Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“TMK md. 652”
- Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölüm tarihinde, uyuşmazlık konusu taşınmazın aile konutu sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların uzun süredir uyuşmazlık konusu taşınmazda oturdukları, çocuklarının orada büyüdüğü, aboneliklerin uzun yıllardır orada olduğu ve tanık beyanlarının da bu yönde olduğu gözetilerek, taşınmazın mirasbırakanın ölüm tarihinde aile konutu olduğunun kabulü gerekirken reddedilmesi hatalı bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davaya konu taşınmazın murisin ölüm tarihinde aile konutu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu meskenin davacı ve ölen eş tarafından aile konutu olarak kullanıldığı ve davacının halen bu meskende ikamet ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağ kalan eşi tarafından açılan aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınması, katılma alacağı ve miras payı alacağı istemine ilişkin davada görevli mahkemenin hangisi olduğu ve katılma alacağının belirlenmesinde miras payı oranında sorumluluğun gözetilip gözetilmediği hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, miras hukukundan kaynaklanan talepleri de içermesi ve 4721 sayılı TMK'nın 652. maddesine dayalı aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi talebinin miras hukukundan kaynaklanması sebebiyle Aile Mahkemesi'nin görevsiz olduğu, ayrıca, mirasçı sağ eşin terekeye ait borç sayılan katılma alacağı miktarından kendi miras payı oranında da sorumlu olduğu ve bu hususun katılma alacağı hesabında dikkate alınmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun tespitinde davacının hukuki yararı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile müteveffa eşinin, ölüm tarihine kadar dava konusu taşınmazı aile konutu olarak kullandıklarına dair yeterli delil bulunduğu ve davacının mirasçılık sıfatını kaybetmiş olmasının bu tespit talebinde bulunmasına engel teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerine, eşlerden birinin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebiyle açılan davada, bankanın tapuya güven ilkesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu niteliğinde olduğunu bilen ve ipotek işlemi için eşin rızasını alma girişiminde bulunan bankanın, muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken eşe ait olup olmadığını araştırma yükümlülüğü bulunduğu, bu yükümlülüğe uymadığı için tapuya güven ilkesinden yararlanamayacağı ve ipoteğin kaldırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerine eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması davasında, halef olan kefilin tapu kaydına güven ilkesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve ipoteğin kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Aile konutu şerhi bulunmasa dahi ipotek alacaklısının taşınmazın aile konutu olduğunu bildiği ve eşin rızasını almaya çalıştığı, bu nedenle halef olan kefilin de tapu kaydına güven ilkesinden yararlanamayacağı, eşin rızası olmadan aile konutu üzerine konulan ipoteğin TMK m. 194 hükmü gereğince geçersiz olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayalı olarak tapuda Hazine adına kayıtlı taşınmazın tapu iptali ve tescili ile tescil harici bırakılan yol olarak belirlenen kısmın kendi adına tescilinin talep edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmaz üzerinde 20 yıllık ekonomik amaca uygun zilyetliğini ispatlayamaması ve taşınmazın hali arazi vasfında Hazine adına tespit edilmiş olması gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.