Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Takip Dosyası”
- Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında derdestlik dava şartının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından daha önce aynı takip konusu için açılmış ve itirazın iptaline karar verilmiş bir icra takibi dosyası mevcutken, aynı konuda ikinci bir icra takibi başlatılması ve bu ikinci takip dosyasına dayalı olarak itirazın iptali davası açılmasının derdestlik oluşturduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun, borca itiraz etmek istediği takip dosya numarasını yanlış göstermesinin maddi hata olarak kabul edilip takibin durdurulup durdurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçluya iki ayrı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatılması, takip dosyası numaralarının ardışık olması ve takip türlerinin farklı olması sebebiyle borçlunun itiraz dilekçesinde takip numarasını sehven yanlış yazmasının maddi hata olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesince verilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararında belirtilen husus yerine getirilerek kısa karar ve gerekçeli karar arasında çelişki bulunmayacak şekilde hüküm kurulduğu, direnme olarak adlandırılan kararın gerçekte bozmaya eylemli uyma sonucu verilen yeni bir hüküm niteliğinde olduğu ve bu yeni hükmün temyizen incelenmesi görevinin Hukuk Genel Kurulu'na değil Özel Daire'ye ait olduğu gözetilerek dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde teminat olarak alınan teminat mektubunun hakim tarafından borçluya iade edilmesi nedeniyle oluşan zarardan dolayı Hazineye karşı açılan tazminat davasında, hakimin HMK m.46’ya göre sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Teminat mektubunun iadesinin hakimin takdirinde olan bir husus olup, 2004 sayılı İİK’nın 36/V. maddesi uyarınca her zaman iadesi istenebileceği ve bu konuda takdirin hakime ait olduğu gözetilerek, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen sorumluluk hallerinin oluşmadığı gerekçesiyle mahkemenin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde kira bedelinin aylık mı yoksa yıllık mı yazıldığına ilişkin uyuşmazlık nedeniyle yapılan icra takibine itirazın kaldırılması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmede yıllık kira bedeli 8.250 TL olarak yazılmış olmasına rağmen, ödemenin aylık yapılması kararlaştırılması ve önceki kira döneminde aylık kiranın 8.250 TL olması gibi durumlar göz önünde bulundurularak, sözleşmede maddi hata yapıldığı ve gerçek kira bedelinin aylık 8.250 TL olduğunun kabulüyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların davalı bankaya olan borcunun ödenip ödenmediği ve fazla ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların zimmete geçirilen miktarı ödedikleri ve bozma ilamı doğrultusunda yapılan incelemede fazla ödeme yaptıkları anlaşıldığından, yerel mahkemenin davacıların borcu olmadığına ve fazla ödemenin iadesine hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı, iştirak hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, cezanın belirlenmesinde dayanak alınan gerekçenin kanuna uygunluğu ve TMSF’nin davaya katılma hakkının olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, şirketin çıkarlarına aykırı hareket ederek başkasına ait ve belirli bir amaçla zilyetliklerinde bulunan mal üzerinde, devrin amacı dışında tasarrufta bulunarak veya bu devir olgusunu inkâr ederek, şirket zarara uğratmaları nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına, iştirak hükümlerinin doğru uygulanması, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmasında gösterilen gerekçelerin yeterliliği ve TMSF'nin davaya katılma hakkı bulunması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar ve dava dışı üçüncü kişi arasında düzenlenen protokolün, üçüncü kişinin borca katılma sözleşmesi mi yoksa bonolardan kaynaklanan borcun üstlenilmesi sözleşmesi mi olduğu ve davalının bonolardan doğan alacaktan sorumlu olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde yer alan kayıtların tarafların gerçek iradeleri çerçevesinde yorumlanmasıyla, protokolün üçüncü kişinin borca katılması niteliğinde olduğu ve davalının kambiyo senetlerinden kaynaklanan borcundan kurtulmadığı, sorumluluğunun devam ettiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından davalı bankaya yapılan ödemenin, davacıların borcunu sona erdirip erdirmediği ve davalı banka tarafından bu bedelin dava dışı üçüncü kişilere iade edilmesinin yerinde olup olmadığı hususunda yaşanan ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların bankaya yatırdıkları paranın, zimmete geçirilen miktarı karşılayan bir ödeme niteliğinde olup olmadığının ve yapılan ödemenin teminat niteliğinde olduğuna dair delillerin yeterince değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkemenin reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmamış olması ve bu sebeple ticaret sicilinden terkin edilmesinin hukuka aykırı olduğu, bu nedenle şirketin ihyası talebinin kabulünde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasına konu icra takibinde dayanak belgelerin dosyada bulunmaması nedeniyle yapılan temyiz incelemesinin eksikliği.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz incelemesinin sağlıklı yapılabilmesi için icra takip dosyası ve takipte dayanak olan çeklerin asıllarının veya onaylı örneklerinin dosyada bulunması gerektiği, bu eksikliğin giderilmesi için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.