Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapu İptali”
- Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil ile el atmanın önlenmesi davasında, taşınmazın tapu kaydında beyan ve şerh sahibi olanların davaya taraf olarak dahil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa’nın 169. maddesinin koruyucu hükmü gereğince ormanlar üzerindeki şerhlerin terkin edilebileceği ve bu şerhlerden etkilenecek olanların davada taraf olması gerektiği, ayrıca tüzel kişiliği bulunmayan şerh malikinin bağlı bulunduğu tüzel kişinin davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, vekilin davalı olarak bulunmasının gerekliliği ve davalıların elbirliği ile hareket ederek davacıyı zarara uğratıp uğratmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiasını ispat için vekilin de davalı olarak yer alması gerektiği, davalı vekilin taşınmazı gerçek değerinin çok altında bir bedelle devrettiği, satış bedelinin davacıya ödendiğinin ispatlanamadığı ve davalıların elbirliği ile hareket ederek davacıyı zarara uğrattıkları gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman tahdit sınırları içerisinde kalan taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında, tapu kayıtlarında beyan ve şerh sahibi olan kişilerin davaya taraf olarak dahil edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa'nın 169. maddesi ve 6831 sayılı Orman Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca ormanlar üzerindeki kısıtlayıcı şerhlerin Anayasaya ve yasalara aykırı olduğu ve orman olarak belirlenen alanlardaki şerhlerin terkin edilmesi gerektiği, bu nedenle de karardan etkilenecek olan beyan ve şerh sahiplerinin davaya taraf olarak dahil edilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, boşandığı eşinin katkı payı alacağını ödememek için mal kaçırma amacıyla yaptığı iddia edilen muvazaalı taşınmaz satışına dayanarak açtığı tapu iptal ve tescil davasında, satışın muvazaalı olduğunun kanıtlanması halinde İİK m. 283/1 hükmü gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın taşınmazın haczi ve satışına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının amacının tapu iptali olmayıp alacağına kavuşmak olduğu, davada muvazaanın kanıtlanması halinde davacının satışa konu maldan alacağını tahsil edebileceği, ancak bu hakkın ayni değil şahsi bir sonuç doğuracağından tapu iptaline değil İİK’nın 283/1. maddesi gereğince tapu iptaline gerek olmaksızın davacıya taşınmazın haczi ve satışını isteyebilme hakkı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro düzeltmesi sonucu parselde ortaya çıkan miktar fazlalığının Hazine adına tescili için açılan yargılamanın yenilenmesi davasının reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyizde, direnme kararının bozulup bozulmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın yargılamanın yenilenmesi değil, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olduğu, Hazine'nin fazlalık kısım için dava açma hakkı bulunduğu ve davalıların mülkiyetinin tapu kaydındaki miktarla sınırlı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 2981 sayılı Kanun'a göre düzenlenen tapu tahsis belgesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının reddinin kesinleşmesi üzerine, talep edilen tazminatın hangi kritere göre hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu tahsis belgesinin mülkiyet hakkı değil, şahsi bir hak sağladığı ve taşınmazın kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle tescilin mümkün olmadığı gözetilerek, tazminatın taşınmazın rayiç bedeli üzerinden değil, ödenen tahsis bedelinin güncellenmiş değeri ile yapının asgari levazım bedeli üzerinden hesaplanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İptal edilen tapu tahsis belgesine dayanarak tapu iptali ve tescil talebinin reddi üzerine, tazminat isteminin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu tahsis belgesinin iptal edilmiş olması ve iptalinin iptali istemiyle açılan idari yargı yolundaki davanın reddedilmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiş, ancak davacının tazminat talebinin bulunması sebebiyle mahkemenin bozma kararına uyularak sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tazminata hükmedilmesi doğru bulunarak yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydı orman vasfıyla Hazine adına tescil edilen taşınmazlar için açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin tazminat talebinde zamanaşımı olup olmadığı ile tazminat miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali kararının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde dava açılmadığı, Anayasa Mahkemesi'nin 25.07.2017 tarihli ve 2014/6673 başvuru numaralı kararının, zamanaşımı süresi daha önce dolmamış olan davalar bakımından uygulanmayacağı, tazminat miktarının ise taşınmazın arsa vasfı dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla intikal eden taşınmazlar üzerindeki tapu iptal ve tescil davasında, davalıların terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olup olmadığı ve davanın tüm mirasçılar tarafından açılması gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil taşınmazlar hakkında bir mirasçının diğer mirasçılar aleyhine miras payı oranında tescil isteyebileceği, ancak terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olanlar aleyhine açılan davada tüm mirasçıların katılımının zorunlu olduğu gözetilerek, davalıların terekeye karşı üçüncü kişi konumunda olanlar olması sebebiyle davanın kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi miras yoluyla intikal eden taşınmazlar üzerinde tapu iptali ve tescil ile bedel davası üzerine, mirasçı olmayan davalılar aleyhine açılan davanın usulden reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil taşınmazlar üzerinde mirasçı olmayan 3. kişiler aleyhine miras payı davası açılamayacağı ve davacıların bu davalılar yönünden dava ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, yargılama giderlerinin paylaştırılmasına ilişkin hükmün düzeltilmesi suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.