Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tapu Dışı İktisap”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, davacılar tarafından tapu dışı satış yoluyla iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların taşınmazı davalıdan tapu dışı yolla iktisap ettiğini ispatladıkları, 10 yıldan fazla süredir malik sıfatıyla zilyet oldukları ve Yargıtay'ın önceki bozma kararında da bu hususların tespit edildiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili istemiyle açılan davada, davacının tapu dışı iktisap iddiasının ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazı davalıdan tapu harici yolla iktisap ettiğini ve 10 yıl boyunca aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet olduğunu ispatlayamaması, Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesi koşullarının oluşmadığının anlaşılması ve tapu harici satışın hukuken geçerli bir sonuç doğurmaması gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının tapu dışı satışla taşınmazı iktisap ettiği iddiasına karşılık, davacıların tapulu mülkiyetlerinin korunması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kayıt kapsamında kalan taşınmazın, tapu malikleri arasında taksim edilmesi ve davalının da miras yoluyla hak sahibi olması nedeniyle, tapu dışı satışta 10 yıllık zilyetlik şartının aranmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davacıların tapu iptali ve tescil talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, hak düşürücü süre ve tapu dışı satış iddiasının geçerliliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve tapulu taşınmazların tapu dışı yolla satılamayacağı ile zilyetlikle iktisap edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine tarafından 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin talebin kapsamı dışında ve 6292 sayılı Kanun'un ilgili hükümlerini gözetmeksizin hüküm kurması nedeniyle verilen bozma kararına karşı direnilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazlar için açılmış bir tapu iptali ve tescil davası olması, HMK'nın 26. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi gereğince mahkemenin talebin dışında karar verememesi ve 6292 sayılı Kanun'un 7. ve 9. maddelerinde dava konusu taşınmazlara ilişkin Hazine'nin dava açmaması, açılan davalardan vazgeçmesi, tapu iptali kararı verilen taşınmazların iadesi gibi düzenlemelerin öngörülmüş olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi tapulu taşınmazın, kadastro tespiti sonrasında Hazine adına tescil edilmesi üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında davacının tapu dışı satın alma ve eklemeli zilyetlikle taşınmazı iktisap edip edemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kadastro öncesi tapulu taşınmazı satın alma tarihinden itibaren malik sıfatıyla zilyet ve tasarruf ederek kazanım koşullarını sağladığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/B-b maddesi uyarınca eklemeli zilyetlikle iktisap şartlarını yerine getirdiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından daha önce annesine ait tapu kaydı ve taksim sözleşmesi ile zilyetliğe dayanılarak tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, davacı lehine verilen kararın Hazine tarafından temyiz edilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazı kapsadığı, tapu kaydı kapsamı dışında kalan kısım için ise davacının zilyetlikle iktisap şartlarını sağladığı, ayrıca terekedeki taksim ile taşınmazın davacıya isabet ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği tapu iptali ve tescil kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi düzenlenen senetle devredildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili talebi üzerine, kadastro tespitine itiraz yoluna gidilmemiş olması nedeniyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 13/b-b maddesindeki şartların oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazı kayıt malikinden tapu dışı yolla iktisap ettiğini ispatladığı, on yıldan fazla süredir malik sıfatıyla ve çekişmesiz zilyet bulunduğu gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi sonrası, yükleniciden devralınan bağımsız bölümün davalıya satışı sonrasında, davalının iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve tapu iptal tescil davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Yüklenicinin edimini yerine getirmemesi sebebiyle feshedilen kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında yükleniciye devredilen bağımsız bölümü, davalının tapu iptali ve tescil davası açıldığını bilerek veya bilebilecek durumda olmasına rağmen düşük bedelle iktisap etmesi ve iyi niyetli üçüncü kişi şartlarını taşımaması gözetilerek, tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mihrişah Valide Sultan Vakfı’na ait olduğu iddia edilen taşınmaz üzerinde davacı H.. Y..'ın zilyetlik iddiasına dayalı tescil talebine, tapu maliklerinin itirazı üzerine, taşınmazın mülkiyeti, tapu kaydının geçerliliği ve zilyetliğin niteliğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın geliri vakfedilmiş miri arazi niteliğinde olduğu, davacı H.. Y.. lehine Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesinde düzenlenen zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği ve bu nedenle tapu kaydının hukuki değerini yitirdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacının taşınmazları satın aldığı tarihte tescilin yolsuz olduğunu bilip bilmediği ve bu bağlamda Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, taşınmazları satın aldığı sırada, hem mirasçıların vekili hem de şirket ortağı olan kişiler aracılığıyla işlem yapması, taşınmazların tescil edildiği gün ve aynı resmi senetle devralınması, şirketin emlak ve ormancılık işiyle uğraşıyor olması ve bu nedenle gerekli özeni göstererek yolsuz tescili bilebilecek durumda olması gibi hususlar nazara alınarak davacının iyiniyetli olmadığı ve tapu kaydının yolsuzluğunu bilmesi gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların (... ailesi) tutunduğu tapu kayıtlarının hukuken geçerli olup olmadığı, davalıların zilyetliğinin tapu kaydının hukuki kıymetini kaybettirip kaybettirmediği, tapu kayıtlarına kapsam tayini gerekip gerekmediği, dava konusu taşınmazın orman olup olmadığı ve zilyetlik yoluyla iktisabını engelleyen bir durumun bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu 224 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davalı zilyedin zilyetliğinin kanıtlanamamış olması, davacıların tapu kayıtlarının hukuki değerini kaybettiği anlamına gelmediğinden ve bu kayıtların kapsam tayininin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 20. maddesine uygun yapılmamış olması gözetilerek direnme kararı bozulmuş; diğer parseller yönünden ise davalıların zilyetliğinin Medeni Kanun'un yürürlük tarihinden önce en az 10 yıllık süreyi kapsadığının kanıtlanması ve davacıların tapu kayıtlarının dayandığı taşınmazların mirî arazi niteliğinde olması nedeniyle, 1858 tarihli Arazi Kanunnamesi'nin 20. maddesi gereğince tapu kayıtlarının hukuki kıymetini yitirdiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.