Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tarımsal Muafiyet”
- Uyuşmazlık: Davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının, yıllık tarımsal faaliyet gelirlerine göre muafiyet durumu ve tarımsal faaliyetinin varlığına bağlı olarak tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tarımsal faaliyet gelirlerinin muafiyet sınırının altında olup olmadığının ve muafiyet kapsamında değilse tarımsal faaliyetinin varlığının araştırılması gerektiği gözetilerek, bu hususlar incelenmeden verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu'nun, davacı üniversite hastanesinden, daha önce ödediği KDV tutarlarını geri istemesi üzerine açılan istirdat davasında mahsup işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 24.03.2013 tarihli Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) uyarınca davaya konu dönemde KDV dâhil ödeme yapılması gerektiği, 25.07.2014 tarihli SUT değişikliği ile KDV'nin hariç tutulmasının sonraki dönemler için geçerli olduğu gözetilerek davalı kurumun mahsup işleminin yerinde olmadığı ve ilk derece mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf ve temyiz başvurularının reddine, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının tarım BAĞ-KUR sigortalılığının iptali ve yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının BAĞ-KUR sigortalılığı tescilinin usulüne uygun olduğu ancak, muafiyet kapsamında olup olmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı, ayrıca yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı hususunda hükme esas alınabilecek açıklıkta bilirkişi raporu bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.11.2008 ile 31.05.2010 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a bendi kapsamında çalışmaya başlamasıyla birlikte 4/1-b bendi kapsamındaki çalışmasının çakıştığı ve bu durumda 5510 sayılı Kanun’a eklenen Geçici 63. madde ile muafiyet şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 01.01.2004-22.04.2011 tarihleri arasında tarım BAĞ-KUR sigortalısı sayılıp sayılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun'da tarımsal faaliyete dayalı sigortalılık bakımından geçmiş hizmetlerin tespitine olanak veren yasal bir düzenleme bulunmadığı, tarımsal faaliyetin fiilen sürdürülmesi ve makul süreyi aşan ara vermelerde tescil başvurusu, iradi prim ödemesi veya ürün satışından tevkifat yoluyla prim kesintisi bulunması gerektiği, somut olayda ise uyuşmazlık konusu dönemde bu unsurların olmadığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bağ-Kur prim kesintisi bulunan 1996/06 dönemine ait tevkifat listesinde ismi yazılı kişinin davacı olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tevkifat listesinde adı geçen kişi ile davacının aynı kişi olup olmadığının tespiti için, Antalya ili ve Kumluca ilçesi nüfus müdürlüklerinden kayıtların getirtilmesi ve şüpheye mahal bırakmayacak şekilde araştırma yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 20.04.2010-28.02.2011 tarihleri arasında hem 4/a (SSK) kapsamında çalışması hem de Tarım Bağ-Kur sigortalılığı tescili nedeniyle, çakışan sigortalılık hallerinden hangisinin geçerli olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 53. maddesi ve Geçici 63. maddesi birlikte değerlendirilerek, davacının Tarım Bağ-Kur prim borçlarının tespiti, borç varsa sigortalılığının durdurulması, borç yok ise 5754 sayılı Kanun ile değişik 53/1. madde uyarınca önce başlayan sigortalılığa üstünlük verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 13.01.2010-28.02.2011 tarihleri arasında hem 4/1-a (SSK) hem de Tarım Bağ-Kur sigortalılığı kapsamında bulunması nedeniyle hangi sigortalılık statüsünün geçerli olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 53. maddesi ve Geçici 63. maddesi uyarınca, 01.03.2011 tarihinden önceki dönemde çakışan sigortalılıklarda ilk önce başlayan sigortalılığın esas alınması ve davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için 31.05.2015 tarihi itibarıyla 12 aydan fazla prim borcu olup olmadığının tespiti gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.07.1993 ile 31.03.2007 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti talebinin reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı yapılan temyiz üzerine Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, uyuşmazlığın çözümü için Hukuk Genel Kurulu'na başvurulmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için gerekli kayıt ve tescil işlemlerini yaptırmadığı, prim tevkifatı yapılmadığı ve bu durumu kanıtlayacak herhangi bir belge sunmadığı, ayrıca kendi isteğiyle prim kesintisinden muafiyet belgesi aldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mücavir alanda yapılan ruhsatsız inşaatın imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İmar kirliliğine neden olma suçunun TCK 184/4'e göre belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde işlenebileceği, mücavir alanın belediye sınırlarından farklı olduğu ve özel bir imar rejimi bulunmayan mücavir alanda ruhsatsız inşaat yapmanın TCK 184 kapsamında suç oluşturmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmaması, ancak fazla ödenen kamulaştırma bedelinin iadesine ilişkin hüküm ile davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi hususlarında düzeltme gerektirmesi nedeniyle, karar düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.