Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Terekenin Resmi Defteri”
- Uyuşmazlık: Mirasçıların terekenin resmi defterinin tutulmasını talep etmeleri halinde, mirasbırakan aleyhine daha önce başlamış olan icra takibinin ertelenmesi mi yoksa iptal mi edilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: TMK m. 625 hükmü uyarınca terekenin resmi defterinin tutulması talebi ile birlikte miras bırakanın borçları için icra takibi yapılamayacağı ve terekenin resmi defter tutulması isteminden *sonra* başlatılan takibin iptal edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın kredi kefalet sözleşmesini imzalayıp imzalamadığı ve mirasçıların kefalet borcundan sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Kefalet sözleşmesinin, o tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'na uygun olarak akdedildiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesindeki şekil şartının geçmişe etkili olarak uygulanamayacağı ve davacının murisinin sözleşmeyi imzaladığının Adli Tıp Kurumu raporu ile sabit olduğu gözetilerek mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Noterlikçe düzenlenen sahte kimlikli araç satış sözleşmesi nedeniyle davacıya verilen maddi tazminat hükmünün, davalı noterin vefatı ve mirasçıları tarafından tereke tespiti davası açılması sebebiyle yargılamanın devamına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar tarafından terekenin resmi defterinin tutulması için dava açılması ve tereke tespitinin tamamlanmaması nedeniyle, TMK m. 625 hükmü gereğince bekletici mesele yapılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirası reddeden mirasçıya karşı açılan hizmet tespiti davasında, mirasın tasfiyesi için gerekli usulün yerine getirilip getirilmediği ve davanın doğru taraf aleyhine açılıp açılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi halinde, hizmet tespiti davasının, mirası reddeden mirasçıya karşı değil, mirasın tasfiye memuru veya sulh hukuk mahkemesi tarafından atanacak temsilciye karşı açılması gerektiği ve mirasın tasfiyesinin iflas hükümlerine göre yapılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile satılan taşınmaz nedeniyle oluşan zararın tazmini isteminde, mirasın reddi halinde terekenin tasfiyesi ve Maliye Hazinesinin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın tüm yasal mirasçılar tarafından reddedilmesi durumunda terekenin resmi tasfiye kapsamına gireceği ve tasfiye sonunda arta kalan değerin mirası reddetmeyen mirasçılar gibi hak sahiplerine verileceği, Maliye Hazinesine herhangi bir değer intikal etmediği sürece sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin Maliye Hazinesini davaya dahil edip sorumlu tutması usul ve yasaya aykırı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin sağlığında üçüncü kişiden satın alıp bedelini ödediği ancak davalı adına tescil ettirdiği taşınmaz nedeniyle açılan tenkis davasında, terekenin tespitinde ve tenkis oranının belirlenmesinde hata bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Terekeye dahil edilen bir taşınmazın tapuda murisin eşi adına kayıtlı olduğunun tespit edilmesi ve bu nedenle tenkis edilecek miktarın hatalı hesaplanması ve buna dayanılarak hüküm kurulması doğru görülmeyerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalıya yaptığı temlikler nedeniyle muris muvazaası ve tenkis talepli davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya yapılan temliklerin muris muvazaası kapsamında değerlendirilemeyeceği, ancak gizli bağış iddiasının ispatlanması halinde tenkis hükümlerinin uygulanabileceği, mahkemece ise tenkis talebinin kabulü için gerekli araştırma ve incelemenin yapılmadığı, toplanan delillerin birlikte değerlendirilmediği ve yetersiz gerekçe ile hüküm kurulduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dağılmasına karar verilen vakfın mal varlığının tespiti ve tahsisi konusunda hüküm kurulup kurulmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıflar Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca, mahkeme kararıyla vakfın dağıldığına karar verilmesi halinde vakfın mal varlığının da tespit edilip benzer amaçlı bir vakfa devredilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı işlemlerin muris muvazaası ve mirastan mal kaçırma amaçlı olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde denkleştirme, bunun da mümkün olmaması halinde tenkis talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacı tarafından tenkis koşullarının oluştuğu ispat edilemediği ve bozma kararına uygun işlem yapıldığı gerekçesiyle, davanın reddine dair hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Miras bırakanların ölümlerinden sonra davalıların muvazaalı olarak miras haklarını kaçırdıkları iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tespiti sonrası açılan davanın hak düşürücü süreye tabi olup olmadığı ve tenkis talebinin incelenip incelenmeyeceği hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların bir kısmının kadastrodan sonra murisin ölümüyle mirasçılara intikal etmesi nedeniyle hak düşürücü süreye tabi olmadığı, senetsiz tescillerde muris muvazaasının uygulanamayacağı, ancak tenkis talebinin incelenmesi gerektiği, ayrıca 62 parsel sayılı taşınmazın satışı nedeniyle tenkise tabi olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın, kızı üzerine yaptığı taşınmaz temliki nedeniyle alacaklının açtığı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa tenkis davasının kabulü üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mirasçı değil alacaklı olması sebebiyle muris muvazaasına dayanarak dava açamayacağı, tenkis davası için ise yasal ihtar şartının sağlanmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.