Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tescil Öncesi Mülkiyet”
- Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacının 4721 sayılı TMK'nın 713/2. maddesine dayanarak ileri sürdüğü olağanüstü zamanaşımı yoluyla mülkiyet kazanımı iddiasının, Anayasa Mahkemesi'nin "ölmüş" ibaresini iptal eden kararından önceki 20 yıllık zilyetlik süresiyle kazanılmış hak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından önceki 20 yıllık zilyetlik süresi ile olağanüstü zamanaşımı şartlarını davacı lehine sağlamış olmasının kazanılmış hak doğurduğu, bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin TMK m.713/2'deki "ölmüş" ibaresini iptal kararının davacıya uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davası sonucu kesinleşen karar ile mülkiyeti kazanan 3. kişi adına tescil yapılmadan önce, taşınmaz üzerine konulan hacizlerin şikayet yoluyla kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin tapu iptal ve tescil davası sonucu kesinleşen mahkeme kararı ile kazanıldığı, ancak tasarruf yetkisinin tapuya tescil ile mümkün olduğu, bu nedenle 3. kişinin mülkiyeti kazanmasına rağmen tapuya tescil yaptırmadan önce konulan hacizlerin kaldırılması için şikayet yoluna başvuramayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız elatılan taşınmazla ilgili olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının yasal dayanağı olan 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 38. maddesinin, yargılama sırasında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin davanın sonucuna etkisinin ne olacağı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının geriye yürümeyeceği ilkesi gözetilerek, 2942 sayılı Kanun'un 38. maddesinin öngördüğü 20 yıllık hak düşürücü sürenin Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararından önce dolması ve mülkiyetin davacı idareye geçmiş olması nedeniyle, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş mahkeme kararıyla davacıya ait olduğu tespit edilen ancak tapuda henüz tescil edilmemiş taşınmazın, Hazine tarafından davalı kooperatife satılması üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı kooperatifin TMK m. 1023 anlamında iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin, taşınmaz üzerindeki kesinleşmiş mahkeme kararından ve davacının mülkiyet hakkından, taşınmazı Hazine'den satın aldığı tarih itibariyle haberdar olduğunun anlaşılması nedeniyle, iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabul edilemeyeceği ve TMK m. 1023'ten faydalanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, önceki malikten harici satış yoluyla aldığı taşınmazın, tapuya tescil edilmeden davalıya satılması nedeniyle açtığı tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacı lehine verilmiş hükmen tescil kararını bilebilecek durumda olduğunun ve taşınmazın köy yerinde bulunması, aynı yerde pek çok kişiye benzer satışların yapılmış olması gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde kötü niyetli sayılması gerektiği, bu nedenle de davacının tescil öncesi mülkiyet hakkının gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, kadastro öncesi mülkiyete dayalı tapu iptali ve tescili talebi niteliğinde olduğu ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçirildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tapu kaydı başkası adına tescil edilen taşınmazın, kadastro öncesi mülkiyet iddiasına dayanarak iptal ve tescilinin talep edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin, davanın açıldığı tarih itibarıyla geçmiş olması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazlar için, kadastro öncesi mülkiyet iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro sınırlarına itiraz süresinin geçirilmiş ve kadastro tespit çalışmalarının tamamlanmış olması, ayrıca kadastro öncesi mülkiyet iddiasını destekleyen yeterli delil sunulmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalıların bir kısmının davayı kabul etmesi ve taşınmazın elbirliği mülkiyeti olarak tescil edilmiş olması nedeniyle davacının tapu kaydının iptali ve kendi adına tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalıların bir kısmının davayı kabul etmesinin davacının talebinin tümüyle kabulünü gerektirmediği ve önceki bozma kararlarına uyularak verilen kararın hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkemenin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen taşınmazın, kadastro öncesi mülkiyet iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil davası ile olmazsa bedel istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması gözetilerek, kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanılarak tapu iptali ve tescil talepli davanın reddine ve ayrıca aynını talep etme imkanı kalmadığından bedel talebinin de reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının zilyetliğinin tescil şartlarını sağlayıp sağlamadığı ve davalı Hazine’nin mülkiyet hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ilgili parsel üzerinde 30 yılı aşkın süredir zilyetlik koşullarını sağladığı, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada tüm delillerin değerlendirildiği ve usul/hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.