Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tescil Kararı”
- Uyuşmazlık: Haciz tarihinden sonra kesinleşen tapu iptal ve tescil kararı nedeniyle, ihale alıcısının taşınmazın mülkiyetini devralmasının mümkün olmaması sebebiyle ihalenin fesh edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İhale alıcısının taşınmazın esaslı vasıflarındaki hatayı, icra müdürlüğüne sunduğu dilekçeyle öğrendiği ancak ihalenin feshi istemini yasal 7 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yaptığı gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasında, bozma ilamına rağmen mahkemenin komisyon kararına aykırı şekilde hüküm kurması.
Gerekçe ve Sonuç: Tespite itiraz davasının reddinin, aleyhine dava açılan komisyon kararının kesinleşmesi sonucunu doğurduğu ve tapu müdürlüğünün mahkeme kararının gerekçe kısmını yorumlayarak yaptığı tescilin yolsuz olduğu gözetilerek, davacının miras payı dışında kalan ve davalıya ait olması gereken paylar yönünden de iptal-tescil kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davası sonucu kesinleşen karar ile mülkiyeti kazanan 3. kişi adına tescil yapılmadan önce, taşınmaz üzerine konulan hacizlerin şikayet yoluyla kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin tapu iptal ve tescil davası sonucu kesinleşen mahkeme kararı ile kazanıldığı, ancak tasarruf yetkisinin tapuya tescil ile mümkün olduğu, bu nedenle 3. kişinin mülkiyeti kazanmasına rağmen tapuya tescil yaptırmadan önce konulan hacizlerin kaldırılması için şikayet yoluna başvuramayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olan taşınmazın, sonradan tapu iptali ve tescil kararı ile üçüncü kişi adına tescil edilmesi durumunda icra mahkemesince ihalenin feshine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz tarihinde taşınmazın borçlu adına kayıtlı olmasının haciz için yeterli olduğu, sonradan verilen tapu iptal ve tescil kararının haciz tarihindeki mülkiyet durumunu etkilemediği ve bu kararın hacizlerin kaldırılmasına ilişkin bir hüküm içermediği sürece ihalenin feshi için geçerli bir neden oluşturmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tahsili davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca açılan tescil davasında yapılan tebligatların geçerli olup olmadığı ve kamulaştırma işlemi ile tescil kararının kesinleşip kesinleşmediğinin irdelenmesi hususunda yerel mahkemenin direnme kararının hukuki olup olmadığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca davacılara kamulaştırma işleminin usulüne uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin araştırılması gerektiği, davacıların adreslerinin 7. maddede belirtilen yerlerden sorulup araştırılmadan gazete ile ilan yoluyla yapılan tebligatın geçersiz olduğu ve davacıların bedel artırım davası açma haklarının bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan adına kayıtlı taşınmazın, daha sonra bozulan bir karar ile Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle mirasçıların açtığı tapu iptali ve tescil davasında, Hazine adına olan tescilin yolsuz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın Hazine adına tesciline dayanak teşkil eden mahkeme kararının bozulması ve bu kararın kesinleşmesiyle Hazine adına olan tescilin yolsuz hale geldiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla satılan taşınmazın satış tarihlerinin iflas zabıt defterinde değiştirilmesinin yolsuz tescile yol açıp açmadığı ve bu nedenle tapu iptali ve tescil davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas idaresince yapılan satış ilanlarının iflas zabıt defterindeki değişik tarihlere uygun yapıldığı, ilgililer hakkında açılan ceza soruşturmalarından beraat edildiği ve satış tarihlerindeki değişikliğin hileli davranış olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş mahkeme kararı ile mülkiyeti kazanan ancak henüz tapu kütüğüne tescil ettirmeyen vakfın, taşınmaz üzerine konulan hacze karşı şikâyet yoluna başvurup başvuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille gerçekleşmekle birlikte, mahkeme kararı gibi bazı hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılsa da malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi tapu kütüğüne tescil ile mümkün olduğundan, henüz tapuda mülkiyeti görünmeyen vakfın şikayet hakkının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin bozma kararına uyma şekli ve yargılama giderlerinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının asli talebi olan tapu iptali ve tescil talebini kısmen kabul olarak nitelendirmesinin hatalı olduğu, davacının lehine iptal ve tescil kararı verilen pay oranında yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiği ve harcın da bu orana göre hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş mahkeme kararıyla davacıya ait olduğu tespit edilen ancak tapuda henüz tescil edilmemiş taşınmazın, Hazine tarafından davalı kooperatife satılması üzerine açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı kooperatifin TMK m. 1023 anlamında iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kooperatifin, taşınmaz üzerindeki kesinleşmiş mahkeme kararından ve davacının mülkiyet hakkından, taşınmazı Hazine'den satın aldığı tarih itibariyle haberdar olduğunun anlaşılması nedeniyle, iyi niyetli üçüncü kişi olarak kabul edilemeyeceği ve TMK m. 1023'ten faydalanamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: TPE Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun marka tescil başvurusunun reddine ilişkin kararının iptali davasında, tescil talebinin, iptal talebinden bağımsız bir talep olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve buna bağlı olarak davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Marka tescil başvurusunun, YİDK kararının iptaline bağlı doğal bir sonuç olduğu ve ayrı bir dava konusu olarak değerlendirilemeyeceği, bu nedenle de tescil talebinin reddini gerekçe göstererek davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.