Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tespit Öncesi Neden”
- Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonrası ve kesinleşme öncesi yapılan harici satış sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespiti öncesi tapuya kayıtlı olmayan taşınmazın, kadastro tespiti ile kesinleşmesi arasında menkul mal hükmünde olduğu, bu dönemde yapılan yazılı satış sözleşmesi ile zilyetliğin hukuken teslim edilmiş sayılması gerektiği ve davacı derneğin mülkiyet hakkına sahip olduğunun kanıtlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın, kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak tapuya tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tespit harici bırakılan yerler hakkında kadastro öncesi nedenlere dayanarak dava açılmasını engelleyen bir düzenleme bulunmadığı ve davanın kadastro tespiti öncesi zilyetlik nedeniyle kazanmaya dayandığı gözetilerek, direnme kararı uygun bulunmuş, ancak Özel Daire bozma kararında işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarını incelemediği için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı ve davalıların davanın bir kısmını kabul etmesinin davanın reddine engel teşkil edip etmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre ile geçici maddede öngörülen ek sürenin geçmiş olması ve davalıların bir kısmının kabul beyanına rağmen taşınmazlardaki iştirak halinin devam etmesi nedeniyle dava şartının oluşmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, dört aylık yasal sürenin aşılması nedeniyle bozma öncesi tespit edilen bedelden ilk karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasa ile eklenen hüküm uyarınca, davanın dört ay içinde sonuçlandırılamaması nedeniyle, bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedeline yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, ilk onama kararı kaldırılarak hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında, kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil davasına konu taşınmazın sınırlarının tespiti ve davacıya ait olduğu iddia edilen kısmın davacı adına tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalının dava konusu taşınmazın sınırları konusunda tam olarak uzlaşamamaları, yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişkili olması, teknik bilirkişi raporunda belirtilen sınır işaretlerinin net olarak tespit edilememesi ve hükme esas alınan keşif ve bilirkişi raporunun, uyuşmazlığın çözümü için yeterli açıklıkta bulunmaması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayalı irtifak hakkı bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasında, bozma sonrası belirlenen bedelin, bozma öncesi belirlenen bedelden düşük olması sebebiyle faiz başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma sonrası tespit edilen bedelin, bozma öncesi tespit edilen bedelden düşük olması halinde faizin ilk karar tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği, hükmün bu yönde düzeltilmesinin yeniden yargılama gerektirmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayanılarak açılan tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali davasında, Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu tapu kayıtlarının sahteliğinin tespiti ve iptali talebinin kadastro öncesi hukuki sebeplere dayandığı ve kadastro tespitlerinin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti öncesi Hazine adına kayıtlı taşınmazların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve tapu kaydının iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kadastro tespiti öncesi zilyetliğin niteliği, süresi ve imar-ihya gibi hususlarda yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, bozma kararında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeden hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesi uyarınca kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak dava açılamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, kadastro çalışmaları sonucu başkası adına tescil edilen taşınmazların kendisine miras kaldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve tescili davasında, bozma sonrası tespit edilen bedele hangi tarihten itibaren faiz işletileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma sonrası tespit edilen bedelin, bozma öncesi tespit edilenden az olması ve ilk kararla bedelin ödenmesine karar verilmiş olması sebebiyle, bozma sonrası bedele ilk karar tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.