Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tespit Dışı Taşınmaz”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında hak düşürücü süre ve davalı Hazine'nin pasif husumet ehliyeti yönünden davanın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, kadastro tespit tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş olmasına rağmen dava açmaları ve dava konusu bazı taşınmazların Hazine adına kayıtlı olmaması nedeniyle davalı Hazine'nin pasif husumet ehliyetinin bulunmaması gözetilerek, davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı tasarrufların tenkisine, tapu iptaline ve tesciline ilişkin davalarda, yerel mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararı arasında çelişki bulunup bulunmadığı ve davaların birlikte mi yoksa ayrı ayrı mı değerlendirilmesi gerektiği noktasında uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin kısa kararı ile gerekçeli kararının çelişkili olması, tenkis davası için mirasbırakanın terekesinin belirlenmesi gerektiği ve bu hususun tapu iptal tescil davalarının sonuçlanmasına bağlı olduğu, ayrıca 6100 sayılı HMK'nın 167. maddesi gereğince birlikte görülen davaların ayrılmasına karar verilebileceği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tenkis davasında, davacının vasiyetnameye konu taşınmazlar dışında kalan tereke mallarının değer tespiti için keşif yapılmasını talep etmemesinin, keşif delilinden vazgeçme olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve yerel mahkemenin bu gerekçeyle davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aşamalardaki beyanları dikkate alındığında, temlik dışı terekenin değerinin tespiti için keşif yapılmaması talebinin keşif delilinden vazgeçme olarak değerlendirilemeyeceği, hâkimin davayı aydınlatma yükümlülüğü gereği, terekenin tamamının tespiti için resen keşif kararı vermesi ve bu hususta davacıya giderlerin yatırılması için kesin süre vermesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit dışı bırakılan bir taşınmaz için açılan tapu iptali ve tescil davasında, köy tüzel kişiliğinin davaya katılım zorunluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK'nın 713/3. maddesi ve yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince tescil davalarında Hazine'nin yanı sıra ilgili kamu tüzel kişilerinin de davaya dahil edilmesinin zorunlu olduğu, somut olayda ise tespit dışı bırakılan taşınmazın bulunduğu köy tüzel kişiliklerinin davaya dahil edilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve buna bağlı olarak tapu kaydına şerh verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan orman tahdit çalışmaları, maki tefrik işlemleri ve 2/B uygulamaları incelendiğinde, taşınmazın 1942 yılında yapılan orman tahdidi sınırları içerisinde kaldığı, 1976 yılında yapılan 2/B işleminin ise itiraz üzerine iptal edilerek taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı, ancak bu işlemin 2/B kapsamında orman sınırları dışına çıkarma anlamına gelmediği ve 1989 yılındaki çalışmalara da konu edilmediği gözetilerek, 2/B şerhi verilmesine ilişkin davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve bu hususun tapu kaydına şerh edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 1942 yılında yapılan orman tahdidi ile orman sınırları içinde kaldığı, 1976 yılında yapılan kadastro çalışmasında 2/B kapsamında orman sınırları dışına çıkarıldığı ancak itiraz üzerine bu işlemin düzeltilerek taşınmazın orman sınırları dışında bırakıldığı, 1989 yılındaki çalışmalarda ise 2/B uygulamasına konu edilmediği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Su altında kalması nedeniyle hükmen tespit dışı bırakılan taşınmazın davacılar adına mülkiyetinin tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, su altında kalmış taşınmazın mülkiyetinin tespiti davasında, tapu kaydı ve zilyetlik iddialarının araştırılması ve değerlendirilmesi için gerekli delillerin toplanmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, dava konusu taşınmazda davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı ve Hazine'nin davasının kabul edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların dava konusu taşınmazda tespit tarihinden önce yirmi yıllık zilyetliklerinin bulunmadığının tespit edilmesi ve Hazine dışındaki kişilerin zilyetliğinin Hazine adına tescile engel teşkil etmesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi kapsamında orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığı ve bu hususun tapu kaydına şerh edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 1942 yılındaki orman tahdidiyle orman sınırları içinde kaldığı, 1976 yılında yapılan 2/B uygulamasının iptal edildiği, 1989 yılındaki kadastro çalışmalarına konu olmadığı ve orman sınırları içindeki taşınmazın mahkeme kararıyla orman dışına çıkarılamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında yaptığı iddia edilen sözlü taksim/hibe işleminin geçerliliği ve kadastro tespitinin bu taksime uygun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı mirasçıların, murisin sağlığında taşınmazları erkek çocukları arasında paylaştırdığı iddiasını ispatlayamadıkları, davacının ise murisin paylaşımı eşit şekilde yapma iradesine uygun bir tespit yapılmadığını ortaya koyduğu gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tescil kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazların davacılar tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacılar lehine hükmedilen taşınmaz bölümlerinin daha önceki bir kadastro tespitine itiraz davasında değerlendirilmiş olup olmadığı ve zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, uyuşmazlık konusu taşınmaz bölümleri için daha önce açtıkları kadastro tespitine itiraz davasında bu bölümlerle ilgili bir talepte bulunmadıkları ve tapulu taşınmazın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, tespitlere dayanak oluşturan kayıtların içeriği, taşınmazların vasfı ve tarafların zilyetlik durumlarının belirlenmesinde eksik inceleme yapıldığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tespite esas kayıtları ve tarafların zilyetlik durumlarını yeterince araştırmadan, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporlarına dayanarak karar verdiği, taşınmazların vasıflarını ve sınırlarını belirlemede eksik inceleme yaptığı, tarafların iddia ve savunmalarını tam olarak değerlendirmediği ve HMK'nın ilgili hükümlerine uygun bir yargılama yapmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.