Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Travma Sonrası Stres Bozukluğu”
- Uyuşmazlık: Birden fazla cinsel istismar eyleminin mağdurun ruh sağlığını bozması halinde, TCK 103/6’nın her bir eylem için ayrı ayrı uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Her bir cinsel istismar eyleminin mağdurda travma sonrası stres bozukluğu oluşturduğu ve ruh sağlığını bozduğuna dair Adli Tıp Kurumu raporu mevcut olması, mağdurun ruh sağlığının bir önceki eylemle bozulmuş olmasının sonraki eylemler nedeniyle TCK 103/6’nın uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle Özel Daire ilamı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocukların basit cinsel istismarı suçunda, mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin adli tıbbi raporun suç tarihinden en az altı ay sonra alınmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit cinsel istismar suçunda mağdurenin ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu'nun uygulamada altı aylık bir süre öngörmesine rağmen, bu sürenin mutlak bir kural olmadığı, somut olayın özelliklerinin ve mağdurların durumlarının dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle dosya kapsamında çelişkili raporlar nedeniyle oluşan tereddüdün giderilmesi için altı aylık sürenin beklenmesinin gerekli görüldüğü gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, davalı sigorta şirketinden sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile geçici bakıcı gideri talep etmesi üzerine maluliyet raporunun yetersizliği ve vekalet ücreti hesabındaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Maluliyet raporunda, davacının psikiyatrik durumunu değerlendirecek uzman doktor bulunmaması, travma sonrası stres bozukluğunun ömür boyu devam edip etmeyeceğinin tespit edilmemesi ve vekalet ücretinin hatalı hesaplanması sebebiyle, İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu yaralanan davacının, daha önce açtığı ve sulh ile sonuçlanan dava nedeniyle kesin hüküm oluşup oluşmadığı ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının önceki davada kas iskelet sistemi rahatsızlığı, mevcut davada ise travma sonrası stres bozukluğu nedeniyle tazminat talep etmesi ve önceki dava sırasında travma sonrası stres bozukluğunun mevcut olmasına rağmen yeni dava açmasının kötüniyetli olduğu gözetilerek İtiraz Hakem Heyeti kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin kaldırılıp kaldırılmaması.
Gerekçe ve Sonuç: Çocukta travma sonrası stres bozukluğu semptomları geliştiğine dair raporlar ve çocuğun yüksek yararı gözetilerek, kişisel ilişkinin her zaman değiştirilebilir nitelikte olması da değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında, trafik kazası sonucu yaralanan ve malul kalan yolcunun sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı talepleri ile tazminat hesaplamasında kullanılacak aktüeryal unsurlar ve hatır taşıması indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tazminat hesabında TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılmasının doğru, ancak %1,8 teknik faiz ve devre başı ödemeli belirli süreli rant yönteminin hatalı olduğu, davacının itiraz ve temyiz dilekçesinde PMF-1931 tablosu ve progresif rant yöntemini kabul etmesi nedeniyle bu yöntemle hesaplama yapılması gerektiği; ayrıca, sunulan iki maluliyet raporu arasında çelişki bulunduğu ve giderilmesi gerektiği, travma sonrası stres bozukluğunun da değerlendirilmesi için yeni bir rapor alınması gerektiği; son olarak, davacı ile sürücünün arkadaş olması sebebiyle hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği gözetilerek, dava dosyası kısmen davacı kısmen davalı yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunun tamamlanıp tamamlanmadığı ve mağdurun ruh sağlığının bozulup bozulmadığına ilişkin raporun olaydan en az 6 ay sonra alınmasının zorunlu olup olmadığı hususlarında yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin mağdur üzerindeki etkisi, mağdurun anlatımları, hastane raporları ve Adli Tıp Kurumu raporu birlikte değerlendirilerek suçun tamamlanmış olduğu ve ruh sağlığının bozulduğuna dair raporun 6 aydan önce alınmış olmasının hükme esas alınmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı çocuğun cinsel istismarı suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mağdurenin olayı uzun süre sonra anlatması, olay yeri keşfi ve bilirkişi raporu, tanık beyanlarındaki tutarsızlıklar ve sanığın tutarlı inkârı değerlendirilerek atılı suçun şüphede kaldığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince yerel mahkemenin mahkûmiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçunda, mağdurun ruh sağlığının bozulması halinde uygulanan ceza artırımının (TCK 103/6), mağdurun daha önce var olan ruhsal bozukluğunun artması durumunda da uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: TCK 103/6'daki ceza artırımının uygulanabilmesi için, sanığın eyleminin mağdurun ruh sağlığında *yeni* bir bozulmaya neden olması gerektiği, mevcut bir bozukluğun ağırlaşmasının bu kapsamda olmadığı, aksi yorumun kanunilik ilkesine aykırı olacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilmiş ve yerel mahkemenin bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen hükümde, TCK'nın 103/6. maddesinin uygulanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davaya katılıp katılmaması gerektiği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6284 sayılı Kanun'un 20/2. maddesi ve Anayasa'nın 36. ve 40. maddeleri gözetilerek, Bakanlığın davaya katılma hakkı bulunduğu ve davadan haberdar edilmesi gerektiği, bu nedenle yerel mahkeme hükmünün bozulmaması, ancak Bakanlığa tebligat yapılarak temyiz süresinin işletilmesi gerektiğine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.