Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uygulamacı Kural”
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketlerden yurt dışında çalıştığı dönemden kaynaklanan ücret alacakları davasında, uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan yurt dışı çalışma sözleşmesinde uyuşmazlık halinde çalışılan ülke hukukunun uygulanacağına dair açık bir hüküm bulunması ve davacının mutad işyerinin Cezayir olması gözetilerek, mahkemece Cezayir hukuku uygulanarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak eşyayı ticari amaçla bulundurma suçundan sanık hakkında verilen cezada, 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesinin son cümlesi uyarınca hapis cezasının yanı sıra adli para cezasının da artırılıp artırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5607 sayılı Kanun'un 3/10. maddesinin son cümlesindeki "ceza" ibaresinin yalnızca hapis cezasının artırılmasına ilişkin olduğu, adli para cezasının ise TCK'nın 52. maddesi uyarınca tam gün sayısı üzerinden belirleneceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nitelikli dolandırıcılık suçunda, suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı kuralının temel cezada mı yoksa sonuç cezada mı uygulanacağı ve gün para cezası belirlenmeden doğrudan adli para cezasına hükmedilmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: TCK'nın 158/1-f maddesinde düzenlenen suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı kuralının temel ceza için öngörüldüğü, hapis ve adli para cezaları arasında bu konuda bir ayrım yapılmadığı, gün para cezası belirlenmeden doğrudan adli para cezası verilmesinin ise TCK'nın 52. ve 61. maddelerine aykırı olduğu ve infazda tereddütlere yol açacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından CMK'nın 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu bir süreç olmayıp hakimin takdir yetkisinde olması, her hâlükârda sanık lehine sonuç doğurmaması ve dosyanın olağanüstü kanun yolu aşamasına gelmiş olması gözetilerek, basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olmadığı kabul edilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından CMK'nın 251. maddesiyle getirilen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün yargılama sırasında uygulanmasının zorunlu bir süreç olmayıp hakimin takdirine bırakıldığı, her halükarda sanık lehine sonuç doğuracak hükümler içermediği ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları da gözetilerek basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirme yapılması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı reşit olmayanla cinsel ilişki suçu bakımından, CMK’nın 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün asliye ceza mahkemelerine hasredilmiş özel bir muhakeme usulü olması ve kanun koyucunun bu usulün uygulanıp uygulanmayacağını hakimin takdirine bırakması gözetilerek yerel mahkemenin basit yargılama usulü uygulamamasına ilişkin direnme kararının yerinde olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında cinsel taciz ve kişilerin huzur ve sükûnunu bozma suçlarından verilen mahkûmiyet hükümleriyle ilgili olarak basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan direnme.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olmayıp hakimin takdir yetkisinde olması, CMK m.251'de belirtilen temel ölçütlerin gerçekleşmesi halinde basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin değerlendirmenin asliye ceza mahkemesince yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına isabet edildiği ve esas inceleme yapılmak üzere dosyanın Yargıtay 9. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı cinsel taciz suçu bakımından, CMK'nın 251. maddesine 7188 sayılı Kanun'un 24. maddesiyle getirilen basit yargılama usulünün uygulanmasının zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun, TCK'nın 105/2-d maddesinde düzenlenen ve cezanın yarı oranında artırılmasını gerektiren nitelikli halinin uygulanması nedeniyle, basit yargılama usulünün uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulünün asliye ceza mahkemelerine hasredilmiş olması ve kanun koyucunun açık düzenlemesi gereğince ağır ceza mahkemelerinde uygulanmasının mümkün olmaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahla kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında hüküm kurulduktan sonra yürürlüğe giren 7188 sayılı Kanun'la değişik CMK’nın 251. maddesinde düzenlenen basit yargılama usulünün uygulanmasının mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkındaki hükümlerin kesinleşmesinden sonra Anayasa Mahkemesi'nin CMK'nın geçici 5. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan "hükme bağlanmış" ibaresini iptal etmesine rağmen, "kesinleşmiş" ibaresinin yürürlükte kalması ve Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümeme ilkesi gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın basit yargılama usulünün uygulanması talebine ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurun cüzdanından parayı el çabukluğu ile alarak hırsızlık suçunu işlediği olayda, eylemin TCK'nın 142/2-b maddesinde düzenlenen nitelikli hırsızlık suçunu mu yoksa TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen temel hırsızlık suçunu mu oluşturduğu ve eylemin uzlaştırma kapsamına girip girmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun rızasıyla eline aldığı cüzdanın içindeki parayı, cüzdanı geri verirken el çabukluğu ile aldığının anlaşılması karşısında, eylemin TCK'nın 141/1. maddesinde düzenlenen temel hırsızlık suçunu oluşturduğu ve 6763 sayılı Kanun ile hırsızlık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle mahkemece uzlaştırma işlemleri yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.