Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uzun Vadeli Ödeme”
- Uyuşmazlık: Davacının, el halıcılığı dokuma işinde çalıştığı dönemde kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması nedeniyle, işe giriş tarihinin uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un ilgili dönemlerinde, el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmaması nedeniyle, işe giriş tarihinin uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 01.11.1989 tarihinde el halıcılığı dokuma işinde çalışmaya başladığı iddiasıyla açtığı tespit davasında, söz konusu tarihin tüm sigorta kollarında sigortalılık başlangıcı sayılıp sayılamayacağı uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: 506 Sayılı Kanun'un 3/II-(D) bendi uyarınca, uyuşmazlık döneminde el halıcılığı dokuma işinde çalışanların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olduğu, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmadığı ve bu nedenle talep edilen tarihin tüm sigorta kollarına tabi sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının el halıcılığı dokuma işinde geçen hizmetinin uzun vadeli sigorta kollarına tabi olup olmadığı ve buna bağlı olarak hizmet tespiti davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının el halıcılığı dokuma işinde çalıştığı dönemde yürürlükte olan 506 sayılı Kanun'un ilgili maddesi uyarınca, bu işin uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmadığı, sadece kısa vadeli sigorta kollarının uygulanacağı gözetilerek, mahkemenin hizmet tespiti davasını kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 31.03.1978 doğumlu davacının 14.06.1990 tarihinde el halıcılığı işyerinde geçen çalışmasının çıraklık statüsünde olup olmadığı ve sigorta başlangıç tarihinin ne zaman olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı işyerinin el halıcılığı işletmesi olması ve uyuşmazlık dönemindeki 506 sayılı Kanun'un 3/II-(D) bendi uyarınca el halıcılığı işlerinde çalışanların sadece kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması, çıraklık statüsünde çalışmanın uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı gerektirmesi ve bu nedenle davacının sigorta başlangıç tarihinin 14.06.1990 olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 20.10.1993-30.06.1996 tarihleri arasında çalıştığını iddia ettiği işyerinde el halıcılığı dokuma işi yapıp yapmadığı ve bu işin mülga 506 sayılı Kanun'un 3. maddesinin II/D bendi kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık döneminde yürürlükte olan 506 sayılı Kanun'un 3. maddesinin II/D bendi uyarınca el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların sadece kısa vadeli sigorta kollarına tabi olması ve uzun vadeli sigorta kollarından yararlanamaması gözetilerek, davacının yaptığı işin niteliğinin tespiti için yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinin tasdik edilip edilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Teklif edilen konkordato projesinin, faiz öngörmeksizin uzun vadeli ödeme planı içermesi nedeniyle konkordatonun amacına uygun düşmediği ve borçlunun kaynaklarıyla orantılı olmadığı, dolayısıyla İİK'nın 305. maddesindeki tasdik koşullarını taşımadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılıp konkordato talebinin reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borca batık olmayan bir şirketin yaptığı, üç ay ödemesiz dönem ve beş yıllık vade içeren faizsiz konkordato projesinin tasdik edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borca batık olmayan ve ödeme gücü bulunan bir şirketin, hem üç aylık ödemesiz dönem hem de beş yıllık uzun vadeli faizsiz ödeme içeren konkordato projesinin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 305/1-b maddesindeki "teklifin borçlunun kaynakları ile orantılı olması" şartını taşımadığı ve alacaklıları mağdur edecek nitelikte olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında geçen çalışmaların Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için 3201 sayılı Kanun'a göre borçlanmanın gerekli olup olmadığı ve davacının Almanya'daki mesleki eğitim süreleri için ödediği primlerin Alman rant sigortasına giriş sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye-Almanya Sosyal Güvenlik Sözleşmesi'nin Anayasa'nın 90. maddesi gereğince iç hukuk kurallarına göre önceliği olduğu ve sözleşmenin 29/4. maddesinde açıkça Alman rant sigortasına giriş tarihinin Türk sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği belirtildiği, ayrıca davacının Almanya'da mesleki eğitim için ödediği zorunlu primlerin de Alman rant sigortasına giriş niteliğinde olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdiki kararına karşı yapılan temyiz başvurusunda, konkordatonun tasdiki için gerekli şartların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı gerçek kişi yönünden ayrı bir oylama yapılmaması, davacı şirketten ayrı bir konkordato projesi sunulmaması, borca batık olmayan şirketin alacaklarından tenzilat yapılması ve uzun vadeli ödeme planı öngörülmesi, ödeme planının açık ve somut olmaması ve kayyım tayin edilmemesi gibi hususlar konkordato hukukunun genel ilkelerine ve İİK'nın ilgili maddelerine aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 10.11.1990-01.07.1999 tarihleri arasında çalıştığını iddia ettiği süreye ilişkin hizmet tespiti davasında, davacının yaptığı işin el halıcılığı dokuma işi olup olmadığı ve bu sebeple yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 3. maddesinin II/D bendi uyarınca 09.07.1987-05.08.2003 tarihleri arasında el halıcılığı dokuma işlerinde çalışanların yalnızca kısa vadeli sigorta kollarına tabi tutulacağı hükmü gözetilerek, davacının yaptığı işin el halıcılığı olup olmadığının tespiti yapılmadan verilen direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin kasıtlı olarak karını azaltıp davacıya daha az kısa vadeli teşvik primi ödediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin vergi matrahını arttırmasının karı azaltmaya yönelik bir eylem olduğuna dair kesin delil bulunmadığı, davacının prim ödemelerini ihtirazı kayıt koymadan kabul ettiği ve ek bilirkişi raporundaki prim hesaplamalarının tamamen tahmine dayalı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin karını kasıtlı olarak düşürerek kendisine daha az kısa vadeli prim ödediği iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, yerel mahkemenin direnme kararının hukuken doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının prim alacaklarının hesabında, bilirkişi tarafından yapılan varsayımsal hesaplamaların ve davalı şirketin geçmiş dönem vergi uzlaşmasının haksız fiile delil olarak kullanılamayacağı, ayrıca davacının prim ödemelerini imzalayarak kabul ettiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.