Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Veli Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Askeri okul öğrencisinin yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebiyle doğan eğitim ve öğretim giderlerine ilişkin tazminatın, öğrencinin velisinden kefil sıfatıyla tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Velinin imzaladığı yüklenme senetlerinde, borçlunun borcunu ifa etmediği takdirde kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu gösterir bir taahhüdün bulunmadığı gözetilerek, birleşen davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel öğretim kurumunda çalışan öğretmenin iş akdinin işverence feshedilmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve buna bağlı olarak bakiye ücret alacağı ile manevi tazminat isteminin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş akdinin feshedilmesine neden olan fiillerinin, işveren tarafından uygulanması gereken işyeri personel yönetmeliğindeki prosedüre aykırı olarak ve orantısız bir şekilde uygulanan fesih cezasını haklı kılmadığı, bu nedenle feshin haksız olduğu ve davacının bakiye süre ücretine hak kazandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ev başkanı olan davalıların, suça sürüklenen çocuklarının işlediği adam öldürme suçundan dolayı kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince manevi tazminat ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı ve miktarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı anne ve babanın, ev halkından olan çocuklarının eyleminden ev başkanı sıfatıyla kusursuz sorumlu oldukları, dikkat ve özen göstermeleri halinde dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceklerini ispat edemedikleri ve hükmedilen manevi tazminat miktarının uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın duvarlara terör örgütünü övücü yazılar yazmasının terör örgütüne yardım suçu mu yoksa terör örgütü propagandası suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, terör örgütünün amacını gerçekleştirmeye hizmet eden ve faaliyetlerini kolaylaştıran maddi nitelikte bir yardım olduğunun kabulüyle, silahlı terör örgütüne yardım suçunu oluşturduğu gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasında, davalıya yapılan tebligatların usulüne uygun olup olmadığı ve davalının savunma hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesi, duruşma günü, karar, temyiz dilekçesi, bozma ilamı, karar düzeltme ilamı ve bozma sonrası duruşma gününün davalıya usulüne uygun tebliğ edilmemesi ve bu nedenle davalının savunma ve adil yargılanma hakkının kısıtlanması nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturma yapan kolluk görevlilerinin sanıktan iki farklı günde uyuşturucu madde satın almalarının aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değerlendirilemeyeceği, ilk uyuşturucu madde satışıyla suçun unsurlarının oluştuğu ve delillerin elde edildiği, ikinci satışın ise sanığın ceza sorumluluğunu arttırmaya yönelik olduğu, bu nedenle ikinci satışın TCK m.43 kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasını gerektirmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin, sanıkların suçlarını ve bu suçlara ilişkin delilleri elde ettikten sonra tekrar uyuşturucu madde almalarının hukuken ayrı bir suç oluşturmayacağı ve Anayasa’nın 2. maddesindeki hukuk devleti ilkesi ile AİHS’nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkının ihlal edilmemesi için TCK'nın 43. maddesindeki zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin sanıklardan birden fazla kez uyuşturucu madde alması eyleminin, tek bir suçun delillendirilmesi işlemi olarak değerlendirilmesi ve ilk alışverişle suçun unsurlarının oluştuğu gözetilerek, sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğuna ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kolluk görevlilerinin sanıklardan birden fazla kez uyuşturucu madde satın almasının, ilk alımla suç ve delillerin ortaya çıktığı durumlarda, tek bir suçun temadisi olarak değerlendirilmesi ve sonraki alımların TCK'nın 43. maddesi kapsamında ayrı suç oluşturmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin zincirleme suç hükümlerini uygulamayan hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uyuşturucu madde ticareti suçundan sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Gizli soruşturma yapan kolluk görevlilerinin, sanıktan ilk uyuşturucu madde alımıyla suçun unsurları ve delilleri tamamlanmış olduğundan, sonraki alımların aynı suç işleme kararı kapsamında değerlendirilemeyeceği ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.