Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vergi Cezası”
- Uyuşmazlık: Şirket yetkilileri ve yeminli mali müşavirin, sahte evrakla vergi iadesi alınması nedeniyle kesilen vergi cezasından müteselsilen sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Tüzel kişilerin organlarının haksız fiillerinin tüzel kişinin haksız fiili sayılacağı, şirket yönetim kurulu üyeleri ile yeminli mali müşavirin eylemleri sonucu oluşan vergi zararından müteselsilen sorumlu oldukları, bu nedenle yerel mahkemenin direnme kararının vergi cezası yönünden onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turistik kolaylıktan yararlanılarak yurda geçici olarak getirilen aracın süresinden sonra yurt içinde bırakılması ve bir başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1. maddesinde düzenlenen eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın yurda sokma suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Turistik kolaylıktan faydalanılarak getirilmesine rağmen, sanığın aracı yasal süresinin dolmasına rağmen yurt dışına çıkarmayarak millileştirmek kastıyla hareket etmesinin ve aracın başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, ancak inceleme tarihine kadar dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı gümrük müşavirinin, davacı ithalatçı adına yaptığı gümrük işlemlerindeki kusurlu eylemleri nedeniyle davacının uğradığı zararın tazminine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı gümrük müşavirinin vekaletname kapsamındaki yükümlülüklerini kusursuz olarak yerine getirdiği, davacının idari para cezası ve vergi cezasına itiraz yoluna başvurmadığı ve gerekli kayıt belgelerini ibraz etmediği gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu görevlilerinin süresinde vergi ihbarnamesi düzenlemeyerek özel usulsüzlük vergisi ile diğer vergilerin zamanaşımına uğraması sebebiyle meydana gelen Hazine zararının, davalı kamu görevlilerinden rücuen tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararına rağmen, davalı kamu görevlileri tarafından zamanında yeniden usulüne uygun şekilde ihbarnamelerin düzenlenmemesi ve daha geç bir tarihte düzenlenen ihbarnamelerin de ilgili şirkete tebliğ edilememesi nedeniyle vergi alacaklarının zamanaşımına uğramasında davalıların kusurlu olup olmadıklarının tespiti için eksik inceleme yapıldığı ve çelişkili raporlar arasında değerlendirme yapılmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Serbest muhasebeci mali müşavirlik sözleşmesinin kötü ifası nedeniyle davacı şirketin uğradığı vergi cezası zararının, davalı muhasebecilerden rücuen tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Defterleri saklama yükümlülüğünün Vergi Usul Kanunu'nun 256. maddesi gereğince vergi mükellefinde olması ve dosya kapsamında davalı muhasebecilerin sorumluluğunu gerektirecek bir kusurunun tespit edilememesi gözetilerek, davacı şirketin vergi cezasına kendi kusuru ile sebebiyet verdiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların davacı şirkete ait işletmelerde yöneticilik yaptıkları dönemde gerçekleştirdikleri usulsüz eylemler nedeniyle davacı şirketin uğradığı zararın tazmin edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların sahte ve yanıltıcı faturalar kullanarak davacı şirketi zarara uğrattıkları, bu eylemlerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu ve davacı şirketin ödemek zorunda kaldığı vergi, gecikme zammı ve kaçakçılık cezası tutarındaki zararın davalılardan tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümlerine tabi bir alacağın genel hükümler çerçevesinde tahsilinin istenip istenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Kanun'un bazı alacakların tahsil usulünü düzenlese de, alacaklının genel hükümler uyarınca takip ve dava yoluna başvurma hakkını ortadan kaldırmadığı ve bu yolda hukuki yararının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'a tabi bir alacağın genel hükümler çerçevesinde takip edilip edilemeyeceği ve bu konuda idarenin seçimlik hakkının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Kanun'un 1. maddesi ve İİK'nın 47. maddesi hükmünün, idareye genel hükümler uyarınca takip ve dava yoluna başvurma imkanı tanıdığı, bu nedenle davacının genel hükümler çerçevesinde takip ve dava yoluna başvurmasında hukuki yararının bulunduğu gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, eksik araştırmaya dayalı olup olmadığı ve farklı takvim yıllarındaki eylemlerin tek suç olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "hiç düzenlenmemiş sayılır" ibaresinin ceza hukuku kapsamında uygulanmaması, sahte fatura düzenleme suçunun unsurlarının oluşması için şekil şartlarının aranmaması, ancak sanığın savunması ve diğer deliller göz önüne alındığında, suça konu faturaları kullanan mükellefler hakkında ve sanığın savunmasında adı geçen şahıs hakkında araştırma yapılmadan eksik kovuşturma ile hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Serbest bölgede çalışan işçilerin ücretlerinden kesilen gelir vergisinin terkin edilmesi halinde, bu tutar üzerindeki hak sahipliğinin işçiye mi yoksa işverene mi ait olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin net olarak kararlaştırılması halinde tüm vergi ve sosyal sigorta prim yükünün işveren tarafından karşılanacağı, dolayısıyla istisna edilen gelir vergisinin de işveren uhdesinde kalacağı, işverenin yurt dışına ihracat motivasyonunu artırmak amacıyla gelir vergisi istisnasından yararlandırılması suretiyle istihdam maliyetinin azaltılmasının hedeflendiği gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yöneticilerinin basiretsiz ve hukuka aykırı işlemleriyle şirketi zarara uğrattıkları ve davalı şirketin haksız kazanç elde ettiği iddiasına dayalı sorumluluk ve tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket tarafından yapılan işin maliyetinin piyasa rayicine ve Devlet Su İşleri şartlarına uygun fiyatlarla yapıldığının bilirkişi raporlarıyla tespit edilmesi, vergi cezası kesildiğine dair bir belge bulunmaması ve sermaye koyma taahhüdünün bu davanın konusunu oluşturmaması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.