Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vergi Kaçakçılığı”
- Uyuşmazlık: Sahte fatura kullanma suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, fatura asıllarına ulaşılamadığı gerekçesiyle bozulması üzerine, suça konu faturaların şekil şartlarını taşıyıp taşımadığının tespiti için fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olup olmadığı ve bulunmadığı takdirde diğer delillerle mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227/3. maddesindeki şekil şartlarına ilişkin hükmün idari nitelikteki vergi cezaları için öngörüldüğü, ceza hukuku kapsamındaki sahte fatura kullanma suçunun ise vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetine ilişkin olup bu mahiyetin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, dolayısıyla fatura asıllarının dosyada bulunmasının zorunlu olmadığı ve diğer delillerle sanığın mahkumiyetine karar verilebileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın sahte fatura düzenleme ve kullanma eylemlerinden dolayı Vergi Usul Kanunu'nun 359/b maddesi gereğince ayrı ayrı cezalandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 359/b maddesinde düzenlenen sahte belge düzenleme veya kullanma fiillerinin seçimlik hareketli suç teşkil etmesi ve sanığın her iki fiili de gerçekleştirmiş olsa dahi tek bir suçtan cezalandırılması gerektiği, ayrıca temel ceza belirlenirken TCK'nın 61. maddesi ile 7394 sayılı Kanun ile eklenen 9. fıkra uyarınca zincirleme suç hükümlerinin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vergi kaçakçılığı suçunda, vergi dairesinin verdiği mütalaanın mahkemeyi suçun hukuki nitelendirmesinde bağlayıp bağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, fiilin hukuki nitelendirmesinde iddia ve savunmalarla bağlı olmadığı, vergi dairesinin mütalaasının mahkeme için bağlayıcı nitelik taşımadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında sahte fatura düzenleme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, eksik araştırmaya dayalı olup olmadığı ve farklı takvim yıllarındaki eylemlerin tek suç olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vergi Usul Kanunu'nun 227. maddesinin 3. fıkrasındaki "hiç düzenlenmemiş sayılır" ibaresinin ceza hukuku kapsamında uygulanmaması, sahte fatura düzenleme suçunun unsurlarının oluşması için şekil şartlarının aranmaması, ancak sanığın savunması ve diğer deliller göz önüne alındığında, suça konu faturaları kullanan mükellefler hakkında ve sanığın savunmasında adı geçen şahıs hakkında araştırma yapılmadan eksik kovuşturma ile hüküm kurulması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı ülke mahkemesince verilen mahkûmiyet hükmünün Türkiye'de infazına yönelik uyarlama kararına karşı başvurulacak kanun yolunun itiraz mı yoksa temyiz mi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: 6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu’nun 26/5. maddesi ile Ceza Yargılarının Milletlerarası Değeri Konusunda Avrupa Sözleşmesi’nin 37. ve 41. maddeleri uyarınca yabancı ülke mahkemelerince verilen mahkûmiyet kararlarının Türkiye'de infazına yönelik uyarlama kararlarına karşı itiraz yoluna başvurulacağı gözetilerek, Yargıtay 11. Ceza Dairesinin temyiz incelemesi sonucu verdiği bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın itiraz merciine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair yerel mahkeme kararının gerekçesinin yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçakçılık suçlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması için aranan kamu zararının giderilmesi şartının, teknik bir konu olan gümrük vergilerinin hesaplanıp sanıklara bildirilmesi ve ödemeleri için imkan tanınmasıyla değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca TCK 53. maddedeki hak yoksunluğunun uygulanmasında Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların davacı şirkete ait işletmelerde yöneticilik yaptıkları dönemde gerçekleştirdikleri usulsüz eylemler nedeniyle davacı şirketin uğradığı zararın tazmin edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların sahte ve yanıltıcı faturalar kullanarak davacı şirketi zarara uğrattıkları, bu eylemlerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu ve davacı şirketin ödemek zorunda kaldığı vergi, gecikme zammı ve kaçakçılık cezası tutarındaki zararın davalılardan tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, Çin menşeli klimaları Vietnam menşeli olarak göstererek dampinge karşı vergi ödememek suretiyle kaçakçılık suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, uzun süre klima ithalatı işi ile iştigal etmeleri, Çin’den ithal ettikleri klimalarla Vietnam’dan ithal ettikleri klimaların aynı olması, siparişleri doğrudan Çin firması ile yapmaları ve Vietnam'da yapılan işlemlerin eşyaya menşe kazandırmaması gibi hususlar gözetilerek, sanıkların kast unsurunun gerçekleştiği ve eylemlerinin suçun unsurlarını oluşturduğu kabul edilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçunda, katılan kurumun zararını karşılamadığı gerekçesiyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair verilen kararın isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçakçılık suçlarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması için, suça konu eşyanın yasal olarak ithal edilmesi durumunda alınması gereken gümrük vergilerinin, teknik bir konu olması sebebiyle uzman bilirkişi marifetiyle hesaplanarak sanığa bildirilmesi ve sanığın ödeme iradesinin belirlenmesinden sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Özel Daire bozma kararının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına ilişkin yerel mahkeme gerekçesinin yasaya uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçakçılık suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılması için gereken kamu zararının giderilmesi koşulunun, sanığa zarar miktarının bildirilmesi ve ödeme imkanı tanınmasıyla değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olmasının tek başına bu kurumun uygulanmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin destekleme primi alması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemediği, işlediği kabul edilirse suçun unsurlarının oluşup oluşmadığı, sanığın bu suça iştirak derecesinin ne olduğu, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası düzenlemesinin uygulanması ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası tayin etmesinin doğru olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, gerçek bir ticari faaliyeti olmaksızın komisyon karşılığı sahte müstahsil makbuzu düzenleyerek, başkalarının haksız destekleme primi almasını sağlamasının nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, bu suça yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği, TCK'nın 158/1-f maddesindeki adli para cezası miktarının suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamayacağı hükmünün temel ceza belirlenirken uygulanması gerektiği ve yerel mahkemenin gün belirlemeden doğrudan adli para cezası belirlemesinin hukuka aykırı olması nedeniyle yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kıymet kaçakçılığına konu edildiği iddiasıyla el konulan aracın geri alınabilmesi için yapılan ödeme ve masrafların satıcıdan tahsili istemine ilişkin tazminat davasında zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği ve davalıya husumetin düşüp düşmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinde, araca el konulmasına sebep olan hususlarla ilgili beraat kararı verilmiş olmasına ve kesinleşmemiş de olsa bu kararın hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte vakıalar içermesine rağmen, bölge adliye mahkemesince ceza dosyası neticesi beklenmeyerek ve davalı tarafa husumetin düşüp düşmediği araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.