Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yönetici Sorumluluğu”
- Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, bir şirketin eski çalışanlarının kurduğu yeni şirketin haksız rekabet oluşturduğu ve eski şirket yöneticilerinin sorumluluğuna gidilebileceği iddiasıyla açılan tazminat davasında, davacıların dava açma ehliyetinin olup olmadığı ve iddiaların ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız rekabet davası açma ehliyetinin zarara uğrayan şirkete ait olduğu, davacıların şirket ortakları olarak bu ehliyete sahip olmadıkları ve ayrıca yöneticilerin sorumluluğuna gidilebilmesi için gerekli olan zarar, hukuka aykırılık, kusur ve illiyet bağının ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bankanın eski çalışanı aleyhine açtığı yönetici sorumluluğundan kaynaklı tazminat davası ile çalışanın bankadaki hesabına konulan blokenin kaldırılması için açtığı itirazın iptali davasının birleştirilmesinden doğan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetici sorumluluğu davasının, genel kurul kararı şartının gerçekleşmemesi nedeniyle reddi doğru bulunurken, çalışanın hesabındaki paranın, banka tarafından açılan ve genel kurul kararı olmadığı için reddedilen tazminat davası nedeniyle bloke edilmesinin haksız olduğu gözetilerek itirazın iptali talebinin reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortağının, şirket müdürünün azli, kayyum atanması ve yönetici sorumluluğuna dayalı tazminat talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, müdürün azli için haklı sebep sunamaması, kayyum atanmasını gerektirecek bir organ boşluğunun bulunmaması ve yönetici sorumluluğuna dayalı tazminat talebinin şirketin değil doğrudan kendisine yöneltilmesi nedeniyle usulüne uygun olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi sonucu onanması ve Yargıtay'ca da bu kararın onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sitedeki evinden hırsızlık mağduru olan davacının, site yönetim şirketine karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davasında husumet itirazının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin husumet itirazına ilişkin İlk Derece Mahkemesi'nin çelişkili gerekçelerle ve husumet yönünden yeterli inceleme yapmadan davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Site yönetiminin onaylı projeye aykırı imalat yapması sebebiyle eski yönetim kurulu üyelerine karşı açılan tazminat davasının zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, yöneticinin kat maliklerine karşı sorumluluğunun vekil sorumluluğu kapsamında değerlendirilmesi ve eski hale getirme talebinin her zaman ileri sürülebilir olması gerektiği gözetilerek, ilk karar bozulmuş, yeniden yargılamada davanın kabulüne karar verilmesi üzerine yapılan temyiz incelemesinde, bozma ilamına uyulması ve davalılara kazanılmış hak verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Şirket yöneticisinin şirket hesabından izinsiz para transferi yapıp yapmadığı ve bu nedenle şirkete karşı sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yöneticinin, şirket hesabından aktarılan paranın akıbetine dair inandırıcı delil sunamaması ve savunmasının soyut iddialardan ibaret kalması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davalı yöneticinin sorumluluğuna hükmeden kararı, istinaf ve temyiz incelemesi sonucunda onanmıştır. - Uyuşmazlık: TMSF tarafından el konulan bir şirketin, sermaye artırım borçlarının ödenmediği halde ödenmiş gibi gösterilmesi nedeniyle şirketin hakim ortakları, ortakları, yönetim kurulu üyeleri, denetçiler ve çalışanlarından oluşan davalılara karşı açılan tazminat davasında, davalıların sorumluluklarının kapsamı ve tazmin miktarı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalıların şirket içindeki görev ve yetkileri, sermaye artırım borçlarıyla ilgili işlemlerdeki rolleri ve kusur oranları değerlendirilerek davalılardan bazılarının sorumluluğuna hükmedilirken, bazılarının sorumluluğunun olmadığına karar verilmiş ve bu karar, usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle Yargıtay tarafından onanmıştır. - Uyuşmazlık: Eski site yöneticilerinin usulsüz harcamalar yaptığı iddiasıyla açılan tazminat davasında, yöneticilerin sorumluluğunun belirlenmesi ve zararın tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, yöneticilerin yetkilendirilme durumu, yapılan işlerin belgelenip belgelenmediği ve hizmet bedellerindeki fahiş fiyat iddiasının incelenmesi için yeterli ve denetime elverişli bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı eski yöneticilerin, davacı şirkete kullandırdıkları teşvik kredisi sebebiyle şirketi zarara uğratıp uğratmadığı ve bu zararın tespiti için gerekli delillerin bilirkişi incelemesine yeterli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin defterleri sunulmamış olsa dahi, banka tarafından sunulan gider çizelgeleri, projeye uygunluk belgeleri ve harcamalara dair faturalar ile Bakanlık kayıtları gibi diğer delillerin de bilirkişi incelemesine konu edilmesi ve yatırım teşvik kredisi konusunda uzman bilirkişi heyeti tarafından incelenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket ortakları tarafından, şirket zarara uğratıldığı iddiasıyla, yönetim kurulu üyelerine, denetçilere ve vakıf yöneticilerine karşı açılan yönetici sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, şirketin zarara uğramasında genel müdürün tek başına sorumlu olduğuna, diğer yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin ve vakıf yöneticilerinin sorumluluğuna dair yeterli delil bulunmadığına ve davacıların temyiz itirazlarının yerinde olmadığına dair mahkeme kararında isabetsizlik görülmeyerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eski yöneticinin sorumluluğuna dayalı alacak davasında, istinaf incelemesi sonucu verilen kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusunun taşınmazın aynına ilişkin olmayıp yönetim işlerinden kaynaklı bir alacak talebi olması ve miktar itibarıyla da temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesi uyarınca temyiz edilemeyen bir karar niteliğinde olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, yönetici olduğu dönemde tahakkuk eden sigorta prim borçlarından sorumluluğunun tespiti için yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 506 sayılı Yasanın 80. maddesi kapsamında sigorta prim borçlarından sorumlu tutulabilmesi için yönetici olduğu dönemde tahakkuk eden borçlarla ilgili yeterli araştırma yapılmasının gerekliliği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.