Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yabancı Şirket”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin organik bağı bulunduğu iddia edilen yabancı bir şirketteki çalışması nedeniyle davalı şirketten işçilik alacakları talep etmesi üzerine, davalı şirketin bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile yabancı şirket arasında salt ortaklık ilişkisinin bulunmasının, davacı ile davalı şirket arasında işçi-işveren ilişkisi kurulması sonucunu doğurmadığı, birlikte işverenlik, işyeri devri veya asıl işveren-alt işveren ilişkisi gibi bir hukuki ilişkinin de iddia ve ispat edilmediği gözetilerek, davalı şirketin yabancı şirketteki çalışmadan kaynaklanan işçilik alacaklarından sorumlu tutulamayacağına karar verilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında, sözleşmede yer alan tahkim şartının geçerliliği ve 805 sayılı Kanun uyarınca Türkçe düzenlenme zorunluluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin yabancı bir şirket olması ve 805 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca yabancı şirketlerle yapılan sözleşmelerde Türkçe düzenleme zorunluluğunun bulunmaması, dolayısıyla sözleşmede yer alan yabancı dilde ve tahkime ilişkin şartın geçerli olduğu gözetilerek ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirket ile organik bağı bulunduğu iddia edilen yabancı bir şirketteki çalışmasından kaynaklanan işçilik alacakları için davalı şirkete husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, davalı şirket ile yabancı şirket arasında organik bağ olduğunu ve bu nedenle davalı şirketin de işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu iddia etmiş ise de, sadece organik bağın varlığının tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve davalı şirkete husumet yöneltilmesi için yeterli olmadığı, davacının davalı şirketin hâkim ortaklığını ispatlayamadığı ve davaya konu sözleşmeyi ibraz etmediği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davanın taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan haksız rekabet ve tazminat davasında Türk mahkemelerinin uluslararası yetkisinin bulunup bulunmadığı ve davalı şirketlerden birinin davada sıfatının olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın yabancı unsur içermesi nedeniyle MÖHUK hükümleri uyarınca yetki tespiti yapılırken, tek satıcılık sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda karakteristik edimin ifa yeri olan Antalya'nın yetkili olduğu, haksız rekabet iddiasında ise haksız fiilin ve zararın meydana geldiği yer yine Antalya olduğundan Türk mahkemelerinin yetkili olduğu, diğer davalı şirketin sıfatı yönünden ise davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ve delillerin toplanıp değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yabancı şirket tarafından başlatılan icra takibinde, alacağın yargılama sırasında Türk vatandaşına temlik edilmesinin, takibe devam için teminat yatırma şartını ortadan kaldırıp kaldırmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı şirketin, takibin başlatılmasından sonra teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olsa da, yargılama sırasında alacağını Türk vatandaşına temlik etmesiyle yabancı unsur ortadan kalktığından ve takibin devamı için teminat yatırma şartı aranmayacağından, yerel mahkemenin takibin iptaline karar vermesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, tapu müdürlüğünce usulsüz olarak gerçekleştirildiğini iddia ettiği ipotek temliki işlemi nedeniyle uğradığı maddi ve manevi zararın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuata göre yabancı uyruklu şirketler lehine ipotek tesisinin mümkün olduğu ve davaya konu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinin uygulanma olanağı olmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gemi personeli alacağı davasında Türk mahkemelerinin uluslararası yetkisinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yabancı uyruklu olması, davalı şirketin yabancı şirket olması, davacının Türk karasularında çalışmamış olması ve taraflarca Türk hukukunun seçilmemiş olması gibi hususlar gözetilerek Türk mahkemelerinin yargı yetkisinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, yurtdışında çalıştığı şirketle organik bağı bulunan şirketlere karşı açtığı işçilik alacakları davasında, bu şirketlerin davalı olarak sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davacının taleplerinde haklı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunmasının tek başına sorumluluk doğurmayacağı, tüzel kişilik perdesinin kaldırılması için ek şartların aranması gerektiği, yabancı şirketteki hisse durumunun ve ortaklığın niteliğinin değerlendirilmesi gerektiği ve davacının çalıştığı şantiyedeki projede davalılar arasında ortaklık olup olmadığı hususunda eksik inceleme yapıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında, davalı yabancı şirketin sicilden silinmiş olması nedeniyle tebligatın kime yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı yabancı şirketin sicilden silinme nedeninin tespiti ve yabancı ülke hukukuna göre ihyasının mümkün olup olmadığının araştırılması, ihya mümkünse davacıya ihya davası açması için süre verilmesi, ihya mümkün değilse iflas idaresinin tespit edilerek tebligatın buraya yapılması gerektiği gözetilerek dosya işlem tamamlanması için yerel mahkemeye geri çevrilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, dava dışı bir şirkette geçen çalışmasından dolayı davalı şirketin sorumlu tutulup tutulamayacağı ve davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile dava dışı şirket arasında sadece organik bağ bulunmasının, davacının dava dışı şirketteki çalışmasından dolayı davalı şirketin sorumlu tutulması için yeterli olmadığı, davalı şirketin dava dışı şirkette hâkim ortak konumunda da bulunmadığı ve davalı şirket ile dava dışı şirket arasında birlikte işverenlik, işyeri devri veya asıl işveren-alt işveren ilişkisi gibi bir hukuki ilişkinin de bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı, yabancı uyruklu şirket lehine tesis edilen ipoteğin usulsüz olduğunu ve kendisine zarar verdiğini iddia ederek, Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler lehine sınırlı ayni hak tesisini engelleyen bir yasal düzenleme bulunmadığı ve dava konusu ipotek işleminin yürürlükteki mevzuata uygun olduğu değerlendirilerek, davacıya tazminat ödenmesini gerektirecek bir durum olmadığı gerekçesiyle istinaf mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacının yurt dışında farklı bir şirket bünyesinde çalıştığı dönemdeki işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı ve uyuşmazlığa hangi ülke hukukunun uygulanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, yurt dışındaki iş ve işe alım süreçlerindeki rolü, internet sitesinde ilgili projeye yer vermesi ve işçilere yapılan avans ödemelerinde isminin geçmesi gibi hususlar nedeniyle davacı nezdinde birlikte işverenlik algısı yarattığı, dolayısıyla külfet teorisine göre davalı şirketin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu ve davacı ile yabancı şirket arasında yabancı dilde akdedilen iş sözleşmesinin hukuk seçimine ilişkin hükümlerinin uygulanamayacağı, davacının yabancı dil bildiğinin ispatlanamaması ve daha sıkı ilişkili hukukun da Türk Hukuku olmadığı anlaşıldığından, davacının fiilen çalıştığı işyeri hukuku olan Özbekistan hukukunun uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.