Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yanılgı”
- Uyuşmazlık: Mirasçılıktan çıkarma sebeplerinin ispatlanamaması nedeniyle vasiyetnamenin iptaline karar verilmesi üzerine, direnme kararında miras bırakanın mirastan çıkarma sebepleri konusunda yanılgıya düştüğü gerekçesine dayanılarak direnilmesinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin ilk kararında mirastan çıkarma sebeplerinin ispatlanamaması, direnme kararında ise miras bırakanın yanılgıya düştüğü gerekçesine dayanılması nedeniyle, direnme kararında ilk karardan farklı bir hukuki olguya dayanılarak hüküm kurulduğu ve bu nedenle de olayın ilk kararda dayanılmayan yeni bir hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava tarihinden önce ölmüş bir kişiye karşı açılan birleşen davada, mirasçılarına husumet yöneltilerek davaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vefat eden davalıya karşı dava açmasının dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve usul ekonomisi ilkesi gereği, yargılama aşamasında husumet yöneltilen mirasçılara karşı davaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık lehine yapılan temyiz incelemesinde, suç niteliğinde yanılgı bulunduğunun tespiti halinde, aleyhe temyiz olmaması durumunda hükmün "eleştiri ile onama" yoluyla mı yoksa "cezayı aleyhe değiştirme yasağı" gözetilerek bozma kararıyla mı sonuçlandırılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık lehine temyiz bulunan dosyalarda, suç niteliğinde yanılgı tespit edilmesi halinde, cezanın tür ve miktarı yönünden kazanılmış hak saklı kalmak kaydıyla hükmün bozulması gerektiği, aksi halde aynı eylemden dolayı farklı sonuçlar ortaya çıkabileceği ve bu durumun eşitlik ilkesine aykırı olacağı gerekçesiyle, yerel mahkeme hükmünün Özel Daire tarafından bozulmasına ilişkin karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirketin yanlış gösterilmesi sebebiyle, 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi kapsamında taraf değişikliği talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalı şirketler arasında organik bağ, isim benzerliği ve aynı vekil tarafından temsil edilmeleri gibi hususlar ile ceza soruşturmasında alınan bilirkişi raporunda diğer doğalgaz şirketine sorumluluk yüklenmesi birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıyı yanlış göstermesinin maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı, dürüstlük kuralına aykırı olmadığı gözetilerek taraf değişikliği talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle, davanın husumetten reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölü kişi aleyhine açılan davada, HMK m. 124 uyarınca ölenin mirasçılarının davaya dahil edilmesi suretiyle davaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının ölü olduğunu bilmemesinin maddi hataya ve yanılgıya dayalı olması ve bu durumun dürüstlük kuralına aykırı olmaması gözetilerek, davalının mirasçılarının davaya dahil edilmesi suretiyle davaya devam edilebileceğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkemenin sanık müdafisinin temyiz istemini reddetmesi üzerine, temyiz süresinin başlangıcına ilişkin yapılan kanun yolu bildiriminin yasal olup olmadığı ve sanığın temyizinin süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafisinin, yüzüne karşı yapılan tefhimde temyiz süresinin başlangıcının hem tefhim hem de tebliğden itibaren başlayacağı şeklinde belirtilmesinin avukat açısından bir yanılgı oluşturmayacağı ve kanun yolu süresinin işlemeye başlamasını engellemeyeceği, mesleği gereği avukatın bu hususta bilgi sahibi olması gerektiği ve ayrıca sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde bu hususta bir yanılgıya düştüğünü de ileri sürmemesi gözetilerek yerel mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin kararının onanmasına, ancak görevi yaptırmamak için direnme suçuna 6352 sayılı Kanunda bir düzenleme bulunmadığından, bu suç yönünden yerel mahkemenin kararı hukuken değerden yoksun kabul edilerek Özel Dairece bu suça ilişkin ilk hükmün temyiz incelemesinin yapılması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşeronluk sözleşmesinden kaynaklanan daire satış vaadi ile yükleniciye karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile sözleşme imzalayan kişinin davalı şahıs değil, sözleşmede ödemelerin yapılacağı belirtilen şirket olduğu ve tapu kaydının da şirket adına kayıtlı bulunduğu gözetilerek, davacı vekilinin husumet yönünden haklı bir yanılgıya düşmediği değerlendirilerek, yerel mahkemenin ve istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davanın, ikiye ayrılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aleyhine açılması nedeniyle husumet yönünden yanılgı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, teftiş raporu başlığında yer alan eski Bakanlık adını esas alarak dava açması ve dava dilekçesinde doğru hasmı belirtmemesi kabul edilebilir bir yanılgı olarak değerlendirilerek, 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi uyarınca taraf değişikliğine olanak tanınması gerektiği gözetilerek mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, işvereni olan şirket yerine şirket ortağını davalı göstermesi nedeniyle husumet itirazı üzerine davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, taraf değişikliğine izin verilip verilmeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirket ortağına dava açmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı, ayrıca davacı vekilinin yargılama aşamasında HMK’nın 124. maddesi kapsamında taraf değişikliği talebinde bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölü kişiye karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında husumet itirazı üzerine davanın usulden reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, isim benzerliği nedeniyle dava dilekçesinde ölü kayıt malikini davalı göstermesi gerekirken farklı bir kişiyi davalı göstermesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve yargılama sırasında mirasçıların davaya katılımıyla taraf teşkilinin tamamlanabileceği gözetilerek, davanın yanlış hasma ve ölü kişiye karşı açıldığı gerekçesiyle usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, hizmet tespiti davasının kesinleşmesinden sonra yaptığı taraf değişikliği talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde tarafı yanlış göstermesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, ayrıca taraf değişikliği için kanunda bir süre öngörülmediği gözetilerek yerel mahkemenin taraf değişikliği talebini reddederek davanın usulden reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, davanın yanlış davalıya yöneltilmesi nedeniyle husumet yokluğundan reddine dair kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın tapu kaydının dava tarihinde Dedeağaç Köyü Tüzel Kişiliği adına kayıtlı olması ve davanın Hazine'ye yöneltilmesinin HMK'nın 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgı olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.