Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargılama Sürelerinin Durması”
- Uyuşmazlık: Davalı-davacı kadının boşanma davasına ilişkin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 7226 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesiyle COVID-19 salgını nedeniyle durdurulan ve uzatılan yargılama süreleri gözetilerek, davalı-davacı kadının istinaf başvurusunun süresinde olduğu ve incelenmesi gerektiği gerekçesiyle, bölge adliye mahkemesinin ret kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnternet hizmet bedeline ilişkin takibe yapılan itirazın iptali davasında, Covid-19 salgını nedeniyle getirilen sürelerin durması hükmünün hak düşürücü süreye etkisinin değerlendirilip değerlendirilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 7226 sayılı Kanun ve 2480 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca, dava açma süresini de kapsayan hak düşürücü sürelerin 13/03/2020 ile 15/06/2020 tarihleri arasında durduğu gözetilerek, mahkemenin bu sürenin hesabında yanılgıya düştüğü gerekçesiyle, direnme kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin yerel mahkeme kararının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin onama kararı ile Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun bozma kararı arasında geçen sürede zamanaşımının durduğu, bu nedenle yerel mahkemenin karar tarihi itibarıyla olağan ve olağanüstü zamanaşımı sürelerinin dolmadığı gözetilmeden zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesinde hukuka aykırılık bulunduğundan bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebi hakkında kesin mühlet içerisinde karar verilmemesi halinde talebin usulden reddinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 304/2'de öngörülen ek süre verilmese de, mahkemenin tasdik kararını kesin mühletin bitiminden itibaren makul bir süre içinde vermiş olması ve bu gecikmenin konkordato talep edenlerin kusurundan kaynaklanmaması gözetilerek, bölge adliye mahkemesinin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçunda, diğer sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet kararının sanık hakkında da dava zamanaşımını kesip kesmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirle işlenen suçlarda iştirak mümkün olmadığı ve TCK’nın 22. maddesi uyarınca herkesin kendi kusurundan sorumlu olduğu gözetilerek, diğer sanıklar hakkındaki mahkûmiyet kararının sanık bakımından zamanaşımını kesmeyeceği ve asli dava zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilerek yerel mahkemenin kamu davasının düşmesine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato tasdik talebi hakkında kesin mühlet içerisinde karar verilmemesi halinde, talebin usulden reddine karar verilmesinin yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 304/2. maddesi uyarınca, kesin mühlet içinde konkordato hakkında karar verilemeyeceğinin anlaşılması halinde mahkemenin, karara kadar mühlet hükümlerinin devamına karar verebileceği, somut olayda kesin mühletin bitiş tarihi olan 19.11.2020 tarihinden 20 gün sonra konkordato tasdik kararının verilmesinin makul bir süre olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İştirak halinde işlenen suçlarda, ortaklardan birinin savunmasının alınmasının dava zamanaşımının kesilmesi bakımından diğer ortakları da etkileyip etkilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’da dava zamanaşımının sirayeti konusunda fiile bağlılığı esas alan nesnel ölçütün kabul edildiği, zamanaşımının kesilmesinin suçu işlediği iddia olunan kişiye ya da kişilere ilişkin olmayıp aksine suç konusu fiile ilişkin olduğu, bahse konu suçu oluşturan fiilin objektif olarak şerikler arasındaki bağı ifade ettiği, bu bağın suça iştirak eden kişilerden kaynaklanmayıp aksine ortak katkıda bulunulan fiilin çerçevesinde hüküm ifade ettiği, dolayısıyla objektif bu bağ kapsamında meydana gelen ve dava zamanaşımını kesen nedenlerin, kişilerden bağımsız olarak hukuki sonuç doğuracağı ve fiil nedeniyle birleşen tüm şerikler hakkında da geçerli olacağı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kasten yaralama davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin istinaf kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Suça sürüklenen çocuklar hakkında kasten yaralama suçundan açılan kamu davasında, suç tarihinden itibaren öngörülen zamanaşımı süreleri içerisinde yargılama tamamlanmadığı ve zamanaşımını kesen herhangi bir işlem de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Abonelik sözleşmesinden kaynaklı fazladan tahsil edilen PSH bedelinin iadesi talebinde zamanaşımının dolup dolmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Covid-19 ve deprem nedeniyle getirilen yasal düzenlemeler ile arabuluculuk başvurusunun zamanaşımına etkisinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Erkeğin zina nedeniyle açtığı boşanma davasının hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7226 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi ve ilgili Cumhurbaşkanlığı Kararı uyarınca Covid-19 pandemisi nedeniyle durdurulan ve uzatılan hak düşürücü süreler gözetilerek, erkeğin zina nedeniyle açtığı boşanma davasının yasal süresi içerisinde açılmış olduğunun kabulüyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçakçılık suçundan yargılanan sanıklar hakkında verilen düşme kararının dava zamanaşımı yönünden isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın 67. maddesinin 2. fıkrasında yer alan zamanaşımı kesme nedenlerinin, ek iddianame veya birleştirilen iddianameler yönünden uygulanma yeri olmadığı ve her iddianamenin kendi sanığı açısından zamanaşımını etkileyeceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildikten sonra denetim süresi içinde yeni bir suç işleyen sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan kanun yararına bozma talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın işlediği kasten yaralama suçunun 5 yıldan fazla hapis cezasını gerektirmeyen bir suç olması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşme tarihinden, yeni suçun işlendiği tarihe kadar geçen sürede zamanaşımının durması göz önünde bulundurulduğunda, hükmün verildiği tarihte 8 yıllık dava zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.