Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yasal Ön Alım Hakkı”
- Uyuşmazlık: Paylı mülkiyette, davacının, eşi tarafından üçüncü kişiye satılan taşınmazdaki paydaşlık hakkına ilişkin açtığı önalım davasında taşınmazda fiili taksimin olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ön alım hakkını kullanıp kullanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve eşinin taşınmazın alt katını birlikte kullanırken üst katın kızlarına tahsis edildiği, davacının boşanma davası sürecinde kızıyla birlikte üst katta ikamet etmeye başlamasının fiili taksim olarak değerlendirilemeyeceği, paydaşlar arasında rızaya dayalı uzun süreli fiili bir kullanım biçiminin oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalı vekilinin işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydına göre aynı gün fakat farklı saatlerde pay devri yapılan taşınmazda, önce tapuda işlem yapılan tarafın önalım hakkını kullanıp kullanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Paylı mülkiyette yasal önalım hakkının amacının paydaşlar arası ilişkileri düzenlemek ve yabancıların araya girmesini önlemek olduğu, somut olayda davacının davalıdan birkaç saat önce tapuda işlem yaptırmış olmasının kötüniyetli bir şekilde yasal önalım hakkını kullanmak anlamına geldiği ve hakkaniyetle bağdaşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından satın alınan tarım arazisine ilişkin davacının 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/i maddesine dayanarak açtığı ön alım hakkı davasının kabulü ile davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay’ın ön alım hakkının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığı çözmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava açıldıktan sonra 5403 sayılı Kanun'un 8/i maddesinin yürürlükten kalkmış olmasına rağmen, 4722 sayılı Kanun'un 1. maddesi gereğince davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan yasa hükmünün uygulanması gerektiği ve bu nedenle ön alım hakkının kabulünde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ön alım bedelinin zamanında depo edilmemesi nedeniyle, bedelin nemalandırılması ve değer artışının gözetilmesi gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Ön alım bedelinin dava açıldıktan sonra makul süre içerisinde depo edilmemesi ve aradan geçen zaman zarfında meydana gelen değer artışının, alıcının fakirleşmesine ve ön alım hakkı sahibinin haksız zenginleşmesine yol açacağı, dürüstlük kuralına aykırı olacağı gözetilerek, ön alım bedelinin resmi senetteki miktar üzerinden, satış masrafları ile birlikte ön inceleme tarihinden itibaren nemalandırılarak hesaplanması ve davacı tarafından depo edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki payın satışında, yasal önalım (şuf’a) hakkının kullanılması için öngörülen dava açma süresinin başlangıcının ne zaman olduğu ve bu sürenin somut olayda aşılıp aşılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m.733 hükmü gereğince yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık dava açma süresinin, satışın hak sahibine noter aracılığıyla bildirildiği tarihten itibaren başlayacağı ve hak sahibinin satışı başka bir şekilde öğrenmesinin bu süreyi başlatmayacağı, davada noterden gönderilen ihtarname ile satışı öğrendiğini ve şuf’a hakkını kullanacağını bildiren davacının bu bildiriminin yasanın aradığı anlamda bir bildirim olmadığı, bu nedenle dava açma süresinin başlamadığı ve iki yıllık hak düşürücü süre içerisinde dava açılması nedeniyle davanın süresinde açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmaz payının devrinde davacının yasal ön alım hakkının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, pay devrinin yasal ön alım hakkına konu olduğunu kabul eden ilk derece mahkemesi kararını, kesinlik hükümleri uyarınca istinafen incelemeksizin reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir payın satışı halinde, yasal önalım (şuf’a) hakkının kullanılması için öngörülen sürelerin başlangıcına esas alınacak tarihin belirlenmesi ve davanın yasal sürede açılıp açılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK m.733 hükmü uyarınca yasal önalım hakkının kullanılması için öngörülen üç aylık sürenin, satışın hak sahibine alıcı veya satıcı tarafından noter aracılığı ile bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, davacının bizzat kendisinin alıcılara gönderdiği ihtarname ile satışı öğrendiğini bildirmesinin ve önalım hakkını kullanacağını beyan etmesinin yasanın aradığı anlamda bir bildirim niteliğinde olmadığı ve bu nedenle dava açma süresinin başlamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına ve dosyanın işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Paylı mülkiyetteki bir taşınmazda fiili taksim olup olmadığı ve davacının önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazda davalının satın aldığı paya özgülenmiş bir bölüm bulunmadığı ve fiili taksimin varlığından söz edilemeyeceği, dolayısıyla davacının önalım hakkını kullanmasının dürüstlük kurallarına aykırı sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalılar tarafından yapılan taşınmaz satışında davacıların ön alım hakkını kullanıp kullanamayacakları ve taşınmazın davacılar adına tescil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların ön alım hakkını kullanmak için gerekli yasal koşulları sağladıkları, satış bedelini ve mahkemece belirlenen fark bedelini depo ettikleri ve davalıların temyiz sebeplerinin kararı bozmaya yeterli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davacıların ön alım hakkını kullanmalarına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.