Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yatırmama Beyanı”
- Uyuşmazlık: Kamulaştırma davasında, idarenin tespit edilen bedeli süresi içerisinde yatırmaması ve yatırmayacağını beyan etmesi üzerine, davalının talebiyle idareye ek süre verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. maddesindeki ek süre verme yetkisinin, davaların makul sürede sonuçlanması ilkesi ve davacı idarenin bedeli yatırmayacağına dair açık beyanı gözetilerek, davalı lehine kullanılamayacağına ve davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına karar verilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın tapudan terkini davasında, bedelin süresinde yatırılmaması nedeniyle davanın reddine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin, mahkemece belirlenen süre içerisinde yatırılmaması nedeniyle davanın reddedilmesine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, usul ekonomisi gözetilerek davalı tarafın beyanının alınması ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, eksik araştırmaya dayanıp dayanmadığı ve eylemin örgüt üyeliği yerine örgüte yardım suçunu oluşturup oluşturmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın FETÖ/PDY'ye himmet verdiği, Bank Asya'daki hesabına örgüt liderinin talimatı sonrası para yatırdığı tespit edilmiş; ancak bu eylemlerinin, örgüt hiyerarşisine dahil olduğuna ve organik bağ kurduğuna dair yeterli delil bulunmadığı, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz etmediği, ancak örgüte yardım kastıyla işlendiği gözetilerek, sanığın silahlı terör örgütüne yardım suçundan cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tüketici mahkemesinde görülen bir alacak davasında, davacının bilirkişi incelemesinden vazgeçmesine rağmen, mahkemenin davalı bankadan kredi sözleşmesi ve eklerini getirterek eksik incelemeyi tamamlayıp dosyayı tekrar bilirkişiye göndermesi gerekirken davanın reddine karar vermesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haksız kesinti iddiasını ispat için gerekli belgelerin davalı bankada olduğunu beyan etmesi ve bilirkişi ücreti de dahil gider avansını yatırmasına rağmen, mahkemenin bankadan sözleşme ve eklerini istemekle yükümlü olduğu, davalının delillerini sunmadan dosyanın bilirkişiye gönderilip eksik inceleme yapıldığı, davacının ispat yükünü yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddedilmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirket ve yetkilisinin vekâletname ve borç tasfiye sözleşmesi hükümlerini kötüye kullanarak davacı şirketin mal varlığını davalı şirkete aktardığı iddiasına dayalı alacak davasında, davanın kısmen kabulü ile hükmedilen tutarın ve faizin başlangıç tarihinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, ıslah dilekçesiyle birleşen davadaki taleplerini 02.12.2002 tarihli borç tasfiye ve ibra sözleşmesinden kaynaklanan alacağa hasrettiğini beyan etmesine ve ıslah harcını da bu alacak için yatırmasına rağmen, mahkemece alacağın bir kısmı için ıslah harcı yatırılmadığı gerekçesiyle eksik hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, hükmedilen alacağa faizin işletileceği tarihin de borç ve tasfiye protokolünün imza tarihi olması gerektiği gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur durumu, eksik inceleme yapılıp yapılmadığı, boşanmaya ve fer'i sonuçlarına karar verilip verilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, uygulanması gereken hukuk kuralları ve hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtilen gerekçelere göre davalı erkeğin temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin basit cinsel saldırı suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan mahkumiyetinin kesinleşmesine rağmen, sanığın mağdurenin cinsel özgürlüğüne yönelik bir davranışta bulunmadığı, cinsel arzusunu tatmin etmeye yönelik bir eylem gerçekleştirmediği ve mağdurenin cinsel bütünlüğünün ihlal edilmediği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının sanığın basit cinsel saldırı suçundan mahkumiyeti gerektiği yönündeki itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, adli yardım talebinin reddedilmesi ve yargılama giderlerini yatırmaması nedeniyle davasının usulden reddine karar verilmesine itirazı üzerine, temyiz aşamasında adli yardım talebinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 336/3. maddesi uyarınca temyiz aşamasında adli yardım talebi değerlendirme yetkisinin Yargıtay'da olduğu ve davacının yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olduğunun anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin temyiz talebini reddeden ek kararının kaldırılmasına ve davacının adli yardım talebinin kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketten yurt dışı şantiyelerinde çalıştığı dönemden kaynaklanan kıdem, ihbar ve yıllık izin ücretleri ile ulusal bayram, genel tatil, hafta tatili ve fazla mesai ücretleri alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Hafta tatili ücretinin hesaplanmasında eksik inceleme ile hüküm kurulması, yıllık izinlerin kullandırılıp kullandırılmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmaması, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının hatalı hesaplanması ve yabancı para cinsinden hükmedilen alacağın vekalet ücretine esas tutarının belirlenmesindeki yanlışlıklar gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davasına konu, maddi-manevi tazminat, velayet, nafaka miktarı ve kişisel ilişki tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadın için hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile müşterek çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarının az olduğu, hakkaniyet ilkesi ve günün ekonomik koşulları gözetilerek 4721 sayılı Kanun'un 4. maddesi ve 6098 sayılı Kanun'un 50. ve 51. maddeleri uyarınca yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafakaya ilişkin hükümleri bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket ortağı davalının, şirketten zimmetine para geçirdiği iddiasıyla açılan tazminat davasında, iddianın ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, davalı eski yöneticinin zimmetine para geçirdiğine dair iddiasını banka kayıtları ve ticari defterler gibi yazılı delillerle ispatlayamaması ve yemin deliline de dayanmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan istinaf ve temyiz başvurularının reddine ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın savunma hakkının kısıtlanması, temel cezanın belirlenmesi ve takdiri indirim uygulanmaması gerekçeleriyle yaptığı itirazın yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı duruşmalarda müdafii olmadan savunma yapmış olsa da hükmün tefhim edildiği duruşmada müdafii hazır olduğu, dosya kapsamında savunma hakkının kısıtlandığına dair bir olgu bulunmadığı, temel cezanın belirlenmesinde sanığın örgüt içindeki konumu ve faaliyetlerinin dikkate alındığı, takdiri indirim uygulanmaması konusunda ise sanığın mahkemeye yardımcı olmadığı ve somut olayın özellikleri gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.