Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yemin Delil Başlangıcı”
- Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile devrettiği taşınmazların bedelini müvekkiline ödeyip ödemediğine ilişkin alacak davasında, davalı vekilin yemin deliline dayanma hakkının gözetilmemesi uyuşmazlığına ilişkin karar düzeltme istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilin cevap dilekçesinde yemin deliline dayandığı, bozma kararında ise yemin delilinin hatırlatılmasına dair bir hususa yer verilmediği gözetilerek, Yargıtay’ın daha önceki bozma ilamına “davalı tarafın yemin deliline dayandığı ve davalı tarafa yemin delili de hatırlatılması gerektiği” ibaresinin eklenerek bozma kararının düzeltilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alındığı ancak davalı adına tescil edildiği iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil davasında, davacının yemin deliline dayanması durumunda mahkemenin davacıya yemin teklif etme hakkını hatırlatıp hatırlatmayacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, inançlı işlem iddiasını yazılı delille ispatlayamaması ve delil listesinde "her türlü yasal delil" ifadesini kullanarak yemin deliline dayanması karşısında, ispat yükü kendisinde olan davacıya yemin teklif etme hakkının bulunduğunun mahkemece hatırlatılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlemle devredilen taşınmazın davalı tarafından bağışlanması üzerine açılan tapu iptal ve tescil davasında, davacı tarafından sunulan belgenin inanç sözleşmesinin yazılı delili sayılıp sayılamayacağı ve davacıya yemin teklif hakkının hatırlatılıp hatırlatılmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan 13.03.2007 tarihli belgenin, içeriği itibariyle bir inanç sözleşmesi niteliğinde olmadığı ve davalı tarafından vasiyetinden dönüldüğü, davacı ile davalı arasında yazılı bir inanç sözleşmesinin bulunmadığı, davalı tarafından akdi ilişkinin varlığının inkâr edildiği, dava dosyasına yazılı belge sunulmadığı gibi dosyada delil başlangıcı niteliğinde sayılabilecek bir belge de bulunmadığı, bu durumda ispat yükü davacı üzerinde iken inanç sözleşmesinin varlığının ispat edilmediği, davacının yemin deliline dayandığı, bu durumda mahkemenin davacıya yemin teklif etme hakkını hatırlatması gerektiği, aksi halde yerel mahkemenin direnme kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na aykırı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Edimin ifasına fesat karıştırma suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan yargılamanın yenilenmesi talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar müdafilerince hükümden sonra sunulan bazı delillerin (işçi devam çizelgeleri, iş mahkemesi kararları ve sigorta kayıtları) yargılama aşamasında mahkemenin bilgisi dâhilinde olmadığı ve bu delillerin birlikte değerlendirilmesi halinde sanıkların beraatine veya daha hafif ceza ile mahkumiyetlerine karar verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin yargılamanın yenilenmesi talebini reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında katkı payı alacağının belirlenmesi, ispat yükü, yemin delilinin değerlendirilmesi, faiz başlangıcı, kısmi dava ve vekâlet ücreti konularında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının dava dilekçesinde "her türlü delil" ifadesini kullanarak yemin deliline de başvurduğu, davalının babasından intikal eden taşınmaz hususunda yemin delilinin değerlendirilmemesi, faiz başlangıcı ve vekâlet ücretine ilişkin oluşan usulü kazanılmış hak hususlarında Bölge Adliye Mahkemesinin yanılgıya düştüğü gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâleten tahsil edilen bedelin iadesine ilişkin itirazın iptali davasında, davalının ödeme yaptığına dair sunduğu karbon nüsha makbuzun delil başlangıcı sayılıp sayılamayacağı ve buna bağlı olarak yemin deliline başvurulup başvurulmayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Karbon nüsha makbuzun, davacı tarafından verildiği kabul edilemeyeceği ve bu nedenle delil başlangıcı olarak nitelendirilemeyeceği, davalının ödeme savunmasının kesin delille ispatı gerektiği ve bu hususta yemin deliline başvurulması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacıya yemin teklif etme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmasına rağmen, daha sonraki aşamada açıkça yemin deliline dayanmaktan vazgeçtiğini beyan etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davacıya yemin teklif etme yükümlülüğünün bulunmadığı gerekçesiyle verdiği direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından inançlı işlem iddiasına dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacının yazılı delil sunamaması durumunda yemin deliline başvurma hakkının hatırlatılıp hatırlatılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, inançlı işlem iddiasında bulunan davacı yazılı delil sunamamış ise de yemin deliline dayanmış olmasına rağmen, davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek, bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmaz bedelinin ödendiğine dair davacı elindeki banka dekontlarının delil başlangıcı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı adına düzenlenen ve ödemeyi yapanın davacı olduğuna dair açık bir ibare içermeyen dekontların, sırf davacı elinde bulunmaları nedeniyle delil başlangıcı olarak kabul edilemeyeceği, davacı tarafından ileri sürülen inançlı işlem iddiasının yazılı delille ispatlanamadığı gibi dayanılan dekontların da HMK 202. maddesi kapsamında delil başlangıcı niteliğinde olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalıya devrettiği taşınmaz üzerinde yapılan inşaattan kendisine vaat edilen bağımsız bölümlerin tapuda adına tescil edilmemesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının inançlı işleme dayalı talebini ispat için gerekli yazılı delil veya delil başlangıcını sunamaması ve yemin deliline başvurmaması, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde çalıştığı süre, aldığı ücret miktarı ve ücretlerinin ödenip ödenmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hizmet süresini ispatladığı, ancak ücret miktarının tespiti için yeterli araştırma yapılmadığı ve ücretlerin ödendiğinin ispat yükünün işverende olduğu ve bu hususta yemin deliline başvurulması gerektiği gözetilerek, direnme kararı hizmet süresi yönünden onanmış, ücret miktarı ve ücretlerin ödenip ödenmediği yönünden bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından akdi ilişkinin inkâr edildiği bir eser sözleşmesi davasında, davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılıp hatırlatılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 200/1. maddesi uyarınca akdi ilişkinin ispat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının yazılı delil sunamadığı, davalının tanık dinlenmesine muvafakat etmediği ve davacının cevaba cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığı durumlarda, mahkemenin davayı aydınlatma ödevi gereği davacıya yemin teklif etme hakkını hatırlatması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.