Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yer Altı Maden İşçisi”
- Uyuşmazlık: Davacının geçirdiği rahatsızlığın ardından yer altında çalışabilir durumda olup olmadığının ve tekrar yer altı işçisi olarak çalışmaya devam edip edemeyeceğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sağlık durumunun yer altında çalışmasına engel olmadığının bilirkişi raporuyla tespit edilmesi ve bu tespitin işverene yönelik doğrudan bir emir niteliğinde olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının davalı kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve davacıya ödenecek ücretin nasıl hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının çalıştığı dönemi kapsayan ihale sözleşmeleri incelenmeden ve her ihale dönemi kendi koşulları içerisinde değerlendirilmek suretiyle muvazaa olgusunun tespiti yapılmadan, kesinleşmiş bir yargı kararına dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulmasının yanı sıra davacının emsal ücretinin belirlenmesinde hatalı işçilerin ücretlerinin emsal olarak kabul edilmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının davalı kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve ücret hesaplamasında kullanılacak emsal ücretin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, önceki ihale dönemlerine ilişkin kesinleşmiş muvazaa tespitine dayanarak, davacının çalıştığı döneme ait ihale sözleşmesi ve koşullarını ayrıca değerlendirmeden ve uzmanlık gerektiren iş olup olmadığı hususunu incelemeden muvazaa kararı vermesi ve davacı ile aynı işi yapmayan işçilerin ücretlerini emsal ücret olarak kabul etmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı ile dava dışı alt işverenler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının davalı kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve emsal işçi ücretinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğunun tespit edilmiş olması ve davacının ücretinin belirlenmesinde emsal işçinin doğru tespit edildiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında rödövans sözleşmesi mi yoksa asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü'nün 24.06.2010 tarihinden önceki dönem için işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında geçerli bir rödövans sözleşmesi bulunduğu, rödövans sözleşmesinin asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarını taşımadığı ve 3213 sayılı Maden Kanunu'nun Ek 7. maddesindeki düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki dönem için de ruhsat sahibinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı iş yerinde meydana gelen iş kazasında kaçınılmazlık olgusunun var olup olmadığı ve buna göre iş kazasındaki kusur durumunun belirlenmesi için yeniden bilirkişi raporu alınmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun önlemler alıp almadığının ve bilimsel/teknolojik gelişmeler ışığında gerekli önlemlerin eksiksiz alınıp alınmadığının, maden ocağında çalışan işçinin gözüne çapak kaçması gibi bir iş kazasının kaçınılmazlık olarak değerlendirilemeyeceği, özellikle de çalışma anında gözlük kullanımıyla önlenebilir nitelikte olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ile alt işveren şirket arasındaki ilişkinin geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının işçilik alacaklarından kimin sorumlu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun davalılar arasında kanuna uygun asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu yönündeki kararına uyularak, mahkemece yapılan yargılamada davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı ve geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu kabul edilerek davacı işçinin alacakları yönünden kısmi kabul kararı verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan temyiz istemlerinin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ile dava dışı şirketler arasında kurulan asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının davalı kurumun işçisi sayılıp sayılamayacağı, sayılması halinde ücretinin nasıl hesaplanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyesi olmaması ve toplu iş sözleşmesinden yararlanma hakkının bulunmaması nedeniyle, ücretinin toplu iş sözleşmesine göre belirlenmesinin hatalı olduğu, ücretin aynı işi yapan sendika üyesi olmayan emsal işçi ücretine göre veya sözleşmelerde belirlenen ücrete göre hesaplanması gerektiği, aksi halde davacının almakta olduğu ücret üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve davacının bu bağlamda dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum ile dava dışı şirket arasında yapılan işin kanunen geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi olarak değerlendirilmesi ve davacının asıl işveren işçisi sayılamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurumun, dava dışı firmalarla yaptığı hizmet alım ihalelerine dayalı asıl işveren-alt işveren ilişkisinin geçerli olup olmadığı ve bu bağlamda, hizmet alım ihalelerinin geçersiz olması hâlinde davacının Kurum işçisi olarak kabulü ile davalı Kurum ile Maden İş Sendikası arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinden faydalanıp faydalanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum bünyesindeki Tunçbilek lavvarının işletilmesinin ihale yoluyla alt işverene verilmesinde teknolojik uzmanlık gerekmediği ve bu işin davalı Kurumun asıl işinin mütemmim cüzü olduğu gözetilerek, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının toplu iş sözleşmesinden faydalanabileceği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Kurum ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının bu bağlamda dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Kurum ile dava dışı şirket arasında yapılan işin, işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş olmayıp, davalı Kurumun kendi işçileriyle bu işte çalışmadığı, alt işverenin işi kendi organizasyonuyla yürüttüğü, davalı Kurum'un denetim dışında işe müdahalesinin bulunmadığı ve dolayısıyla taraflar arasında kanunen geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ile dava dışı şirketler arasındaki asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının davalı kurumun işçisi sayılıp sayılmayacağı ve hesaplamaya esas ücretin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının çalışma dönemlerine ilişkin ihale sözleşmeleri incelenmeden ve muvazaa tespiti yapılmadan hüküm kurulmasının yanı sıra, davacının emsal ücretinin belirlenmesinde hatalı işçilerin ücretlerinin esas alınması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.