Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yol İptali”
- Uyuşmazlık: Davacı ve asli müdahil, kadastro çalışmaları sonucu davalı adına tescil edilen parselin bir bölümünün kadim yol olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptali ve yol olarak terkinini, aksi halde geçit hakkı tesisini talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, dinlenen tanık ve bilirkişi beyanları ile hava fotoğrafları ve fen bilirkişi raporuna dayanarak, davaya konu taşınmaz bölümünün kadim yol olduğunun ispatlanamaması ve yol vasfı taşımadığının anlaşılması gerekçesiyle davacı ve asli müdahilin tapu iptali ve terkin taleplerinin reddine ve geçit hakkı talebinin kabulüne dair yerel mahkeme kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanmasına karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar adına kayıtlı taşınmazlardan kadim yol geçtiği iddiasıyla tapu iptali ve terkin talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında, davalı parsellerden geçen yolun kadimden beri köy halkı tarafından kullanılan bir yol olduğuna dair tanık beyanları, hava fotoğrafları ve fen bilirkişi raporu gibi delillerle sabit olması ve kadastro tespitlerinde yol olarak gösterilmemiş olması gözetilerek, tapu iptali ve terkin talebinin kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında davacıların, kadastro yolu olarak belirlenen güzergahın değiştirilmesi talebinde bulunma hak ve yetkisinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, kadastro yolu olarak belirlenen alanda maden ruhsatı sahibi olmaları nedeniyle fer'i zilyet konumunda bulundukları ve bu nedenle kadastro yolunun değiştirilmesi talebinde bulunma hak ve yetkisinin olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, yargılama devam ederken ücret alacağının %5 fazlası talebinin dayanağı olan 5953 sayılı Kanun hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi üzerine, iptal kararının uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesinin iptal kararlarının, kesinleşmemiş davalarda da uygulanması gerektiği, somut norm denetimi yoluyla verilen iptal kararlarının kesin hüküm dışında geriye yürüdüğü ve usulî kazanılmış hak ilkesinin Anayasa Mahkemesi iptal kararlarına karşı uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davacı adına tescil edilen parseller arasında yol olarak tescil harici bırakılan alanın iptali ile davacı adına tescili ve kadastroda yol olarak tescil edilmeyen ancak davacıya göre gerçekte yol olan alanın yol olarak tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamında belirtilen hususları tam olarak yerine getirmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurması, ayrıca infazda tereddüte mahal verecek şekilde hüküm tesis etmesi ve yasal ilanları yapmadan hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının %5 fazlasının talep edildiği işçilik alacağı davasında, yargılama sırasında anılan %5 fazlalık hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin davaya etkisinin ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının kesin hüküm olmayan derdest davalarda uygulanması gerektiği ve somut norm denetimi yoluyla verilen iptal kararlarının geriye yürüdüğü, bu nedenle davacının %5 fazlalık talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacağı rehinle teminat altına alınmış bir alacaklı tarafından, genel haciz yoluyla takip başlatıldıktan sonra, aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlanmasının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesindeki önce rehne başvurma zorunluluğuna aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 45. maddesinin birinci fıkrası uyarınca alacağı rehinle temin edilmiş alacaklının öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapmak zorunda olması ve mükerrerlik iddiasının ancak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip dışındaki takipler yönünden ileri sürülebileceği gözetilerek, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin mükerrerlik nedeniyle iptal edilemeyeceğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak belirlenen taşınmazın davacı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla tapuya tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı yanın zilyetlikle mülk edinme koşullarını sağlayamadığı, çekişmeli taşınmaz bölümünün patika yol olarak kullanılması nedeniyle davacının ekonomik amacına uygun zilyetliklerinin mevcut olmadığı ve lehlerine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çekişmeli taşınmazın bir kısmının yol olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve yol olarak terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın yol olup olmadığına dair yeterli araştırma ve inceleme yapmadan, özellikle eski tarihli hava fotoğrafları ve önceki dava dosyasındaki krokiyle karşılaştırma yapmadan karar vermesi ve eksik inceleme yapması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacının 4721 sayılı TMK'nın 713/2. maddesine dayanarak ileri sürdüğü olağanüstü zamanaşımı yoluyla mülkiyet kazanımı iddiasının, Anayasa Mahkemesi'nin "ölmüş" ibaresini iptal eden kararından önceki 20 yıllık zilyetlik süresiyle kazanılmış hak olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının Resmî Gazete'de yayımlanmasından önceki 20 yıllık zilyetlik süresi ile olağanüstü zamanaşımı şartlarını davacı lehine sağlamış olmasının kazanılmış hak doğurduğu, bu nedenle Anayasa Mahkemesi'nin TMK m.713/2'deki "ölmüş" ibaresini iptal kararının davacıya uygulanamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalılar adına tescil edilen taşınmazların bir bölümünün davacılar tarafından kadimden beri kullanılan yol olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacılar tarafından yol olduğu iddiasının ispat edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda yol olduğu iddiasının ispatlanamadığı, hava fotoğrafları, memleket haritaları ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davacıların iddia ettikleri yerde yol bulunmadığı, bulunan patika yolların ise davacılar tarafından su kaynağına ulaşmak için kullanılan geçici yollar olduğu ve davacıların parsellerinin köy ana yoluna ve köy içi yoluna cepheli olduğu hususları gözetilerek, mahkemenin kısmen kabul kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının yüzde beş fazlasına ilişkin talebinin, dayanağı olan yasal hükmün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararlarının kesin hüküm haline gelmemiş davalarda uygulanmasının zorunlu olduğu, usuli kazanılmış hak kuralının Anayasa Mahkemesi iptal kararlarına uygulanmasının istisnai bir durum oluşturduğu ve somut olayda davacının ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının yüzde beş fazlası alacağının dayanağı olan hükmün Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edildiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.