Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zabıt Defteri”
- Uyuşmazlık: İflas yoluyla satılan taşınmazın satış tarihlerinin iflas zabıt defterinde değiştirilmesinin yolsuz tescile yol açıp açmadığı ve bu nedenle tapu iptali ve tescil davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İflas idaresince yapılan satış ilanlarının iflas zabıt defterindeki değişik tarihlere uygun yapıldığı, ilgililer hakkında açılan ceza soruşturmalarından beraat edildiği ve satış tarihlerindeki değişikliğin hileli davranış olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, Özel Daire bozma kararına uyularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, direnilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla satışı yapılan taşınmazın satış tarihinin değiştirilmesinin yolsuz tescile neden olup olmadığı ve tapu kaydının iptal edilip davacı adına tescil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İflas idaresinin satış işlemlerine ilişkin tutanak düzenlediği, ilanların usulüne uygun yapıldığı, satış tarihi değişikliğinin hileli davranış olarak değerlendirilemeyeceği ve davalı şirket adına yapılan tescili yolsuz hale getirmediği gözetilerek Hukuk Genel Kurulu kararına uyularak mahkemenin tapu iptali ve tescil talebini reddeden hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Zabıt kayıt defterinde kayıtlı taşınmazın sınırlarının tespiti davasında hukuki yararın bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, tespit davası açabilmesi için hukuken korunmaya değer güncel bir yararının bulunduğunu ortaya koyamaması ve taşınmazın sınırlarının tespitinin davacıya sağladığı güncel bir hukuki faydanın olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro işlemleri sırasında zabıt defterinin dikkate alınmaması nedeniyle davacıların murisi adına kayıtlı taşınmazın başkası adına tescil edilmesi sebebiyle tapu iptali ve tescil ile tescilin mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin dolduğu, Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararı sonrası makul süre içerisinde dava açılmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi gereği dava açma süresinin geçtiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapu kaydının kadastro çalışmaları sırasında uygulanmaması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın bulunduğu alanın orman kadastrosu ile orman sınırları içerisinde kaldığının tespit edilmesi, davacının tapu kaydının daha eski tarihli olması ve orman tahdit çalışmalarının kesinleşmesinden sonra itiraz yoluna başvurmaması, ayrıca 4785 sayılı Kanun ile ormanların devletleştirilmesi nedeniyle davacının tapu kaydının hukuki değerini yitirmesi ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi koşullarının oluşmaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazlar üzerinde davalıların zilyetliğe dayalı mülkiyet hakkı kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 46. maddelerinde belirtilen zilyetlikle iktisap koşullarının davalı yararına oluşup oluşmadığının araştırılması ve tespiti için yeterli araştırma yapılmadan, eksik inceleme ile hüküm kurulmuş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk hükmü temyiz etmeyen sanığın, diğer sanığın temyizi üzerine hükmün lehe bozulmasının ardından, sirayet nedeniyle kurulan ikinci hükmü temyiz etmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sirayet kurumunun amacının, temyiz etmeyen sanıkların temyiz edenlerden daha ağır ceza ile cezalandırılmaları adaletsizliğini gidermek olduğu ve bozmanın sirayetinde yerel mahkeme hükmünün temyiz etmeyen sanık yönünden bozulmayıp sadece bozma kararının sonucundan yararlandırıldığı gözetilerek, ilk hükmü temyiz etmeyen sanığın diğer sanığın temyiz etmesi üzerine hükmün bozulması ve sirayet etmesi sonucu hakkında kurulan ikinci hükmü temyiz etme hakkı olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay 1. Ceza Dairesinin bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay'ın bozma gerekçelerine yeterli ve yasal bir cevap vermeksizin direnme kararı vermesi, sanık müdafisinin yokluğunda hüküm kurması, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki mütalaasını almaması ve sanıklara son söz hakkı vermemesi suretiyle sanıkların savunma haklarını kısıtladığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararından sonra verilen hükümde, yasa yoluna ilişkin yapılan açıklamanın sanığı yanıltıp yanıltmadığı ve temyiz isteminin süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının iade kararının bozma kararıyla aynı sonuçları doğurduğu ve yerel mahkemenin hükmünde yer alan "iade kararının temyiz hakkını ortadan kaldırmadığı" şeklindeki açıklamanın sanık müdafisini yanılttığı, ayrıca tebliğnamede de bu yanılgıyı giderecek bir şerh bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin süresinde yapılmış olması gerektiği kabul edilmiş ve Özel Daire’nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılarak dosyanın esastan incelenmesi için ilgili daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini veya kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat isteminin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesine dayalı tazminat talebinin zamanaşımına uğraması ve kamulaştırmasız el koyma tazminatı için de davacılarda mülkiyet hakkının bulunmaması, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesi uyarınca dava açma süresinin geçmesi gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.