Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ödeme Şartı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Fesih protokolü gereği yapılan ödeme sonrasında davacıya icra takibi başlatılması üzerine, davacının borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Fesih protokolünde belirtilen ödeme şartının davacı tarafından yerine getirildiği ve protokolün tarafları ibra ettiğinin anlaşılması gözetilerek, davacının borçlu olmadığının tespitine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde kararlaştırılan yıllık kira bedelinin ödeme şeklinin, ekonomik koşulların değişmesi nedeniyle aylık ödeme şeklinde uyarlanması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Ekonomik koşullardaki değişikliğin, tacir olan kiracı bakımından öngörülebilir olduğu ve bu nedenle sözleşmenin uyarlanması için gerekli koşulların oluşmadığı gözetilerek, kira bedelinin yıllık ödenmesine ilişkin hükmün değiştirilmesi talebinin reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Medikal malzeme satış sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki sözleşmede ödeme için kabul raporu tarihinden itibaren yüklenicinin yazılı talebi üzerine 270 gün şartının öngörülmüş olması, davacı tarafından icra takibi başlatıldığı tarihte alacağın henüz muaccel hale gelmemiş olması ve yargılama devam ederken alacağın ödenmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin verilen kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Taahhüt tutanağında toplam borç miktarı, işleyen ve işleyecek faiz, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerekirken, taahhütnamede işleyen ve işleyecek faiz, vekalet ücreti ve icra harç masraflarının açıkça gösterilmemesi nedeniyle borçlu tarafından verilen taahhüdün geçerli olmadığı ve sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Aynı borç ilişkisi nedeniyle borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan verilen tazyik hapsinin mükerrer olup olmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 340. maddesi uyarınca aynı borç ilişkisi nedeniyle verilen tazyik hapsinin toplam süresinin 3 ayı geçemeyeceği ve sanığın aynı borç için daha önce tazyik hapsi cezasını çekmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin mükerrer tazyik hapsi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine dair verilen hükmün, takip tarihindeki alacak miktarının brüt asgari ücretin altında kalması nedeniyle hukuka aykırı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayete konu icra takibinde, takip tarihindeki asıl alacağın brüt asgari ücretin üzerinde olduğunun tespit edilmesi ve İcra ve İflas Kanunu'nun 354/4. maddesi uyarınca tazyik hapsinin uygulanabilmesi için bu şartın gerçekleşmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanıklar hakkında verilen tazyik hapsi cezasına yönelik itirazın reddine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme taahhüdünde toplam borç miktarı, faiz ve giderlerin açıkça belirtilmemesi ve icra gideri olmadığı halde baro pulu ücretinin gider olarak gösterilmesi nedeniyle taahhüdün geçersiz olduğu, bu nedenle borçlunun ödeme şartını ihlal suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve sanıkların beraatine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun ödeme şartının ihlali suçundan sanığa verilen tazyik hapsinin süresinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tazyik hapsinin amacının yükümlülüğün yerine getirilmesini sağlamak olduğu ve yükümlülük yerine getirilinceye kadar, en fazla 3 ay sürecek bir yaptırım olması gerektiği, bu nedenle kararda 3 aya kadar tazyik hapsine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 3 ay tazyik hapsine karar verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin, şirket borcu için verdiği ödeme taahhüdünü yerine getirmemesi nedeniyle tazyik hapsine mahkum edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket yetkilisinin, şirket borcu için verdiği ödeme taahhüdünü ihlal etmesinin, borçlunun ödeme şartını ihlal suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı ve sanığın icra kefaleti ile üstlenmemiş bir borçtan dolayı kişisel sorumluluğu bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararı bozulmuş ve sanığın beraatine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin verilen kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Taahhüt tutanağında toplam borç miktarı, işleyen ve işleyecek faiz, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği halde, taahhütnamede bu hususların açıkça gösterilmemesi nedeniyle borçlu tarafından verilen taahhüdün geçersiz ve sanık hakkında isnat edilen suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuş ve sanığın beraatine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun aynı alacaklıya karşı farklı tarihlerde ödenmek üzere verdiği bonolar nedeniyle düzenlenen taahhütnamelerin ihlali halinde, her bir taahhütname için ayrı ayrı tazyik hapsi cezası verilip verilemeyeceği ve taahhütnamelerde faiz belirtilmemesi halinde taahhüdün geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aynı alacaklıya karşı birden fazla bono düzenlenmesi halinde, her bir bono için ayrı icra takibi başlatılsa ve ayrı taahhütname düzenlense dahi, borç ilişkisinin tek bir borç olarak değerlendirilmesi ve tazyik hapsinin toplamda 3 ayı geçemeyeceği, ayrıca taahhütnamelerde işleyecek faizin belirtilmemesi halinde taahhüdün geçersiz olacağı gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet kararları bozulmuş ve sanığın beraatine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun ödeme şartını ihlal suçundan sanıkların tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair verilen mahkûmiyet kararına karşı yapılan itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme taahhüdünde toplam borç miktarı, işleyen ve işleyecek faiz ile vekâlet ücreti, icra harç ve giderlerinin ayrı ayrı belirtilmemesi ve taahhüt tarihinin hatalı olarak hesaplamaya esas alınması nedeniyle taahhüdün geçersiz olduğu, bu nedenle borçlunun ödeme şartını ihlal suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve sanıkların beraatine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.