Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Özel Hukuk Tüzel Kişisi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Toplu iş sözleşmesinde düzenlenen "ilave tediye" alacağının, kanuni ilave tediye mi yoksa akdi ikramiye mi olduğu ve davacının bu alacağa hak kazanıp kazanmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesindeki "ilave tediye" ibaresinin 6772 sayılı Kanun'a atıf yapılarak düzenlenmiş olmasına rağmen, davalı şirketin özel hukuk hükümlerine tabi olması ve kanuni ilave tediye yükümlülüğünün bulunmaması nedeniyle, söz konusu hükmün akdi ikramiye olarak yorumlanması gerektiği gözetilerek, davacının akdi ikramiye alacağına hak kazandığı kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla davacının ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nda 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gözetilerek, davacının ilave tediye alacağına hak kazanamadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının sonucu itibarıyla doğru bulunarak gerekçesi değiştirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan bir işçinin açtığı tespit davasında, davalının husumet ehliyetinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 3294 sayılı Kanun ve 5737 sayılı Kanun uyarınca özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu, 7144 sayılı Kanun'daki toplu iş sözleşmesi düzenlemesinin vakıfların kamu tüzel kişisi olduğu anlamına gelmediği ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 09.05.2017 tarihli kararının da bu yönde olduğu gözetilerek, davalı Bakanlığa husumet yöneltilmesinin hatalı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel hukuk tüzel kişisi olan davalı şirketin, toplu iş sözleşmesinde yer alan ilave tediye alacağını ödeme yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı ve ödenmesi gereken faizin hesaplanma yöntemi.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde ilave tediye ödemesine ilişkin hüküm bulunması ve davacının sendika üyesi olması sebebiyle davalının ilave tediye ödeme yükümlülüğü olduğu, ancak faize faiz işletilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan bir işçinin, kıdem ve yıllık izin süresinin tespiti davasında, husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği ve taraf değişikliği için 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu ve davacının husumeti bilerek ve isteyerek Bakanlığa yönelttiği, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin davanın husumetten reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına karşı açılan tespit davasında husumetin kime yöneltileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı birer özel hukuk tüzel kişisi olan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu gözetilerek, husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na değil vakfa yöneltilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına karşı açılan tespit davasında husumetin kime yöneltilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu ve ayrı bir işyeri olan bağımsız işverenler oldukları, bu nedenle husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na değil vakfa yöneltilmesi gerektiği gözetilerek ilk derece mahkemesinin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına karşı açılan tespit davasında husumetin kime yöneltileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonundan ayrı birer özel hukuk tüzel kişisi olan sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının kamu tüzel kişisi olarak kabul edilemeyeceği ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu'nun bu yöndeki bağlayıcı içtihadı gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfı çalışanları ile ilgili açılan davada husumetin kime yöneltileceği konusunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu ve bu konuda bağlayıcı olan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı bulunduğu gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin direnme kararı bozulmuş ve dosyanın Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı bünyesinde çalışan davacının ilave tediye ücretine hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun gereğince özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, dolayısıyla davacının ilave tediye ücretine hak kazanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışan davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve çalışanlarının 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu işçisi sayılmayacağı, dolayısıyla davacının ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı gözetilerek, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılıp davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.