Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İdari Yargı Yolu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadro geçişi öncesinde farklı bir meslekte çalıştığı iddiasıyla, temizlik görevlisi olarak belirlenen SGK meslek kodunun, bilgisayar işletmeni olarak değiştirilmesi talebinin adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi çözümlenmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin, sürekli işçi kadrosuna geçirilmesi işlemine dayandığı ve idari bir işlem niteliği taşıdığı, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümünün idari yargı yerinin görevine girdiği gözetilerek, adli yargı yerinde görülen davanın yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kapsam dışı personel olarak çalışan ve başka bir kamu kurumuna nakledilen davacının, ücretine sözleşme ve yasal düzenlemeler gereği zam yapılmaması nedeniyle eksik ücret ödendiği iddiasıyla açılan alacak davasında hangi yargı yolunun açık olduğu hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın çözümü için kamu hukuku normlarının uygulanması gerektiği ve idari işlem niteliğinde olan eksik ücret ödenmesi hususunun yargısal denetiminin idari yargı mercilerinin görev alanına girdiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, kamu kurumuna nakledilmeden önce çalıştığı davalı şirkette, ücretine sözleşme ve yasal düzenlemelere aykırı olarak zam yapılmadığı iddiasıyla açtığı alacak davasının yargı yolunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kapsam dışı personel statüsünde olması ve uyuşmazlığın kaynağının idari işlem niteliğindeki bir düzenleme olması nedeniyle, davanın yargı yolunun idari yargı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenden kamu kurumuna nakli nedeniyle ücretine sözleşme gereği zam yapılmaması sebebiyle eksik ücret ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasının yargı yolunun belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kapsam dışı personel statüsünde çalıştığı ve uyuşmazlığın idari işlem niteliğindeki bir düzenlemeye dayandığı gözetilerek, uyuşmazlıkta idari yargı mahkemelerinin görevli olduğu ve iş mahkemesinde yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı işyerinde kapsam dışı personel olarak çalıştığı dönemde ücretine sözleşme ve yasal düzenlemeler uyarınca yapılması gereken zamların yapılmaması nedeniyle eksik ücret ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasının yargı yolunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın çözümünün idari yargı yerinin görev alanına girdiği, Hukuk Genel Kurulu'nun bu yöndeki bozma kararına uyulması gerektiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373. maddesinin 7. fıkrası gereği Hukuk Genel Kurulu kararına uyulmasının zorunlu olduğu gözetilerek, davanın yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle usulden reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 670 sayılı KHK ile kapatılan işyerinde çalışan davacının, işten çıkış kodunun düzeltilmesi için açtığı davada, 670 sayılı KHK’nın 5. maddesi uyarınca dava şartının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalıştığı işyerinin 670 sayılı KHK ile kapatıldığı ve davacının haklarını idari yollardan arayabileceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin 670 sayılı KHK’nın 5. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin yetersiz olduğu iddiasıyla açılan artırım davasında, davacılara intikal eden miras paylarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve davalı idarenin idari başvuru yoluna ilişkin itirazının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dairenin önceki bozma kararında belirtilen hususlara uygun olarak miras paylarının hesaplandığı, davalı idarenin idari yargı yoluna başvurulması gerektiği yönündeki itirazının ise bozma öncesi ileri sürülmüş olması ve bozma ile kesinleşen hususlar hakkında tekrar inceleme yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6360 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz devri nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, idari yargı yolunun tüketilmemiş olması nedeniyle davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz devrine ilişkin işlemlere karşı idari yargı yolunun açık olması, yolsuz tescil iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının adli yargıda görülmesine engel teşkil etmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Toplulaştırma işlemi sonucu tapuda sehven hatalı kayıt yapıldığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasının, idari işlem niteliğindeki toplulaştırma işlemine karşı açılması gereken dava yolunun idari yargı yolu olması sebebiyle usulden reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Toplulaştırma işlemlerine karşı açılacak davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği, idari yargıda işlem iptal edilmedikçe hukuki geçerliliğini koruyacağı gözetilerek, mahkemenin usulden ret kararı yerine davanın reddine karar vermesi gerektiği, ancak bu durumun sonuç itibariyle aynı olduğu için bozma nedeni yapılmayarak hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine’nin, kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı iddiasıyla bazı taşınmazların tapu kaydının iptali ve kıyıya terkinine ilişkin talebinin kısmen kabulü üzerine, Hazine tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kıyı kenar çizgisinin tespiti, 3621 sayılı Kıyı Kanunu ve ilgili içtihatlar gözetilerek, idari yargı yolunun kapalı olması veya idari yargı kararı bulunması halinde adli yargı tarafından belirleneceği, dosya kapsamında idarece belirlenen kıyı kenar çizgisine uygun olarak hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyenin yüklenici şirket eliyle yürüttüğü menfez temizliği çalışmaları sırasında davacının kablolarına verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davada, idari yargı yolunun mu yoksa adli yargı yolunun mu görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin, özel hukuk hükümlerine tabi olarak yürüttüğü faaliyetler kapsamında meydana gelen zararlardan dolayı, özel hukuk hükümlerine göre sorumlu tutulabileceği ve idarenin, bir hakka müdahalede bulunduğu iddiasıyla açılan zararın tazmini davalarının adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin adli yargının görevli olduğu yönündeki direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sakatlığa yol açan tıbbi uygulama nedeniyle açılan tazminat davasında, Sağlık Bakanlığı aleyhine adli yargıda dava açılıp açılamayacağı ve davanın ıslah yoluyla arttırılan kısmına faiz yürütülüp yürütülemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sağlık hizmetlerinin sunumu sırasında meydana gelen zararlar nedeniyle Sağlık Bakanlığı'na karşı açılan davaların idari yargı yerinde görülmesi gerektiği ve ıslah yoluyla yapılan müddeabi artırımının ek dava niteliğinde olduğu, davacı ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığı için ıslah edilen kısma dava tarihinden itibaren faiz yürütülemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.