Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4857 Sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle işverenden ücret farkı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, Hazine ve Maliye Bakanlığının Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Tebliği hükümlerinin yürürlük tarihinden önce, 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesine aykırı olarak davacının ücretini tek taraflı olarak sabitlemesi nedeniyle, davacının ücret alacağının Bölge Adliye Mahkemesince hüküm altına alınmasının isabetli olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurum ile dava dışı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı, ücretin tespiti, ücret farkı ve ilave tediye alacağının hesabı ile arabuluculuk şartının yerine getirilip getirilmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücretinin, ihale sözleşmesinde belirlenen miktar ile asgari ücret arasındaki bağlantının kesilmesi ve daha düşük bir katsayı belirlenmesi durumunda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca daha önceki ücretin uygulanmaya devam edilmesi gerektiği, ayrıca arabuluculuk faaliyetinin son tutanağın tarihinden önce muaccel olan alacaklar için gerçekleştirildiği ve son tutanak tarihi ile hesaplamaya esas alınan tarih arasında kalan talep dönemi için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya yol ve yemek ücreti ödenip ödenmediği, ödeniyorsa 2016/Haziran ayından sonra ödenmemesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, iddia ettiği gibi yol ve yemek ücretinin dahil edildiği %35 fazlalı asgari ücret üzerinden değil, toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücretlendirildiği, ayrıca 2016 yılı Haziran ayına kadar yol ve yemek ücreti aldığını ispatlayamadığı, iş sözleşmesinde de buna dair bir hüküm bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretinde yapılan indirimin geçerli olup olmadığı ve eksik ödenen ücret alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin esaslı unsurlarından olan ücretin indirilmesi için 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca işçinin yazılı onayının gerekli olduğu, somut olayda her ne kadar başlangıçta yazılı onay alınmamış olsa da sonradan işçi ile alt işverenler arasında imzalanan yeni iş sözleşmelerinde ücret miktarının açıkça belirtilmesinin, işçinin ücretteki değişikliği kabul ettiğini gösterdiği ve bu tarihten itibaren fark ücret talebinde bulunulamayacağı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin işveren tarafından düşürülmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesine aykırılığı ve fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında hangi ücretin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin 2014 ve 2015 yılları için düzenlenen iş sözleşmelerinde belirtilen ücreti kabul ettiğinin anlaşılması ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin davacının iddia ettiği ücret üzerinden hesaplanmasının hatalı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin ücretinin düşürülmesi ve fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında hangi ücretin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin 2014 yılından sonraki dönemlerdeki ücretinin iş sözleşmesinde yazılı olduğu ve bu değişikliği kabul ettiği, ayrıca fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında ait olduğu dönem ücret bordrosundaki ücretin esas alınması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işverenin ücretinde yaptığı indirimin İş Kanunu'nun 22. ve 62. maddelerine aykırı olup olmadığı ve fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında hangi ücretin esas alınacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin 2014 yılından sonraki ücret indirimlerine ilişkin, yeni iş sözleşmeleri ile yazılı onay verdiği, ayrıca fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin hesabında ait olduğu dönem bordrosundaki ücretin esas alınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşyeri uygulaması haline gelmiş ikramiyenin işveren tarafından tek taraflı olarak kaldırılmasının işçiyi bağlayıp bağlamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca, işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve işçinin bu değişikliği altı iş günü içinde yazılı olarak kabul etmemesi halinde değişikliğin işçiyi bağlamayacağı gözetilerek, davacının ikramiyenin kaldırılmasına ilişkin yazılı bir kabulünün olmaması nedeniyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçen davacıya, kadroya geçiş aşamasında imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesinde belirlenen ücretin, sonraki dönemlerde de uygulanıp uygulanmayacağı ve fark ücret alacağına hak kazanıp kazanmadığı noktasında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinde ücretin her ay için asgari ücretin %15 fazlası olarak ödeneceğinin kararlaştırılmış olması ve bu hükmün ileriye etkili bir hüküm olarak değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca 4857 sayılı Kanun'un 22. maddesi gereğince ücret değişikliği için davacının yazılı onayının alınması gerektiği, davalı idare tarafından böyle bir onayın sunulmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından davacının şoförlükten temizlik görevlisi ve çaycılığa görevlendirilmesinin çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturup oluşturmadığı ve bu değişikliğin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şoför olarak çalışırken temizlik görevlisi ve çaycılığa görevlendirilmesinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 22. maddesi kapsamında çalışma koşullarında esaslı değişiklik oluşturduğu ve işçinin kabulüne bağlı olduğu gözetilerek, davalı tarafından yapılan görevlendirmenin hukuka aykırı olduğunun tespiti gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.