Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5737 Sayılı Vakıflar Kanunu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Vakıf şerhi bulunan taşınmazın gaip olan malikleri adına davalı tarafından satışı sonucu elde edilen bedelin, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi gereğince vakfa iadesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın icareli vakıf malı olduğu ve gaip olan maliklerin mirasçısı olmadığı hususlarının kesinleştiği, taşınmazın satış bedeli üzerinden vakfa ödenmesi gereken taviz bedelinin miktarına ilişkin uyuşmazlığın ise Yargıtay inceleme sınırları dışında kaldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanması yoluyla davanın kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf şerhi bulunan taşınmazların satışı sebebiyle ödenen taviz bedelinin iadesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, alınan bilirkişi raporlarının, vakıf türünün belirlenmesi ve taşınmazlar bakımından 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 18. maddesi hükmüne uygun değerlendirme yapılmaksızın, bozmaya uygun şekilde düzenlenmediği ve gerekçesinde çelişki bulunduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf malının kamulaştırılması nedeniyle, kamulaştırma bedelinin Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca davacı vakfa ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma bedelinin yargılama sırasında Hazineye aktarılmasına karar verildiği ve davacının davayı Hazineye yönelttiği gözetilerek, HMK’nın 125. maddesi gereğince Hazine hakkındaki davanın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı iken Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca vakfa devredilen taşınmazın, vakıf kültür varlığı olup olmadığı ve devrin hukuka uygunluğu konusunda anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf kültür varlığı olduğunun ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesindeki yasal koşulların oluştuğunun tespit edilmesi gözetilerek, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf malı olduğu iddia edilen taşınmazın Hazine adına tescilinin iptali ve vakıf adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 27/90 payının 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 2888 sayılı Kanun ile değişik 29. maddesinin yürürlük tarihinden önce Hazine adına tescil edilmiş olması nedeniyle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesinin uygulanamayacağı, ancak taşınmazın 63/90 payının 2888 sayılı yasanın yürürlük tarihinden sonra Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi koşullarının oluştuğu gözetilerek, taşınmazın 27/90 payı yönünden davanın reddine, 63/90 payı yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf malı olduğu iddia edilen bir taşınmazın Hazine adına tescilinin iptali ve vakfa tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluştuğu ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı bir taşınmazın vakfa devrinin iptali ve Hazine adına tescili istemiyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın tamamının mı yoksa bir kısmının mı Hazine’ye ait olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece toplanan deliller ve uygulanan hukuk kuralları çerçevesinde, taşınmazın bir kısmının vakfa ait olduğunun tespit edilmesi ve paydaşlığın belirlenmesi suretiyle tapu kaydının kısmen iptaline ve Hazine adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aslının vakıf olduğu iddia edilen bir taşınmazın tapu iptali, tescili ve üzerindeki hacizlerin kaldırılması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf şerhi taşıması ve mutasarrıflarının bilinmemesi sebebiyle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi koşullarının oluştuğu değerlendirilerek, mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, vakıf malı olmadığı iddiasıyla Safiye Sultan Vakfı adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf adına tescilinin 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesine uygun olduğu ve yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ve temyiz itirazlarının reddine karar verilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf malı olan bir taşınmazın Hazine adına tescil edilmesinin ardından, vakıf tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulünün Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf malı olduğu, Hazine adına tescili için gerekli yasal koşulların oluşmadığı ve kamulaştırma işleminin de tamamlanmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, vakfa devredilen taşınmazın vakıf yoluyla meydana gelmediğini iddia ederek tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescilini talep etmesi üzerine çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vakıf kültür varlığı olduğu ve vakıf yoluyla meydana geldiğine dair yeterli delil bulunduğu, bu nedenle vakfa devrinde hukuka aykırılık olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aslı vakıf olan bir taşınmazın Hazine tarafından satışı nedeniyle, vakıf adına tazminat talep edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aslının vakıf olduğu ve 24.09.1983 tarihinden sonra aslı vakıf olan taşınmazların Hazineye geçişine yasal olanak bulunmadığı, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluştuğu ve hak düşürücü süre olmadığı gözetilerek, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.