Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Adli Yargı Yolu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının tutukluluk nedeniyle çalışamadığı dönem için talep ettiği ücret ve diğer işçilik alacakları kapsamında adli yargı yolunun açık olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talep ettiği alacakların, çalışmadığı dönem için olması ve idarenin hizmet kusuru nedeniyle oluştuğu gerekçesiyle adli yargı yolunun kapalı olup idari yargının görevli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyenin yüklenici şirket eliyle yürüttüğü menfez temizliği çalışmaları sırasında davacının kablolarına verdiği zararın tazmini istemiyle açılan davada, idari yargı yolunun mu yoksa adli yargı yolunun mu görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin, özel hukuk hükümlerine tabi olarak yürüttüğü faaliyetler kapsamında meydana gelen zararlardan dolayı, özel hukuk hükümlerine göre sorumlu tutulabileceği ve idarenin, bir hakka müdahalede bulunduğu iddiasıyla açılan zararın tazmini davalarının adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin adli yargının görevli olduğu yönündeki direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı köyün yıllardır kullandığı suya, davalı köylerin ihtiyar heyeti kararıyla başka bir köye tahsis etmesi üzerine yapılan müdahalenin önlenmesi davasında hangi yargı yolunun (idari/adli) görevli olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suya ilişkin tasarruf yetkisinin idareye verilmiş olması ve su tahsis kararının bulunmasının, bir hakka yapılan müdahalenin önlenmesi talebiyle açılan davanın idari yargıda görülmesi için yeterli olmadığı, özel mülkiyete konu bir hakka tecavüzün önlenmesi davalarının adli yargının görev alanına girdiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İSKİ'nin rögarından taşan suyun sebep olduğu zararın tazmini istemine ilişkin davada, yargı yolunun adli mi yoksa idari yargı mı olduğuna dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İSKİ'nin 2560 sayılı Kanun ile kurulmuş, özel hukuk hükümlerine tabi ve ticari şekilde işletilen bir kamu kuruluşu olması ve TTK'nın 18/1. maddesi anlamında tacir sayılması, ayrıca davanın haksız fiile dayanması gözetilerek, uyuşmazlığın çözüm yerinin adli yargı olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ruhsatsız bir yapının yıkımı sırasında meydana gelen zarara ilişkin tazminat davasının adli mi yoksa idari yargı yerinde mi görüleceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İdarenin, plan ve projeye aykırı olarak yürüttüğü faaliyetler sırasında meydana gelen zararlardan doğan tazminat davalarının adli yargı yerinde görüleceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak davalının esasa ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı üniversite arasında işçi-işveren ilişkisi bulunup bulunmadığına ve buna bağlı olarak davanın adli yargıda görülüp görülemeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 657 sayılı Kanun'un 4. maddesi kapsamında çalıştığı, taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunmadığı ve uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının usta öğretici olarak çalıştığı Halk Eğitim Merkezinde aldığı ücretlerin eksik ödendiği iddiasıyla açtığı alacak davasında, uyuşmazlığın çözümünde idari yargı yoluna mı yoksa adli yargı yoluna mı başvurulması gerektiği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile Halk Eğitim Merkezi arasındaki hukuki ilişkinin, Millî Eğitim Bakanlığı Kurumlarında Sözleşmeli veya Ek Ders Görevi ile Görevlendirilecek Uzman ve Usta Öğreticiler Hakkında Yönetmelik ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 89. maddesi kapsamında statü hukukuna tabi olduğu, iş sözleşmesine dayanmadığı ve bu nedenle uyuşmazlığın adli yargı yerinde değil, idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin yargı yolu itirazını kabul ederek davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminin yolsuz olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının dinlenebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın devrine esas teşkil eden satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu idari işlemin idarece geri alınmadan veya idari yargıda iptal edilmeden adli yargıda tapu iptali ve tescil davasının görülemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ret kararı ile istinaf mahkemesinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan taşınmaz satışının yolsuz olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescili davası.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idari yargı merciince iptal edilmeden adli yargıda tapu iptali ve tescil davasının görülemeyeceği gözetilerek istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının adli yargıda görülebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idare tarafından geri alınmadan veya idari yargıda iptal edilmeden adli yargıda tapu iptali ve tescil davası açılamayacağı gözetilerek, davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait tarım arazisinin 6292 sayılı Kanun uyarınca yapılan satış işleminin yolsuz olduğu iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, adli yargıda dava şartının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6292 sayılı Kanun uyarınca Hazine'nin yaptığı satış işleminin idari işlem niteliğinde olduğu ve bu işlemin idari yargı merciince iptal edilmeden veya idarece geri alınmadan, satış işlemi sonucu oluşan tapu kaydının yolsuzluğu iddiasıyla adli yargıda dava açılamayacağı gözetilerek istinaf mahkemesinin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazineye ait taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı ve tesciline ilişkin tapu iptal ve tescil davasının adli yargıda görülüp görülemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 6292 sayılı Kanun uyarınca davalıya satışı ve tescilinin idari bir işlem niteliğinde olduğu ve satış işleminin idarece geri alınmadıkça veya iptali kesinleşmedikçe adli yargıda tapu iptal ve tescil davası açılamayacağı gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.