Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bölüşük Kusur”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kesimhanede davalı vakfa ait hayvanın çarpması sonucu yaralanan davacının maddi tazminat talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın kusurlu olduğu ve davacının yaralanmasından sorumlu tutulduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli ve denetime elverişli olduğu, davacının kusuruna dair iddiaların bozma kararında incelenip karara bağlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalıya ait işyerinde çıkan yangının davacıya verdiği zararın tazmini istemine ilişkin itirazın iptali davasında, zararın miktarının tespiti ve davacının kusurunun olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait depoda meydana gelen yangın nedeniyle oluşan zararın tazmini hususunda, mahkemenin davacının zararın meydana gelmesindeki muhtemel kusurunu ve bu kusurun zararın artmasındaki etkisini değerlendirmeden hüküm kurması doğru görülmeyerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elektrik çarpması sonucu oluşan zarardan dolayı açılan tazminat davasında, bölüşük kusur nedeniyle manevi tazminatın indirim yapılmadan hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalının kusurlu bulunduğu bir olayda, mahkemenin maddi tazminattan davacının kusur oranını düşmesine rağmen, manevi tazminat talebini aynen kabul etmesinin taleple bağlılık ilkesine ve bölüşük kusur kurallarına aykırı olması gözetilerek, manevi tazminata ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik akımına kapılıp hayatını kaybeden kişinin ölümünden davalı kurumun sorumluluğunun olup olmadığı ve kusur oranlarının belirlenmesi noktasında yerel mahkemenin yargılama prosedürünün hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına rağmen kusur oranının tespiti için bilirkişiye başvurmayıp takdiri indirim uygulayarak tarafların hukuki dinlenilme hakkını ihlal etmesi ve davalının lehine oluşan kazanılmış hakkı gözetmeksizin aleyhine hüküm kurması nedeniyle bozma kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sahte kimlikle yapılan araç satışında noterin sorumluluğu ve alıcının tazminat talebinde kusurunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Noterin sahte kimlikle yapılan araç satışında kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, ancak alıcının da araç alım satım işi ile iştigal etmesine rağmen araç ve satıcı hakkında yeterli araştırma yapmaması nedeniyle bölüşük kusurlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin alıcının kusurunu değerlendirmeden tazminata hükmetmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Noter tarafından düzenlenen sahte kimlikli araç satış sözleşmesi nedeniyle zarara uğrayan araç sahibinin, notere karşı açtığı tazminat davasında, bölüşük kusur oranının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Araç kiralama işi yapan davacının, aracını kiralarken gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve yeterli araştırma yapmadığı gözetilerek, davacıya %20 oranında bölüşük kusur uygulanması gerekirken, mahkemece düşük oranda bölüşük kusur uygulanması nedeniyle hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik kesintisinden kaynaklanan tavuk ölümleri nedeniyle enerji dağıtım şirketine karşı açılan tazminat davasında, dağıtım şirketinin sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Enerji nakil hatlarının yapı eseri niteliğinde olduğu ve davalı şirketin TBK m. 69 uyarınca kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, elektrik kesintisi ile tavuk ölümleri arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, davacının jeneratörü çalıştırmaması gibi kusurlu davranışlarının ise nedensellik bağını kesmediği ancak tazminat miktarında indirim yapılmasını gerektirebileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının, davacının tahliye emrine karşı açtığı davanın temyiz aşamasında ve icranın ertelenmesi için verilen süre dolmadan yıkım işlemi yapması nedeniyle davacının uğradığı maddi zarardan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya icranın ertelenmesi için tanınan süreyi beklemeden yıkım işlemi yapmasının hukuka aykırı olduğu ve davacının zararına neden olduğu, ancak davacının da taşınmazın tahliyesine ilişkin süreçteki tutum ve davranışlarının bölüşük kusur oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Posta Müdürlüğü'nde gişe memuru olarak çalışan davalının, para sayarken kimliği belirsiz bir kişi tarafından paranın çalınması olayında, davalının kusurlu olup olmadığı ve çalınan paranın tazmin edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı gişe memurunun kalabalık bir ortamda gerekli güvenlik önlemlerini almadan para saymasının bölüşük kusur oluşturacağı, Borçlar Kanunu'nun 43. ve 44. maddeleri uyarınca davalının sorumluluğunun tamamen ortadan kalkmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin davalının kusursuz olduğuna dair direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Oteldeki bir düğün yemeği sırasında çalınan çanta ve içindekilerden dolayı otelin sorumluluğunun olup olmadığı ve zararın belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların çantalarını kalorifer peteği üzerine bırakmalarında kusurlu olmalarına rağmen, otelin de yeterli güvenlik önlemi almaması nedeniyle olayda kusurlu olduğu ve Borçlar Kanunu'nun 42. maddesi gereğince zararın miktarının hakim tarafından takdir edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.