Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bilanço”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasında, tasfiye sonucunda ortaklara dağıtılacak bir pay olup olmadığı ve davacının ortaklığa getirdiği demirbaşların iadesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, adi ortaklığın tasfiyesinde, ortaklığın kuruluş tarihi gözetilmeden hatalı bilanço dönemleri üzerinden hesaplama yapılması ve davacının ortaklığa kullanım hakkını getirdiği demirbaşların mülkiyetinin devredildiği gibi değerlendirilerek iadesine karar verilmemesi hatalı olup, tasfiyenin Türk Borçlar Kanunu'nun 642. ve devamı maddelerine uygun olarak yeniden yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif ortaklığından ayrılan davacıya iade edilecek miktarın hesabında, genel gider payının düşülüp düşülmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, ayrılan ortağa yapılacak ödemede genel gider payının düşülmesi gerektiği ve mahkemece yapılan hesaplamada bu hususun gözetildiği, ancak son yıla ilişkin bilançonun kesinleşip kesinleşmediği ve hesaplama yönteminin yasaya uygunluğu konularında Özel Dairece inceleme yapılmadığı gerekçesiyle, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak dosya diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatiften ayrılan ortağın çıkma payının ödenmesinin genel kurul kararıyla ertelenmesinin davacı ortak yönünden bağlayıcı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatiften ayrılan ortaklar yerine yeni ortak alındığı iddiası araştırılmadan ve çıkma payı alacağının kooperatifin varlığını tehlikeye düşürüp düşürmeyeceği hususu değerlendirilmeden erteleme kararının davacı ortağa uygulanmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif ortaklığından istifa eden ortağa yapılacak çıkma payı ödemesinin ertelenmesine ilişkin genel kurul kararının hangi tarihte alınması gerektiği ve bu kararın ortağı bağlayıp bağlamadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifler Kanunu'nun 17/1. maddesi ve anasözleşme hükümleri uyarınca, ortaklıktan ayrılan ortağa yapılacak ödemenin, ayrıldığı yılın bilançosunun genel kurulca kabulünden sonraki bir ay içinde yapılması gerektiği, kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek durumlar dışında bu ödemenin ertelenmesine ilişkin kararın da aynı genel kurulda alınması gerektiği, somut olayda ise erteleme kararının istifa tarihinden sonraki bir genel kurulda alındığı ve bu kararın davacıyı bağlamadığı gözetilerek, mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatiften çıkarılan ortağın, ödediği bedelin dava tarihi itibariyle güncellenmiş değerini talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kooperatifler Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, çıkarılan ortağın alacağının, ayrıldığı yılın bilançosuna göre hesaplanması ve kanunda güncelleme yoluna ilişkin bir düzenleme bulunmaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinin reddine ve şirketin iflasına karar verilmesine karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Talep eden şirketin borca batık olduğu ve işletmesel faaliyetleriyle borç yükünü ödemesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle konkordato isteminin reddine ve iflasına dair yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin esastan red kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordato talebinde bulunan şirketin borca batık olup olmadığı ve konkordato projesinin tasdik edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Talepçi şirketin bağlı olduğu lider firmanın iflas etmiş olması, talepçi şirketin kayda değer bir faaliyet gelirinin bulunmaması ve rayiç değer bilançosuna göre öz varlığını kaybettiğinin anlaşılması gözetilerek, konkordato talebinin reddine ve şirketin iflasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden çıkarılan davacının, ödediği paranın iadesi talebine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya iade edilecek tutarın kooperatif kayıtlarına göre tespit edilen miktar üzerinden hesaplanması gerektiği, ödenen aidatların güncel değerinin hesaplanarak iadesinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket genel kurulunda alınan kararların iptali ve yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların kâr payı dağıtılmaması, bilanço ve gelir tablosunun tasdiki ile şirket müdürünün ibrası hususlarında genel kurul kararlarının iptalini talep etmelerine rağmen, kâr dağıtımının gündemde olmaması, bilanço tasdikinin usulüne uygun yapılması ve ibra kararının ise yokluğunun tespiti yerine iptaline karar verilmesi hatalı görülerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin 16.08.2018 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan bazı kararların iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin uzun süredir faaliyet göstermemesi ve zararda olması nedeniyle tasfiyeden dönme kararının dürüstlük kuralına aykırı olduğu, bilanço ve envanterin genel kurulda müzakere edilmeden onaylanmasının usule aykırı olduğu ancak iflas etmiş bir kişinin yönetim kurulu üyeliğine seçilmesinin yasalara aykırı olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin genel kurul kararlarının bir kısmının iptaline, bir kısmının reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı TMSF'nin, devrettiği bankanın off-shore hesaplarından kaynaklanan zararların tazmini için davalı bankadan talepte bulunması üzerine açılan itirazın iptali davasının reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Hisse devir sözleşmeleri ve mali durum tespit raporları incelendiğinde, off-shore hesaplarının devredilen bilanço kalemleri arasında yer almadığı, davalı bankaya devredilmediği ve bu nedenle davalı bankanın sorumluluğunun bulunmadığı, TMSF’nin söz konusu hesaplardan kaynaklanan yükümlülüklerinden sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşletme hakkı devir sözleşmesi kapsamında devredilen işletmenin şüpheli alacaklar hesabındaki icra dosyalarının kime ait olduğu ve taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, icra dosyalarının davacıya ait olduğuna dair sözleşme ve bilanço kayıtları ile bozma kararına uyularak yapılan değerlendirme sonucunda, dosyaların davacıya aidiyetine ve taraflar arasındaki muarazanın giderilmesine karar verilmiş olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da yerel mahkemenin kararında usul ve hukuka aykırılık görmeyerek kararı onamıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.