Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dolgu Alanı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hazineye ait göle kıyısı doldurularak elde edildiği iddia olunan taşınmaza davalının el atmasının önlenmesi ve kal davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı belediyenin, Hazineye ait göl kıyısını doldurarak elde ettiği taşınmaz üzerindeki yapı ve tesisleri izinsiz olarak kullandığı, idare mahkemesi kararıyla da bu dolgu alanlarının belediyeye devrinin mümkün olmadığının tespit edildiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanına yapılan işletme nedeniyle elatmanın önlenmesi ve kal davası açılması üzerine, taşınmazın dolgu alanı içinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarına göre dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi dışında kaldığı ve davanın sübut bulmadığı değerlendirilerek, yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki dolgu alanın Hazine adına tescili ve üzerindeki yapılar yönüyle davacı lehine şerh verilmesi isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin, kira sözleşmesinin sona ermesi, yapı kayıt belgelerinin iptali ve dava konusu taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin bulunmaması nedeniyle, talepte hukuki yararı ve aktif husumet ehliyetinin olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Denizden dolgu yoluyla elde edilen alanda inşa edilmiş yapıların yıkımı talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu yapıların kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı, 3621 sayılı Kıyı Kanunu'na aykırı şekilde inşa edildiği ve imar planına uygun olmadığı gözetilerek, yıkım talebinin kabulüne dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanına yapılan yapıların tahliyesi ve elatmanın önlenmesi istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kıyı Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca dolgu alanlarının devlet hüküm ve tasarrufu altında olduğu ve davalı belediyenin gerekli izinleri almadan dolgu alanı üzerinde yapılaşma yaptığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu iddia edilen taşınmaza davalı tarafından izinsiz el atılıp atılmadığı ve bu el atmanın önlenmesi ile kal davasının kabul edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İdare Mahkemesi kararının kesinleşmesiyle, Kıyı Kanunu'na aykırı olarak gölün doldurulması suretiyle elde edilen alanın Hazineye ait olduğu ve davalı belediyenin bu alana izinsiz el attığının tespit edilmesi gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanına yapılan yapıların kaldırılarak, Hazine adına tescilinin istenmesine ilişkin elatmanın önlenmesi davasında, yargılama giderlerinin kimden tahsil edileceğine dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yargılama sırasında vefat etmesi ve mirasçılarının davaya dahil edilmesi nedeniyle, yargılama giderlerinin mirasçılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanına davalının el atmasının önlenmesi ve kal davası.
Gerekçe ve Sonuç: Kıyı Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca dolgu alanlarının devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu ve davalının bu alanda yaptığı yapıların izinsiz olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanına yapılan elatmanın önlenmesi ve kal davasında, davalının kiracı sıfatıyla iyiniyetli zilyet olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kıyı Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca dolgu alanlarının devlet hüküm ve tasarrufunda olması ve davalının kira sözleşmesinin dayanağının bulunmaması nedeniyle, davalının iyiniyetli zilyet olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kabul kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanına yapılan yapıların kal'ının istenmesi ve el atmanın önlenmesi davasında, davalının kiracı sıfatıyla iyi niyetli zilyet olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kıyı Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca dolgu alanlarının devlet hüküm ve tasarrufunda olması ve davalının kira sözleşmesinin dayanağının bulunmaması nedeniyle davalının iyi niyetli zilyet olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanına yapılan tesislerin kal'ının istenmesi ve elatmanın önlenmesi davasında, davalının elatmasının önlenip önlenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İdare mahkemesinin, kıyı kanunu ve imar mevzuatına aykırı dolgu alanlarının belediyeye devrinin mümkün olmadığı yönündeki kesinleşmiş kararına uygun olarak, davalının devlet arazisine el attığının tespiti ve elatmanın önlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabul kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kıyı Kanunu'na aykırı olarak kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanında yapılan yapıların elatmanın önlenmesi ve yıkımı istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kıyı kenar çizgisi içindeki dolgu alanlarında yapılan yapıların kamu yararına aykırı olduğu ve Hazine'nin dava hakkı bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.