Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ek 6. Madde”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkin davada, Hazine vekilinin, taşınmazın yol vasfında olduğu ve zilyetlikle mülk edinilemeyeceği iddiasıyla istinaf ve temyiz yoluna başvurması üzerine, uyuşmazlığın çözümünde Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve davanın kadastro öncesi nedene dayanarak açıldığı anlaşıldığından, Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamı dışında kaldığı ve HMK'nın genel hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasında, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediğinden Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanmayacağı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının miktar itibariyle kesin olduğu ve istinaf yoluna başvurulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasında verilen kararın temyiz edilebilirliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin temyiz kesinlik sınırının altında olması ve taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediğinden Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek davalı Hazinenin temyiz başvurusunun değerden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemiyle açılan davada, istinaf başvurusunun miktar itibariyle kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, kadastro çalışmaları neticesinde tespit harici bırakılan ve kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazların tescili davalarında uygulanmayacağı ve uyuşmazlığın değeri kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davacı vekilinin istinaf başvurusunu miktar itibariyle kesinlik nedeniyle usulden reddetme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan ve yol olarak kullanılan taşınmazın tescili istemine ilişkin açılan davada, istinaf incelemesinin yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro çalışmaları neticesinde tespit harici bırakılan ve kadastro tutanağı düzenlenmemiş olan taşınmazların tesciline ilişkin davalarda 6100 sayılı HMK’nın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun ek 6. maddesine göre miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabileceğine dair hüküm uygulanmayacağı, uyuşmazlık konusu taşınmazın değeri kesinlik sınırının altında kaldığından istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasında, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilirliği ve HMK 352. madde kapsamında kesin olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi gereğince kadastro öncesi nedene dayalı davalarda miktar ve değere bakılmaksızın temyiz yoluna başvurulabileceği, bu nedenle davanın açıldığı tarih itibariyle 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olsa dahi temyiz incelemesinin yapılabileceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararının kaldırılmasına ve esas kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların tapusuz taşınmaz tescili davası açmalarına rağmen, davanın husumet yönünden reddine ilişkin kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz değeri, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından ve dava, Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesi kapsamında olmadığından, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin değer yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro sonucu davalı adına tespit ve tescil edilen taşınmazın, davacılar tarafından tapu iptali ve tescil davasına konu edilmesi üzerine, verilen kararın temyiz edilebilir olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının verildiği tarihte taşınmazın değeri temyiz kesinlik sınırının altında olsa da, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesiyle kadastro öncesi nedene dayalı davalarda değere bakılmaksızın temyiz yolunun açılmış olması ve bu hükmün HMK 448. maddesinde belirtilen "tamamlanmış işlemleri etkilememek" kaydıyla derhal uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın, davacı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının değeri itibariyle kesin olup olmadığı ve temyiz incelemesinin mümkün olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin, kanun yolu aşamasındaki davalara yürürlük tarihinden bağımsız olarak uygulanacağı ve bu madde ile miktar veya değere bakılmaksızın temyiz yolunun açık olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının ortadan kaldırılmasına, davacının zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarını sağlayamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi’nin esas hakkındaki kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalı Hazine’nin temyiz başvurusunun dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının hukuki olup olmadığı hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi henüz kesinleşmemiş ve kanun yolu aşamasında olan davalara uygulanacağı, bu nedenle dava değerine bakılmaksızın temyiz incelemesi yapılabileceği gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi ek kararının kaldırılmasına, 124 ada 34 ve 35 parseller yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına, 124 ada 40 parseldeki ekonomik amaca uygun zilyetliğin tespit edilememesi nedeniyle bu kısım için kararın bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilirliği ve zilyetliğin devrinin ispat edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 6. maddesinin, yürürlük tarihinden bağımsız olarak henüz kanun yolu aşamasında olan dava dosyalarına sirayet edeceği ve Bölge Adliye Mahkemesinin ek kararının bu nedenle usulsüz olduğu, ancak dosya içeriği ve toplanan delillere göre Bölge Adliye Mahkemesinin işin esasına ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına ve işin esasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteyip isteyemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek 6. maddesinin, kanun yolu aşamasındaki davalara yürürlük tarihinden bağımsız olarak uygulanacağı ve bu nedenle temyiz incelemesinin mümkün olduğu, ancak davacının zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarını sağlayamadığının anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyiz incelemesini engelleyen ek kararının bozulmasına ve esas hükmünün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.