Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Emsal Satış”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, Hazine'nin sorumluluğunun kapsamı ve tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Parselasyon planında dağıtımı yapılmayan 276 m²'lik kısmın kaybından belediyenin sorumlu olduğu, Hazine'nin ise tapuda tescili yapılmayan 116 m²'lik kısımdan sorumlu olması gerektiği, ayrıca taşınmazın değerinin belirlenmesinde dava tarihindeki emsal satışların ve arsa metre kare rayiç bedeli takdir komisyonu tarafından belirlenen değerlerin gözetilmesi gerektiği ve davacı vekilinin vekâletnamesinin dosyada bulunmaması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun belirlenmesi, emsal satışlara göre hesaplama yapan bilirkişi raporu ve 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açılmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idareden tahsili davasında, taşınmazın değerinin doğru belirlenip belirlenmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın değerinin belirlenmesinde kullanılacak emsal satışların seçiminde ve değerlendirme yönteminde hukuka aykırı uygulamalar bulunduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın imar durumu ve vergi değerleri gibi önemli hususların incelenmediği, eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, belirlenen bedelin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin emsal satışlarla karşılaştırma yaparak ve diğer ilgili hususları değerlendirerek kamulaştırma bedelini belirlemesinin usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptal kararının kesinleşme tarihine yakın bir tarihte doğru hasma açılan dava bakımından, tapu iptal ve tescil kararı ile dava tarihi itibarıyla vasfı arsa olarak belirlenen taşınmazın değerinin resmi veriler ışığında emsal satış yöntemiyle hesaplandığı ve usulüne uygun hükmedilen vekâlet ücretine göre mahkemece verilen karar usul ve kanuna uygun olduğundan, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca Hazineden talep edilmesi üzerine, zararın miktarı ve Hazinenin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptal kararının kesinleşmesi üzerine açılan tazminat davasında, taşınmazın niteliğinin arsa olarak belirlenmesi, değerinin emsal satış yöntemiyle tespiti ve 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi gereğince Devletin tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin Hazine'nin sorumluluğu ve tazminat miktarı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle davacıların uğradığı gerçek zararın, taşınmaza arsa vasfı verilerek emsal satışlar üzerinden hesaplanması gerektiği ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi gereğince davalı Hazine'nin kusursuz sorumluluğu bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, tazminat miktarının belirlenmesi ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin uğradığı gerçek zararın tazmin edilmesi gerektiği, taşınmazların arsa niteliğinde olduğu ve değerinin emsal satışlara göre belirlenmesinin uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmin edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle malik sıfatını kaybeden davacının uğradığı gerçek zararın, taşınmazın emsal satışlarına göre belirlenerek 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tahsiline karar verilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın arsa mı yoksa arazi mi olduğunun tespit edilmemesi, imar durumu ve emsal satışların yeterince araştırılmaması, taşınmaz üzerindeki ağaç sayısının tespitinde çelişki bulunması ve eksik inceleme ile hüküm kurulması sebebiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın vasfının (arsa veya arazi) doğru tespit edilmemesi, imar durumu ve emsal satışlara ilişkin eksik inceleme yapılması, gelir metodu ve objektif değer artışı gibi hususların değerlendirilmemesi nedeniyle, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptalinden kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydı iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmazlara emsal kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiş ise de, Bölge Adliye Mahkemesi’nin kaldırma kararı öncesi İlk Derece Mahkemesince verilen ilk karar davacılar tarafından istinaf edilmediğinden davalı Hazine lehine oluşan 6100 sayılı Kanun'un 26. maddesinden kaynaklanan taleple bağlılık ve aleyhe hüküm verme yasağı ilkesi gözetilerek kaldırma kararı öncesi m² birim bedeli üzerinden karar verilmesi, birleştirilen davada davacı lehine hükmedilen bedele yasal faiz işletilmesi ve davalı payındaki takyidatların hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirdiğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.