Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Evlilik Vaadi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Evlilik vaadiyle devredilen taşınmazın satış olarak devredildiği tapu kaydına rağmen, evliliğin gerçekleşmemesi sebebiyle bedelin iadesi talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydında devir işleminin satış olarak yapılmış olması ve resmi senede itibar edilmesi gerektiği gözetilerek, davacının kendi yaptığı işleme dayanarak bağış iddiasında bulunamayacağı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalıya hile ile evlilik vaadiyle kandırılarak taşınmazını devrettiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı tarafından evlilik vaadiyle kandırılarak taşınmazını devrettiği iddiasını ispatlayamaması ve taşınmazı kendi iradesiyle devrettiğinin anlaşılması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalının evlilik vaadiyle kendisini kandırarak maliki olduğu iki bağımsız bölümü temlik aldığını iddia ederek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının evlilik vaadine inancı nedeniyle taşınmazları devrettiği, satış amacı bulunmadığı, davalının bedel ödediğine dair iddiasını ispatlayamadığı, davacının satış yapmasını gerektirecek ekonomik zorluk içinde olmadığı, taşınmazların satış tarihindeki değeri ile tapuda gösterilen değer arasında fahiş fark bulunduğu ve hile unsurunun ispatlandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı ile evlilik vaadiyle kandırılarak taşınmazını devrettiğini iddia ederek açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, taşınmazın devrinden hemen sonra davacı hakkında suç duyurusunda bulunması, davacının iradesinin hile ile fesada uğratıldığının göstergesi olarak değerlendirilerek, davacı lehine tapu iptali ve tesciline karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile birlikte yaşayan davalının, davacıyı kandırarak adına kayıtlı taşınmazı devralıp devri resmiyete döktükten sonra terk etmesi sebebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının içinde bulunduğu üzüntülü durumu ve olası adli sonuçları kullanarak, resmi evlilik vaadiyle davacıyı kandırdığı, iradesini sakatlayarak taşınmazın devrini sağladığı ve sonrasında da evlenmekten vazgeçerek davacıyı terk ettiği gözetilerek, yerel mahkemenin hile unsurunu değerlendirmemesi isabetsiz bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hile nedeniyle devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkin davada, bir yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hileyi öğrendiği tarihten itibaren bir yıl içinde dava açmadığı, davalının evlilik vaadiyle davacıyı kandırdığının davacı tarafından anlaşılabileceği ve boşanma davası sonrasında dahi bu durumun farkında olunabileceği, dolayısıyla Türk Borçlar Kanunu'nun 39. maddesindeki bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, evlilik vaadiyle kandırılarak taşınmazını devrettiği davalıdan tapu iptali ve tescil isterken, taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi üzerine üçüncü kişinin davaya dahil edilmesi ve tazminat istemiyle ilgili uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından davacının evlilik vaadiyle kandırılarak taşınmazının devralındığı kanıtlanmış ise de, son kayıt maliki olan üçüncü kişinin iyiniyetli olduğu ve davacının aksini ispatlayamadığı gözetilerek; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin ise taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik vaadiyle yapılan taşınmaz devrinin akabinde evliliğin kısa sürede sonlanması nedeniyle, devrin hile yoluyla gerçekleştiği iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının evlilik amacı gütmeden, maddi çıkar sağlamak için davacıyı hile ile aldattığı ve davacının iradesinin fesada uğratıldığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından evlenme vaadiyle davalıya devredilen taşınmaz ve aracın, davalının evlilik vaadini yerine getirmemesinden sonra hile nedeniyle geri istenebilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların birlikte yaşadıkları, davacının evleneceği inancıyla taşınmaz ve aracı davalıya devrettikten kısa süre sonra davalının ayrılmasıyla evlilik vaadiyle davacının iradesinin fesada uğratıldığı ve hile iddiasının kanıtlandığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulması gerektiği yönündeki direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gayri resmi evlilik birleşmesi yaşayan davacı kadının, davalı erkeğin evli ve çocuklu olduğunu sonradan öğrenmesi üzerine açtığı manevi tazminat davasında, tazminat koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının reşit ve mümeyyiz olması ve resmi nikah olmaksızın kendi iradesiyle evlenmeyi kabul etmesi nedeniyle, davalının evli olduğunu bilmesine rağmen evlilik vaadiyle kandırıldığını iddia ederek manevi tazminat talep edemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Anne tarafından açılan babalık davasında, davanın kendi adına mı yoksa çocuk adına mı açıldığı ve buna bağlı olarak bir yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin evlilik vaadiyle davacıyı oyalayarak ve aldatıcı davranışlarıyla davanın süresinde açılmasını imkansız kıldığı, bu sebeple davanın hak düşürücü süre içinde açılmasını engelleyen haklı sebeplerin bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.