Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kabul Edilebilir Yanılgı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, hizmet tespiti davasının kesinleşmesinden sonra yaptığı taraf değişikliği talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesinde tarafı yanlış göstermesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, ayrıca taraf değişikliği için kanunda bir süre öngörülmediği gözetilerek yerel mahkemenin taraf değişikliği talebini reddederek davanın usulden reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yanlış davalı gösterilmesi nedeniyle taraf değişikliği yapılan davada, taraf olmaktan çıkarılan şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından davalının yanlış gösterilmesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayanması ve taraf olmaktan çıkarılan şirketin aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 124/4. maddesi gereğince taraf olmaktan çıkarılan şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı şirketin yanlış gösterilmesi sebebiyle, 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesi kapsamında taraf değişikliği talebinin kabul edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve davalı şirketler arasında organik bağ, isim benzerliği ve aynı vekil tarafından temsil edilmeleri gibi hususlar ile ceza soruşturmasında alınan bilirkişi raporunda diğer doğalgaz şirketine sorumluluk yüklenmesi birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıyı yanlış göstermesinin maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı, dürüstlük kuralına aykırı olmadığı gözetilerek taraf değişikliği talebinin kabulü gerektiği gerekçesiyle, davanın husumetten reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından yurt yapılmak şartıyla bağışlanan taşınmazda şartın yerine getirilmemesi nedeniyle bağıştan rücu edilip tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine davalı idarenin hak düşürücü süre ve husumet yönünden itirazları.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmazın bağışlandığı kurumun yükümlülüğü yerine getireceği inancıyla rücu hakkını kullanmadıkları, davalı kuruma ihtar çektikleri tarihten itibaren hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı ve husumet yönünden idarenin itirazının HMK 124. maddesi uyarınca kabul edilebilir yanılgı olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının hatalı gösterilmesi nedeniyle husumet yokluğundan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıyı hatalı göstermesinin HMK m.124/3,4'te düzenlenen kabul edilebilir bir yanılgıdan veya dürüstlük kuralına uygunluktan kaynaklanmadığı, bu nedenle husumet yokluğundan davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanması gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin hakim ortağının manipülatif işlemleri nedeniyle açılan tazminat davasında, davalı olarak yanlış şirketin gösterilmesi sebebiyle HMK m. 124/3-4’e göre taraf değişikliği yapılıp yapılamayacağı ve davanın sıfat yokluğundan reddedilmesinin doğru olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalıyı hatalı göstermesinin maddi bir hatadan kaynaklandığı ve şirketler arasındaki ilişki ile unvan benzerliği nedeniyle kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı, bu nedenle de HMK m.124/3-4’e göre taraf değişikliği talebinin kabulü gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, işvereni olan şirket yerine şirket ortağını davalı göstermesi nedeniyle husumet itirazı üzerine davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire'nin bozma ilamına direnilmesi üzerine, taraf değişikliğine izin verilip verilmeyeceği noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şirket ortağına dava açmasının maddi hatadan kaynaklandığı ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı, ayrıca davacı vekilinin yargılama aşamasında HMK’nın 124. maddesi kapsamında taraf değişikliği talebinde bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş müfettiş raporuna dayanılarak düzenlenen idari para cezasına karşı açılan tespit davasında husumet yönünden davanın reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: İş müfettişi raporuna istinaden düzenlenen idari para cezasına karşı açılan tespit davasında, husumetin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na yöneltilmesi gerekirken Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü'ne yöneltilmesindeki husumet hatasının kabul edilebilir bir yanılgıdan kaynaklanması nedeniyle davacıya taraf değişikliği yapma imkanı tanınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölü kişiye karşı açılan tapu iptali ve tescil davasında husumet itirazı üzerine davanın usulden reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, isim benzerliği nedeniyle dava dilekçesinde ölü kayıt malikini davalı göstermesi gerekirken farklı bir kişiyi davalı göstermesinin kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve yargılama sırasında mirasçıların davaya katılımıyla taraf teşkilinin tamamlanabileceği gözetilerek, davanın yanlış hasma ve ölü kişiye karşı açıldığı gerekçesiyle usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.