Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kadastro Tescil Harici”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında ırmak yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliği davasında, davalı Hazine vekilinin temyiz başvurusunun miktar yönünden değerlendirilmesi uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin temyiz tarihindeki kesinlik sınırının altında olması ve kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin değer yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla kazanılıp kazanılmadığı ve tescilinin davacı adına yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz için kadastro tespit tutanağının düzenlendiği ve uyuşmazlığın kadastro mahkemesinin görev alanına girdiği gözetilerek, yerel mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında ırmak yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmaz üzerindeki zilyetlik iddiasına dayalı açılan davada, temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve temyize konu miktarın kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından imar ve ihya edildiği iddia edilen ve kadastro dışında bırakılan taşınmazın zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığı ve Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hava fotoğrafları ve bilirkişi raporlarına göre davacının zilyetliğinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerindeki imar ve ihya hükümlerine uygun olmadığı ve zilyetlikle kazanma şartlarını taşımadığı değerlendirilerek mahkemenin davayı reddeden ve taşınmazı Hazine adına tescil eden bozmaya uyularak verilen kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve daha sonra Hazine adına tescil edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemiyle açılan dava.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın davacı tarafından imar ve ihya edildiği, 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız kullanıldığına dair bilirkişi raporları ve diğer deliller değerlendirilerek davanın kabulüne, ancak Hazine'nin harçtan muaf olduğu gözetilerek yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesi hatalı bulunup karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tescil harici bırakılan taşınmazların davacı tarafından zilyetlikle iktisap edildiği iddiasıyla açılan tapu tescil davasında, zilyetliğin şartlarının oluşup oluşmadığı ve Hazine'nin tescil talebinin değerlendirilmemesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı lehine zilyetlikle kazanım için gerekli sürenin dolmadığı ve taşınmazların taşlı yapısı nedeniyle ziraî kullanım amacına uygun olmadığı hususlarını dikkate almadan hüküm kurması, ayrıca Hazine’nin tescil talebini değerlendirmemesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Hazine tarafından temyiz edilen kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında açılan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın değerinin, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle kesinlik sınırının altında kalması ve kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek-6. maddesinin uygulanamayacağı gözetilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin değer yönünden reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil dışı bırakılan taşınmazların zilyetlik iddiasıyla davacılar adına tesciline karar verilen mahkeme kararının davalı idarelerce temyiz edilmesi üzerine, uyuşmazlık, taşınmazların zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca bozmaya uyularak verilen kararda karşı taraf lehine kazanılmış hak oluştuğu gözetilerek, davalı idarelerin temyiz talepleri reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının uzun süredir zilyetliğinde olan ve kadastro çalışmaları sonucunda tescil harici bırakılan taşınmazın adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediği ve temyize konu kararın Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesi kapsamında kalmadığı, bu nedenle de HMK'nın kesinlik sınırına göre Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf incelemesi yapması gerektiği gözetilerek, davalıların temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın bir bölümü üzerindeki zilyetlik iddiasına dayalı açtıkları davada, Yargıtay'ın kesinlik sınırına ilişkin temyiz incelemesi yapıp yapamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanamayacağı, davaya konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması sebebiyle de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi uyarınca temyiz incelemesinin yapılamayacağı gözetilerek temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Hazine tarafından temyiz edilen kadastro dışı bırakılan taşınmazın zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, temyiz incelemesinin yapılıp yapılamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-6. maddesinin uygulanamayacağı ve dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. ve 366. maddeleri uyarınca davalı Hazinenin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları dışında bırakılan taşınmaz bölümleri hakkında açılan kazandırıcı zamanaşımı davasında, Yargıtay'ın kesinlik sınırını aşmayan davalarda temyiz incelemesi yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz bölümlerine ilişkin kadastro tutanağı düzenlenmediğinden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek-6. maddesinin uygulanamayacağı ve dava değerinin temyiz kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362. maddesi gereğince davalı Hazine temsilcisinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.