Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kamu Orta Malı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi yaylak vasfındaki taşınmazın zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği ve Hazine adına tescilinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekişmeli taşınmazın tamamının yaylak vasfında olduğu ve 3402 sayılı Kanun'un 16/B maddesi gereğince özel mülkiyete konu edilemeyeceği, bu nedenle Hazine adına tescil yerine sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tescil edilen taşınmazların davacıya ait olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlar hakkında daha önce açılan kadastro tespitine itiraz davalarında, taşınmazların mera vasfıyla kamu orta malı olarak sınırlandırılmasına ve bu kararların Yargıtayca onanarak kesinleşmesine dayanılarak kesin hüküm bulunması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, kadastro çalışmaları sırasında sehven davalılar adına tespit ve tescil edildiğini iddia ettikleri taşınmazlar üzerindeki haklarının tespiti için tapu iptali ve tescil davası açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar tarafından tapu iptali ve tescil davası açılan taşınmazlardan bir kısmının değeri, temyiz kesinlik sınırının altında kaldığından bu kısma ilişkin temyiz talebinin reddine, kalan kısım için ise Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz talebinin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacıların mülkiyet iddiasının hak düşürücü süreye tabi olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların kadastro çalışmalarıyla mera olarak tespit edilip kamu orta malı siciline tescilinin kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü süre içinde dava açılmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışması sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan tapu iptali ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ait kadastro tespitinin 25.05.1987 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 05.10.2020 tarihinde açıldığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu kamu orta malı olarak kaydedilen taşınmazlar üzerinde davacıların mülkiyet iddiasında bulunarak açtıkları tapu iptali ve tescil davasının hak düşürücü süre yönünden değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve davanın bu süre geçtikten sonra açılmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çekişmeli taşınmazın mera vasfında olup olmadığı ve davalı adına tescil edilmiş tapu kaydının iptali gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mera vasfında olduğunun tespit edilmesi ve davalı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ve tapu kaydının iptaline ilişkin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera olarak sınırlandırılan taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Hazineye ait mera vasfındaki taşınmazların, zilyetliğin süresi ne olursa olsun, kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilemeyeceği ve mahkemenin hükmüne dayanak yaptığı yerel bilirkişi ve tanık beyanları ile bilirkişi raporunun bu hukuki gerçeği gözetmediği değerlendirilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayanarak mera olarak tescil edilen taşınmaz üzerinde tapu iptali ve tescil talepli davanın kabulü üzerine davalı Hazine'nin temyiz isteminin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uyularak yaptığı yargılamada, taşınmazın mera vasfında olmadığı ve davacıların zilyetlikle kazanım koşullarını sağladığına dair tespitleri isabetli görülerek, davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayanarak tapulu taşınmazın mera vasfında olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve mera olarak tesciline ilişkin açılan davanın kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu mera vasfıyla Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından tapu iptali ve tescil davası açılarak mülkiyetinin kendisine verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından dava konusu taşınmaz üzerinde zilyetliğin kurulduğuna dair yeterli delil sunulamadığı ve taşınmazın zilyetlikle kazanılmasına elverişli olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.