Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Kişilik Hakkı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacıya hükmedilen manevi tazminat miktarının azlığı nedeniyle yapılan temyiz üzerine, uygun tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin bozmaya uyarak verdiği kararda, davacının uğradığı kişilik hakkı ihlalinin ağırlığı da gözetilerek hükmedilen manevi tazminat miktarının uygun olduğu değerlendirilerek, davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve İlk Derece Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Büfenin kapatılmasından dolayı uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini davasında, faiz başlangıç tarihi ve manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Islah edilen alacak kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi ve manevi tazminat için gerekli kişilik hakkına saldırı koşulunun bulunmaması gözetilerek hüküm, davalı yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ayıplı imalattan kaynaklanan su baskını nedeniyle oluşan maddi zararla birlikte manevi tazminat talep edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Malvarlığına gelen zararın manevi tazminat koşullarını oluşturmadığı ve 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca manevi tazminatın kişilik hakkına saldırı durumunda öngörüldüğü gözetilerek, manevi tazminata hükmedilmesi hatalı bulunmuş ve hüküm davalılar yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Velayet hakkına sahip annenin, çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek, annenin velayet hakkına sahip olması, babanın çocuğa ilgi göstermemesi ve çocuğun okul gibi sosyal ortamlarda farklı soyadı nedeniyle sorun yaşaması nedeniyle annenin kızlık soyadının çocuğun soyadı olarak değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının, belediye meclis üyelerini kastederek sarf ettiği "rüşvet mi alıyorlar" sözlerinin, davacı meclis üyesinin kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği ve manevi tazminat gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının sözlerinin hakaret suçunu oluşturduğu ceza mahkemesince sabit olsa da, bu sözlerin savunma sınırları içinde kaldığı, davacıya isnat içermediği ve herhangi bir meclis üyesinin isminin zikredilmeyerek matufiyet bulunmadığı gözetilerek davalının kişilik hakkına saldırı oluşturmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası nedeniyle yaralanan davacıların iş göremezlik nedeniyle döner sermaye kaybı ve çocuğunun yaralanmasına şahit olan anne babanın manevi tazminat taleplerinin kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Döner sermayenin, çalışanın performansına bağlı olarak elde edilen sürekli bir gelir olduğu ve davacının kaza nedeniyle çalışamadığı süre boyunca bu geliri elde edemediği, ayrıca çocuğunun yaralanmasına şahit olan anne babanın da ruhsal bütünlüklerinin bozulduğu gözetilerek, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabulüne ilişkin yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak hükmedilen tazminat miktarının Özel Dairece incelenmesi gerektiği belirtilmiştir. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan bir köşe yazısının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yayının bütünü ve kullanılan ifadeler değerlendirildiğinde, eleştiri sınırları aşılmadığı ve davacının siyasi konumunun da göz önünde bulundurulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararının Yargıtay tarafından bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, eşlerin kusur derecelerinin belirlenmesi ve buna bağlı olarak yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadın eşin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışına karşılık erkek eşin fiziksel şiddet uygulayarak kadın eşin yaşama hakkını ihlal etmesinin, kişilik haklarının ihlali ile mukayese edilemeyecek kadar ağır bir kusur olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin kadın eşi ağır kusurlu bularak yoksulluk nafakası talebini reddetmesi ve erkek eş lehine manevi tazminata hükmetmesi usul ve yasaya aykırı görülerek Özel Daire bozma kararı doğrultusunda direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı çalışanın, davacı şirketin servis şoförü olarak çalıştığı dönemde şirketi zarara uğratacak eylemlerde bulunup bulunmadığı ve bu eylemlerden dolayı davacı şirketin maddi ve manevi tazminata hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı çalışan hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan mahkûmiyet kararı bulunmasına rağmen, davacı şirketin manevi tazminat talebinde bulunabilmesi için gerekli olan kişilik hakkına saldırı unsurunun ve manevi zararın ispatlanamaması gözetilerek, manevi tazminatın kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kişilik hakkı ihlali nedeniyle manevi tazminat davasında hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından yetkisiz mahkemede dava açılması halinde, davalının yetki itirazında bulunması ve yetkili mahkemeyi göstermesi gerektiği, davalının yetki itirazında bulunmaması durumunda davanın ilk açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği gözetilerek, davanın ilk açıldığı mahkemenin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, bozmaya uyularak hükmedilen tazminat miktarlarının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bozmaya uyularak verilen kararda, tazminat miktarının belirlenmesinde kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylar ve kişilik haklarına saldırının niteliği gibi hususlar gözetilerek hüküm kurulmuş olması ve bozma ilamına uygunluk değerlendirilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.