Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Koşullu Salıverilme”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Koşullu salıvermeden yararlanan hükümlünün denetim süresi içinde işlediği zincirleme suç nedeniyle şartla tahliyenin geri alınması ve aynen infaz edilecek sürenin başlangıç tarihinin belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde işlenen suçun tarihi konusunda tereddüt olması halinde, 5275 sayılı Kanun'un 98/1-a maddesi uyarınca hükmü veren mahkemeden suç tarihinin netleştirilmesi gerektiği, infaz hakimliği veya itiraz merciinin infaz dışındaki konularda karar veremeyeceği gözetilerek, itiraz merciinin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Koşullu salıverilme sonrası işlenen suç nedeniyle koşullu salıverilmenin geri alınması talebinin reddine ilişkin itirazın reddine dair kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Koşullu salıverilme ve denetim süresinin hesabında lehe olan kanun hükmünün uygulanması gerektiği, ancak infaz hukukunda lehe hükümlerin seçilerek karma uygulama yapılamayacağı, koşullu salıverilme tarihi itibariyle yürürlükte olan 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 107/2. maddesi uyarınca koşullu salıverilme yapıldığı için denetim süresinin de aynı kanun maddesine göre hesaplanması gerektiği, bu durumda denetim süresinin hükümlünün bihakkın tahliye tarihine kadar devam ettiği ve hükümlünün bu süre içinde kasıtlı bir suç işlediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye kararının verilmesinden önce işlenen suç nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şartla tahliye kararının verildiği tarihte henüz ortada bir şartla tahliye kararı bulunmadığından, şartla tahliye kararından önce işlenen suç nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İkinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanacak hükümlünün, diğer cezalarıyla birlikte tek bir müddetnamede toplanıp toplanamayacağı ve koşullu salıverilme tarihinin nasıl hesaplanması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İkinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanan hükümlüler hakkında koşullu salıverilme hükümlerinin uygulanmaması ve bu cezaların diğer cezalarla toplanamaması gerektiği, aksi halde hükümlünün haksız tahliye imkanı doğacağı gözetilerek, yerel mahkemenin müddetname itirazının reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İkinci kez tekerrür hükümlerinin uygulandığı iki ayrı cezanın içtima edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Her iki cezada da ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması nedeniyle aynı infaz rejimine tabi olmaları gözetilerek cezaların içtima edilmesi gerektiği, bu nedenle itiraz merciinin reddine ilişkin kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan hükümlü olan bir şahıs hakkında, koşullu salıverilme tarihi gelmeden tedavi ve diğer yükümlülüklere karar verilip verilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108. maddesinin 9. fıkrası ve Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri uyarınca, cinsel suçlardan hükümlülerin cezanın infazı başladıktan sonra, koşullu salıverilme tarihini beklemeksizin tedavi ve diğer yükümlülüklere karar verilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocuğun cinsel istismarı suçundan hükümlü hakkında, koşullu salıverilme kararı verilmeden önce tedavi veya yükümlülük kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108. maddesinin 9. fıkrası ile Cinsel Dokunulmazlığa Karşı Suçlardan Hükümlü Olanlara Uygulanacak Tedavi ve Diğer Yükümlülükler Hakkında Yönetmeliğin ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, cinsel suçlardan hükümlüler hakkında cezanın infazına başlandıktan sonra, koşullu salıverilme kararı beklenmeksizin tedavi veya yükümlülük kararı verilebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin aksine karar veren direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün koşullu salıverilme talebi olmamasına rağmen cezaevi idaresince düzenlenen "bilgilendirme notu"nun karar niteliğinde olup olmadığı ve infaz hakimliğinin bu nota karşı yapılan şikayeti inceleme yükümlülüğü bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaevi idaresince hükümlünün talebi olmaksızın, koşullu salıverilme şartlarını taşımadığını bildirmek amacıyla düzenlenen ve ikinci müdür tarafından imzalanan “bilgilendirme notu”nun, Gözlem ve Sınıflandırma Merkezleri ile Hükümlülerin Değerlendirilmesine Dair Yönetmeliğin 36. maddesi kapsamında bir karar olarak değerlendirilemeyeceği ve infaz hakimliğinin bu nota karşı yapılan şikayeti incelemekle yükümlü olmadığı gözetilerek, kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Koşullu salıverilme kararının geri alınması durumunda, denetim süresi içinde işlenen birden fazla suç için uygulanacak aynen infaz süresinin hesabı uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Denetim süresi içinde işlenen her bir suç için verilen hapis cezasının iki katının, suç tarihinden itibaren ayrı ayrı hesaplanarak bihakkın tahliye tarihini geçmemek kaydıyla aynen infaz edilmesi gerektiği, mahkemenin ise bu hesaplamayı yapmayıp toplam cezayı esas alarak eski düzenlemeyi lehe kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresi içinde işlediği suç nedeniyle koşullu salıverilme kararının geri alınma talebinin reddine ilişkin itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün koşullu salıverilme tarihi ve denetim süresinin hesabında 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı CİK Kanunu'nun 107/2 ve 107/6. maddelerinin birlikte değerlendirilerek lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiği, bu kapsamda denetim süresinin dolmadığı ve hükümlünün denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin tespit edilmesi üzerine, koşullu salıverilme kararının geri alınması gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair verilen infaz hakimliği kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin itiraz mercii kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Adli para cezasından çevrilen hapis cezasının infazının 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi uyarınca doğrudan açık ceza infaz kurumunda yapılması gerektiği, bu nedenle kapalı ceza infaz kurumundan açık ceza infaz kurumuna ayrılmada adli para cezasından çevrilen hapis cezasının hesaba katılmaması gerektiği gözetilmeksizin, itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, itiraz mercii kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İkinci kez mükerrir olan hükümlünün müebbet hapis cezası için koşullu salıverilme tarihi belirlenip belirlenemeyeceği ve müddetnamede tahliye tarihinin nasıl gösterilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrir olan hükümlünün koşullu salıverilmesinin mümkün olmadığı ve müebbet hapis cezasının hükümlünün hayatı boyunca devam edeceği gözetilerek, müddetnamede tahliye tarihinin "ölünceye kadar" olarak belirtilmesi gerektiği gerekçesiyle itirazın reddine dair verilen karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.