Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Lehe Hüküm”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı kurum tarafından davacı eczaneye, çalışanının sahte ilaç küpürü düzenlemesi nedeniyle verilen cezai şart ve sözleşme feshinin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurumun, davacı hakkında lehe olan ve sahteciliğe ilişkin daha hafif yaptırımlar öngören yeni protokol hükümlerini uygulaması gerektiği, bozma kararında belirtildiği ve dosyaya sunulan belgelerden anlaşıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı eczacının katılım payı atlatma eylemi nedeniyle Kurumca uygulanan cezai şart miktarının belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince yargılama aşamasında yürürlüğe giren protokollerin lehe olan hükümleri değerlendirilmesi gerekirken, davacı lehine uygulanması gereken 2016 tarihli protokol hükümleri gözetilmeden karar verilmesi ve usulü müktesep hak ilkesine aykırı davranılması nedeniyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, davacı eczacı ile yapılan sözleşmenin, protokol hükümlerine aykırılık nedeniyle feshedilmesinin iptali istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma ilamında belirtilen hususlara uyulmakla birlikte, lehe olan yeni protokol hükmünde ilk tespitte sözleşme feshine ilişkin bir hüküm bulunmadığı gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüş ve bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesiyle 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca, mahkeme kararının gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı eczaneye, Sosyal Güvenlik Kurumu ile arasındaki protokol hükümlerine aykırı fatura düzenleme nedeniyle verilen ceza ve sözleşme fesih işlemlerine karşı açılan kurum işleminin iptali davasında, sonradan yürürlüğe giren ve davacı lehine olan protokol hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine olan yeni protokol hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şartla tahliye edilen hükümlünün denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi üzerine şartla tahliyenin geri alınması talebinin reddine ilişkin itirazın reddinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Şartla tahliye ve denetim süresinin hesabında 7242 sayılı Kanun'un 48. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 107. maddesi hükümlerinin lehe olanlarının hükümlü yararına uygulanması gerektiği, bu durumda hükümlünün denetim süresi içerisinde yeni bir suç işlediği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan mahkumiyetine ilişkin verilen hükmün, haksız tahrik ve lehe hükümler gözetilerek cezanın belirlenmesi noktasında hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız tahrikin derecesi ve lehe hükümlere ilişkin gerekçelerin yeterli olduğu, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiği, suç vasfının doğru tespit edildiği ve cezanın yasal bağlamda belirlendiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa kasten yaralama suçundan verilen cezada, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve kadına karşı işlenen suçlarda cezanın alt sınırını artıran kanun değişikliğinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun işlendiği tarihte kadına karşı işlenen kasten yaralama suçunda cezanın alt sınırını artıran kanun değişikliği yürürlükte olmadığı ve lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin sanığı daha ağır cezaya mahkûm eden kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 765 sayılı TCK hükümlerine göre verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmünün, 5237 sayılı TCK'nın yürürlüğe girmesiyle hükümlü lehine uygulanıp uygulanmayacağı ve uyarlama yargılamasının usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 765 sayılı TCK hükümlerine göre verilmiş kesinleşmiş mahkumiyet hükmünün 5237 sayılı TCK'ya uyarlanması yargılamasında, her iki kanunun hükümlerinin olaya ayrı ayrı uygulanarak cezaların belirlenmesi, sonuç cezaların karşılaştırılması, lehe olan kanunun tespiti ve uygulanması sırasında takdir hakkının kullanılması gerektiği ve bu işlemlerin duruşmalı olarak yapılması gerektiği gözetilerek, duruşma yapılmadan verilen ek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, 765 sayılı TCK'dan 5237 sayılı TCK'ya uyarlama talebinin reddine ilişkin hükmün temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihi itibariyle uygulanması gereken 765 sayılı TCK hükümlerine göre verilen cezanın, sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK hükümlerine göre daha az olması nedeniyle uyarlama talebinin reddine ilişkin hükmün yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresi içinde işlediği suç nedeniyle koşullu salıverilme kararının geri alınma talebinin reddine ilişkin itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün koşullu salıverilme tarihi ve denetim süresinin hesabında 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı CİK Kanunu'nun 107/2 ve 107/6. maddelerinin birlikte değerlendirilerek lehe olan hükümlerin uygulanması gerektiği, bu kapsamda denetim süresinin dolmadığı ve hükümlünün denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin tespit edilmesi üzerine, koşullu salıverilme kararının geri alınması gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmüne karşı yaptığı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu, meşru savunma ve haksız tahrik hallerinin bulunmadığı, cezanın yasal bağlamda belirlendiği, takdiri indirimin uygulanmamasının yerinde olduğu ve diğer lehe hükümlerin uygulanma imkanının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının temyiz isteminin esastan reddiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık müdafii, kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanması kararına karşı mahkûmiyete yeter delil bulunmadığı, beraat etmesi gerektiği ve lehe hükümlerin uygulanması gerektiği iddiasıyla temyiz yoluna başvurmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin usul ve yasaya uygun bir şekilde yargılama yaptığı, delilleri değerlendirerek sanığın kasten yaralama suçunu işlediğine kanaat getirdiği, cezanın ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın yerinde olduğu gözetilerek, sanık müdafiinin temyiz talebi reddedilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.