Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Mülkiyet Kaybı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Hatalı kadastro işlemi nedeniyle mülkiyet kaybına uğrayan davacıların, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat talep etmeleri üzerine zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18.11.2009 tarihli kararından sonra makul sürenin de dolduğu gözetilerek, davalı Hazine vekilinin zamanaşımı itirazının kabulüyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilindeki hata nedeniyle oluşan zararın tazmini davasının zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımının mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren başladığı ve 10 yıl olduğu, somut olayda davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasında zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin 1985 yılında kaybedildiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.11.2009 tarihli kararından sonra makul sürenin de dolduğu ve davalı Hazine vekilinin zamanaşımı itirazında bulunduğu gözetilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen orman tahdidi nedeniyle tapulu taşınmazı orman sayılan davacının, Hazine'den uğradığı zararın tazminini talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların orman kadastrosuyla orman tahdidi içine alındığı ve bu kararın kesinleştiği, davacının mülkiyet kaybının gerçekleştiği ve TMK m. 1007 uyarınca tazminat isteyebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin davada zamanaşımı def’inin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık hak düşürücü süre ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi ile düzenlenen tazminat davası açma imkanını sağlayan karar tarihinden sonraki makul sürenin de geçmiş olması gözetilerek, Hazine yönünden davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında parsele revizyon görmemesi nedeniyle oluşan zararın TMK m. 1007'ye göre tazmini istemiyle açılan davada hak düşürücü süre ve zamanaşımı def'ilerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın mülkiyetinin 1982 yılında Hazine adına tescil edilmesiyle kadastro itiraz süresinin ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, dolayısıyla TMK m.1007'ye dayalı tazminat davasının açılmasının mümkün olmadığı gözetilerek istinaf mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro işlemleri sırasında zabıt defterinin dikkate alınmaması nedeniyle davacıların murisi adına kayıtlı taşınmazın başkası adına tescil edilmesi sebebiyle tapu iptali ve tescil ile tescilin mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı TMK’nın 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımı süresinin dolduğu, Anayasa Mahkemesi’nin ilgili kararı sonrası makul süre içerisinde dava açılmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi gereği dava açma süresinin geçtiği gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle oluşan zararın tazmini davasında zamanaşımı süresinin geçip geçmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımının mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren başlayacağı ve davacı tarafından açılan tazminat davasının bu 10 yıllık süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararıyla iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini davasının zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında zamanaşımının mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren işlemeye başladığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.11.2009 tarihli kararının bu davalar için hukuk yolunu etkili hale getirdiği, ancak somut olayda mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde dava açılmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.