Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Müstahsil Makbuzu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Müstahsil makbuzuna dayalı olarak açılan alacak davasında, satış bedelinin ödenip ödenmediği hususunda ispat yükünün kimde olduğu noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Müstahsil makbuzunda satış bedelinin ödeneceği yazması ve davalının ödeme yaptığını iddia etmesi karşısında, ispat yükünün davalıda olduğu, bu nedenle yerel mahkemenin davacıya yemin delilini hatırlatmasının ve sonucuna göre karar vermesinin hatalı olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya teslim edilen süt bedellerinin ödenip ödenmediği hususunda çıkan ihtilaf nedeniyle davacı tarafından açılan itirazın iptali davasına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında belirtilen hususlar ve ilk derece mahkemesinin tespitleri doğrultusunda, davalının ödemeyi ispatlayamaması ve davacının yemin yoluyla alacağını ispat etmesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı süt üreticisine olan süt bedellerini, davacının mutemedi olduğunu iddia ettiği kişiye ödeyip ödemediği ve ödemelerin geçerli olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacının mutemedi olduğunu iddia ettiği kişiye yaptığı ödemelerin, davacı tarafından mutemet tayin edildiğine dair geçerli bir ispat sunulamadığı ve ödeme ispat yükünün davalı şirkette olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının prim tevkifatı olmayan yıllar için 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Ziraat odası kaydının tek başına tarımsal faaliyeti kanıtlamaya yeterli olmadığı ve davacının prim tevkifatı veya ürün teslimi bulunmayan yıllar için tarımsal faaliyetinin kesintisiz devam ettiğinin kanıtlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin eksik araştırma ile verdiği direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ürettiği ürünü özel kuruluşa teslim etmesi karşılığında alıcı tarafından kesilen Bağ-Kur primlerinin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılmasına gerek olup olmadığı ve intikal etmemişse sorumluluğun davacıya yüklenip yüklenemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun'un 36. maddesi uyarınca ürün bedellerinden tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur primlerinin Kurum hesabına intikalinin sigortalılık tescili için gerekli olduğu, bu nedenle uyuşmazlık konusu döneme ilişkin kesintilerin Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılması gerektiği ve intikal etmiş ise davacının tevkifatları takip eden aybaşından sigortalı olduğunun kabulüne, intikal etmemiş ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının özel kuruluşlara yaptığı ürün teslimlerinde tevkif yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur primlerinin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin tespiti ve bunun sigortalılık tesisi için gerekliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sigortalılığının tespiti için, tarımsal ürün teslimlerinde tevkif yoluyla kesilen primlerin Kurum hesabına intikal ettiğinin tespit edilmesi gerektiği, mahkemece bu hususun yeterince araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ürettiği ürünü özel kuruluşlara teslim etmesi nedeniyle davacı adına tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin, Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılmasına gerek olup olmadığı ve intikal ettirilmemiş ise sorumluluğun davacıya yüklenip yüklenemeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının prim ödeme şeklinin 2926 sayılı Kanunun 36. maddesine uygun olarak yapıldığı, tevkifat yoluyla kesilen primlerin Kuruma intikalinin takibinin Kurumun görevi olduğu, davacının elinde Maliye Bakanlığı mührü bulunan müstahsil makbuzlarının olması ve herhangi bir sahtecilik iddiasının da bulunmaması nedeniyle geçerli bir prim kesintisinin bulunduğu ve davacıya sigortalılık hakkı kazandırdığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı miras bırakanın özel bir şirkete yaptığı süt teslimatları karşılığında düzenlenen müstahsil makbuzlarında tevkifat yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur primlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) hesabına intikal etmediği tespit edilmiş olup, bu primlerin SGK’ya intikal etmemiş olması, miras bırakanın sigortalılık tesciline ve geçmişe dönük Tarım Bağ-Kur sigortalılığı süresinin tespitine engel teşkil edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara teslim edilen ürün bedellerinden tevkifat yoluyla yapılan prim kesintisinin SGK'ya intikal edip etmemesinin sigortalının sorumluluğunda olmadığı ve tevkifatın SGK'ya intikal etmemesinin tescile engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özel kuruluşlara ürün teslimi sırasında tevkifat yoluyla kesilen Bağ-Kur priminin Kurum hesabına intikal etmediği durumlarda, sigortalılık tescili ve geçmişe yönelik Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespitinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara yapılan ürün teslimlerinde, tevkifat yoluyla kesilen primlerin Kurum hesabına intikal etmemiş olması, sigortalının sorumluluğunda olmadığı ve bu durumun tescile engel teşkil etmeyeceği gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı adına ürün teslimi sırasında tevkifat yoluyla kesilen Tarım Bağ-Kur priminin Kurum hesabına geçip geçmediğinin tespiti ve davacının sigortalılık statüsünün belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Ürün tesliminin özel kuruluşlara yapılması halinde, sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başlangıcı için tevkifatın Kurum hesabına intikal etmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, davacı adına kesilen primlerin Kurum hesabına geçip geçmediğinin araştırılması gerektiği ve geçmediği takdirde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılamayacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı Kurumca, dava dışı gerçek kişi tarafından ürün teslimi sırasında tevkifat yoluyla davacı adına kesilen Bağ-Kur priminin Kurum hesabına intikal etmediği ve ürün teslimine ilişkin müstahsil makbuzunun tahrifat yapıldığından bahisle geçerli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, müstahsil makbuzundaki tahrifat iddiasının ve prim kesintisinin Kuruma intikal edip etmediğinin değerlendirilmesi gerektiği hususunda direnme kararı verilmesi nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel kuruluşlara yapılan ürün teslimlerinde sigortalılık hak ve mükellefiyetinin başlangıcı için tevkifatın Kurum hesabına intikal etmesinin zorunlu olduğu, bu nedenle uyuşmazlık konusu müstahsil makbuzunun geçerli kabul edilerek prim kesintisinin Kurum hesabına intikal edip etmediğinin araştırılması, intikal ettiğinin tespiti halinde davacının sigortalı olduğunun kabulüne, aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın komisyon karşılığı düzenleyip verdiği sahte müstahsil makbuzlarını kullanan kişilerin gerçekleştirdiği nitelikli dolandırıcılık suçuna iştirak edip etmediği, iştirak şeklinin ne olduğu, eylemlerin zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı ve katılan hazine vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sahte müstahsil makbuzlarını düzenleyip komisyon karşılığı vermesinin, bu makbuzları kullanan kişilerin nitelikli dolandırıcılık suçlarına yardım etmek niteliğinde olduğu, sanığın bu suça iştirak kastıyla hareket ettiği ve eylemlerinin zincirleme suç oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.