Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tahsil”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Sendika tarafından belediyeden, işçilerden kesilen ancak sendikaya ödenmeyen sendika aidatlarının tahsili talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu ile davacı sendikanın aidat alacağının tespit edilmiş olması ve davalının temyiz itirazlarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemesi gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin, işveren şirketi adına tahsil ettiği 67.000 Euro'yu işverene ödeyip ödemediği ve bu konuda borçlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işçinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan ceza mahkemesince mahkum edilmesi ve bu kararın kesinleşmiş olması, davalı işçinin işveren şirketi adına tahsil ettiği 67.000 Euro'yu işverene ödemediğini ve bu hususta borçlu olduğunu gösterdiğinden, yerel mahkemenin davayı kısmen kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı ve davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işletmenin tüm işlerini takip etmesi, işyerine ait gemi hisselerinin bulunması, davalıya vekaleten verdiği zarardan dolayı hakkında tahsil hükmü kurulması ve taraflar arasındaki ilişkinin işçi-işveren ilişkisinden ziyade ortaklık ilişkisi niteliğinde olduğu değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin zimmet eylemi nedeniyle davacı bankanın uğradığı zararın miktarı ve davalıdan yapılan tahsilatlar ile davacının alacaklı olduğu miktara ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının zimmet eylemi nedeniyle davacı banka tarafından başlatılan üç ayrı icra takibine ilişkin açılan itirazın iptali davalarından birinde, mahkemenin, daha önce Yargıtay tarafından verilen bozma ilamındaki gerekçelere ve davalı tarafından yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiği hususuna aykırı olarak hüküm kurması ve tahsilde tekerrür olmaması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesi uyarınca, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kat maliklerinden nasıl tahsil edileceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 20. maddesinin (a) bendi uyarınca, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin kat maliklerinden eşit olarak tahsil edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma sonrası verilen kararda, bozma öncesi kararıyla hükmedilen ve davacı tarafından tahsil edilen alacaklar yönünden tahsilde tekerrür oluşturulup oluşturulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, davacının daha önce tahsil ettiği alacaklar yönünden tahsilde tekerrür oluşmaması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, bu hususun Yargıtay tarafından düzeltilmesi mümkün olduğundan, hükmün 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK'nın 438. maddesinin 7. fıkrası uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bozma sonrası verilen kararda, bozma öncesi kararda hükmedilen ve davacı tarafından tahsil edilen alacaklar yönünden tekrar hüküm kurulması nedeniyle tahsilde tekerrürün oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, bozma öncesi kararda hükmedilen ve davacı tarafından tahsil edildiği anlaşılan alacaklar yönünden tekrar hüküm kurulması nedeniyle tahsilde tekerrür oluşturacağı gözetilerek, hükmün, tahsilde tekerrür oluşturmamak kaydıyla inart edilmesi suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı bankanın, dava dışı üçüncü kişiye kullandırdığı kredinin tahsil edilememesinden dolayı, davalı banka çalışanlarının sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kredinin kullandırılması sırasında bankacılık mevzuatına ve banka uygulamalarına uyulduğu, davalı banka çalışanlarının kusur veya ihmallerinin ispat edilemediği ve taşınmaz değerlendirmesindeki eksikliklerin davalı bankanın denetim sistemindeki aksaklıklardan kaynaklandığı değerlendirilerek, davalı banka çalışanlarının sorumlu olmadığına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenden olan ücret alacağının mahsubu sonrasında mükerrer tahsilat olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin ücret alacağının, daha önce davalı işveren lehine kesinleşmiş bir alacak davasında mahsup edilmiş olmasına rağmen, tekrar hüküm altına alınarak mükerrer tahsilata yol açılacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkemenin, bozma kararına uyup davaları birleştirdikten sonra, hem asıl hem de birleşen davada ayrı ayrı hüküm kurarak mükerrer tahsilata yol açıp açmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uymasına rağmen, hem asıl hem de birleşen davada hüküm kurarak mükerrer tahsilata yol açtığı, ancak bu yanlışlığın Yargıtay tarafından düzeltilerek hükmün onanmasının yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan 1086 sayılı HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Banka çalışanlarının usulsüz kredi kullandırmaları nedeniyle bankanın çalışanlara rücu etmesi sonucu oluşan alacak davasında, kesin hüküm ve tahsilde tekerrür hususlarının gözetilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar hakkında daha önce aynı konuda açılmış ve kesinleşmiş bir dava bulunduğu ve ayrıca asıl borçlu hakkında devam eden icra takibi olduğu gözetilerek, kesin hüküm ve tahsilde tekerrür olasılığı nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirkette çalıştığı dönemde satışlardan kaynaklanan tahsil edilemeyen alacaklar nedeniyle şirkette zarara sebep olup olmadığı ve bu sebeple davacıların murisi adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının görevi kapsamında yaptığı satış işlemlerinden dolayı usulsüz ve işvereni zarara uğratacak bir işleminin bulunmadığı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin ipoteğin fekkine dair kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.