Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tasfiye Memuru”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıkta, ortaklık alacaklarının tasfiye öncesinde talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tasfiyesinin, kanunda öngörülen usuller çerçevesinde tasfiye memuru marifetiyle yapılması gerektiği ve tasfiye öncesinde ortaklık alacaklarının talep edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin davacıların taleplerinin reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi ile ortaklık alacağı ve birleşen davada itirazın iptali talebi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye aşamaları usulünce tamamlanmadan ve gerçek kâr oranının tespiti için restoran işletmeciliğinde uzman bilirkişinin de bulunduğu bir heyet marifetiyle inceleme yapılmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı kooperatifin, davalı kooperatif adına yaptığı iddia edilen ödemeler ve ortak giderlerden davalı kooperatifin tasfiye memurundan talepte bulunmasının hukuki sonuçlarına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye memurunun görevinin kooperatifin mal varlığından borçları ödeyip kalanı ortaklara dağıtmak olduğu, dolayısıyla ihya edilen kooperatifin tüzel kişiliği hakkında hüküm kurulması gerekirken tasfiye memuru aleyhine hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Feshedilen adi ortaklığın tasfiyesi için gerekli işlemlerin yapılmaması nedeniyle tarafların birbirlerinden alacak talepleri.
Gerekçe ve Sonuç: Adi ortaklığın tasfiyesinin zorunlu olması, alacakların ancak tasfiye neticesinde belirlenebilmesi ve tasfiye memuru ücreti yatırılmadığı için tasfiyenin gerçekleştirilememesi gözetilerek, davaların reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye halindeki şirket aleyhine açılan davada, şirketin tasfiye memurunun usulüne uygun tebligat almamış olmasının temyiz incelemesine etkisinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye halindeki şirketin kanuni temsil yetkisinin tasfiye memuruna geçtiği ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uygun tebligat yapılmasının gerekliliği gözetilerek, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, adi ortaklığın feshi ile ortaklığın tasfiyesinin ayrı ayrı hukuki işlemler olduğu, tarafların sona eren ortaklığın tasfiyesi hususunda anlaşamadıkları gözetilerek, ortaklığın sona ermesinin yasal sonucu olan tasfiyenin de bizzat mahkemece yapılması gerekirken, bu hususlar dikkate alınmadan sadece ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile tasfiye memuru tayinine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölen kişi aleyhine başlatılan icra takibinin, mirasın reddi nedeniyle terekenin tasfiye memuruna yöneltilmesinin mümkün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı alacaklının borçlunun öldüğünü bilmemesinin mazur görülebilir bir hatadan kaynaklandığı ve dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, mirasçıların mirası reddetmesi sebebiyle terekenin resmi tasfiyesi için görevlendirilen tasfiye memuruna ödeme emrinin tebliğ edilmesiyle yapılan takibin usulüne uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, davalı ile arasındaki adi ortaklığın tasfiyesi neticesinde bakiye alacağının davalıdan tahsilini talep etmektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesince, tasfiye memuru raporu ve davalının imzasını taşıyan belge doğrultusunda belirlenen alacak miktarı üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak temyiz isteminin reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ile davacı arasında adi ortaklığın bulunduğu iddiasıyla açılan adi ortaklığın tasfiyesi davasında, mahkemenin bozma kararına rağmen usulüne uygun tasfiye işlemlerini yapıp yapmadığı ve aleyhe hüküm verme yasağına uyup uymadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamında belirtilen hususlara uygun olarak adi ortaklığın tasfiyesini gerçekleştirmemesi, tasfiye memuru yerine bilirkişi görevlendirmesi ve eksik bir bilirkişi raporuna dayanarak hüküm kurması ve aleyhe hüküm verme yasağına aykırı olarak ilk hükümde belirlenen miktardan fazla bir miktar üzerinden hüküm kurması HUMK’nın 428. maddesi uyarınca bozma nedeni olarak değerlendirilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı mirasçılarının mirası reddetmesi sebebiyle mirasın tasfiyesinin nerede yapılacağı ve yargılamanın tasfiye memuru ile devam edip etmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının tüm mirasçıları tarafından mirasın reddedilmesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 612. maddesi uyarınca mirasın tasfiye edilmesi gerektiği, bu sebeple de yargılamanın tasfiye memurunun katılımıyla devam etmesi gerektiği gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kooperatif tasfiye memurlarının, davacının iş kazası nedeniyle kooperatife karşı açtığı davadan haberdar olmalarına rağmen, davacıya ait alacak hakkında Türk Ticaret Kanunu'nun 445/2. maddesi uyarınca işlem yapmamaları nedeniyle zarardan sorumlu olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılama devam ederken davalı tarafından sunulan sulh sözleşmesi ve ibranamenin davayı sona erdirici bir taraf işlemi olması ve uyuşmazlığa etkisinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasfiye memurluğundan istifa etmiş bir kişinin, kendisine borçlu şirket adına yapılan ödeme emri tebligatının iptalini isteyebilmesi için gerekli olan aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiye halindeki şirkete ödeme emri tebligatının, istifa etmiş eski tasfiye memuruna yapılmış olması usulüne aykırı olup; tebligatın iptali talebinde bulunma hakkının şirketi temsil eden yasal yetkilisine ait olması ve eski tasfiye memurunun husumet ehliyetinin bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.