Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Teminat Senedi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalının, davacıdan aldığı teminat senedine dayalı olarak başlattığı icra takibinde, davacının borçlu olup olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tanığının beyanları ve davalı tarafından borcun ispat edilememesi, teminat senedine dayalı takibin haksız ve kötü niyetli olduğu gerekçesiyle değerlendirilerek, ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşveren tarafından işçiye verilen senedin teminat senedi olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, senedin teminat senedi olduğunu ispatlayacak yazılı delil sunamaması ve tanık beyanlarının da bu iddiayı desteklememesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının işvereni tarafından başlatılan icra takibine konu senetler nedeniyle borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, işçiden aldığı senetlerin teminat senedi olduğunu iddia eden davacıya karşı, senetlerin karşılığında bir zararının olduğunu ispatlaması gerektiği, ancak mahkemenin davalı tarafından sunulan zarar iddiasına ilişkin delilleri değerlendirmeden karar verdiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasının görevli mahkemede açılıp açılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın konusunun ticari bir ilişkiye dayanması ve bu nedenle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olması gerektiği, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı olan senedin geçerliliği ve davacının borçlu olup olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı talebinin hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacıya yüklü miktarda borç verdiğini iddia etmesine rağmen bunu ispatlayamaması, davacının düşük ücretiyle çalışıyor olması ve davalı işverenin işçiden teminat senedi alması gibi hususlar değerlendirilerek davacının senetten kaynaklı borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibine konu senetlerin teminat senedi olup olmadığı ve davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı arasındaki sözleşme ve daha önce kesinleşmiş mahkeme kararına göre, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve bu durumda teminat senetlerinin icra edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ve davalının kötüniyet tazminatı talep edip edemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından teminat olarak alınan senedin, davacının çalıştığı dönemden önce düzenlendiği ve davalı tarafından davacının kendisine bir zarar verdiğinin ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalıya ait işyerinde çalışırken imzaladıkları bono sebebiyle borçlu olup olmadıklarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, işçilerden aldığı bononun borç karşılığı olduğunu iddia etmesine rağmen, alacağını ispatlayamaması ve işçi-işveren ilişkisi çerçevesinde bononun teminat senedi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı ve istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin istifa dilekçesi vererek işten ayrılmasında işçinin gerçek istifa iradesinin bulunup bulunmadığına, buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin akıbetine, davacının yaptığı harcamaların ve senet ödemesinin hukuki niteliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının eğitim durumu ve üst düzey yönetici olması sebebiyle istifa dilekçesinin anlam ve içeriğini anlayabilecek durumda olduğu, ayrıca tanık beyanlarından istifa anına şahitlik eden kimsenin olmadığı, dolayısıyla davacının gerçekte istifa iradesi taşımadığına dair iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek, kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabulüne karar verilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Rekabet yasağı sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan cezai şarta ilişkin olarak düzenlenen senedin teminat senedi olup olmadığı ve davacının bu senetten dolayı borçlu olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Rekabet yasağı sözleşmesinin ihlali nedeniyle cezai şart olarak düzenlenen senedin geçerli olduğu, davacının rekabet yasağını ihlal ettiği ve bu nedenle senet bedelinden sorumlu olduğu, ayrıca davalı tarafın icra takibinde kötü niyetli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği ve teminat senedi bedelinden sorumlu olup olmadığı, ayrıca kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekip gerekmediği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş sözleşmesindeki ücret değişikliği nedeniyle fesih hakkını kullandığının ve davalı işverenin bu değişikliği karşılıklı mutabakata dayanmadan yaptığı için feshin haklı olduğunun, ayrıca teminat senedinin icraya konulmasında kötüniyet unsuru bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıya borçlu olmadığının tespiti için açtığı menfi tespit davasında, dava konusu senetlerin iş sözleşmesi kapsamında teminat olarak verildiği iddiasıyla, işverenin davaya dahil edilip edilmemesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesi gereğince teminat olarak verildiği iddia edilen senetten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılan davada, senet lehdarı ile işveren arasında şekli anlamda zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğu ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesi ile 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesindeki adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının sağlanması için işverenin davaya dahil edilmesi gerektiği gözetilerek, davalı işverenin davaya dahil edilmemesi nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.