Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tescil Harici Yer”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan alanın yol vasfının iptali ve davacı ile asli müdahil parsellerine eklenmesi talebiyle açılan tescil davasında Hazine'nin de tescil talebinde bulunması üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve köy tüzel kişiliğinin yasal hasım sıfatıyla davada yer alması gerektiği, ancak aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, hüküm HUMK m. 438/7 uyarınca düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilmediği ve Hazine'nin tescil talebinin değerlendirilip değerlendirilmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Hazine vekilinin, taşınmaz üzerinde zilyetlikle mülkiyet edinme koşullarının oluşmadığı ve taşınmazın Hazine adına tescil edilmesi gerektiği yönündeki talebinin mahkemece değerlendirilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit edilen taşınmazın sınırlandırılmasına itiraz edilip tapu iptali ve tescil talepli davada, davacının zilyetlik iddiasının ispatlanıp ispatlanamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini ve murislerinden intikal ettiğini ispatlayamadıkları, taşınmazın kadimden beri köy boşluğu ve yol olarak kullanıldığı, bu nedenle özel mülkiyete elverişli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İdari yoldan Hazine adına tescil edilen ve daha önce tescil dışı bırakılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek, davalı belediye vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, tapulama sırasında kadastroya dahil edilmeyen ve daha sonra Hazine adına tescil edilen bir taşınmaz bölümünün kendi parseline eklenmesi suretiyle tapuya tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının murisi taşınmazı çapa dayalı olarak kayden satın almış ve davacıya intikal ve pay temliki suretiyle geçmiş olup, 1324 parsele revizyon gören tapu kayıtlarının toplam miktarı kadar yer zaten davacı adına kayıtlı olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, ancak mahkemelerin hak düşürücü süre gerekçesiyle davanın reddine karar vermeleri hatalı ise de sonucu itibariyle karar isabetli olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan kısmın iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz için 'iptali ile' şeklinde hüküm tesis etmesinin hatalı olduğu, ancak bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği gözetilerek, karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili davasında zilyetlikle iktisap şartlarının oluşup oluşmadığı ve kadastro mahkemesinin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz için 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 8. maddesine dayalı olarak kadastro tespit tutanağı düzenlendiği anlaşıldığından, yerel mahkemenin değil kadastro mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında "tepe" olarak tescil harici bırakılan taşınmazın, davacı tarafından zilyetlikle kazanıldığı iddiasıyla açılan tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaz bölümlerinin kadastro sırasında "tepe" olarak tescil harici bırakıldığı, bu sebeple 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi gereğince zilyetlikle kazanılamayacağı ve davacı yararına imar ve ihya ile kazanım koşullarının da gerçekleşmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak açılan tapu iptali ve tescili davasında, mahkemenin zilyetlik şartlarının oluştuğu gerekçesiyle verdiği kısmi kabul kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı zilyetliğinin tespiti için yeterli araştırma yapmadığı, hava fotoğrafı incelemesi yaptırmadığı, komşu parsellerin durumunu araştırmadığı, taşınmazın imar durumu ve ziraat mühendisi raporu ile ilgili eksiklikler bulunduğu gibi hususlar gözetilerek bozma gereklerinin yerine getirilmediği ve eksik incelemeyle hüküm kurulduğu gerekçesiyle temyiz isteminin kabulü ile karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro sırasında yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan taşınmazın zilyetliğe dayalı olarak tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planına dahil edildiği tarih dikkate alındığında, davacının zilyetlikle kazanım için gerekli şartları sağlayamadığı ve taşınmazın tescile tabi yerlerden olmadığı gözetilerek, davanın reddine ve davalı Hazinenin tescil talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ve müdahil davacının, dere yatağı olarak tescil harici bırakılan taşınmazın imar ve ihyasıyla zilyetliklerini kazanarak tapu kaydının kendi adlarına tescilini istemeleri üzerine, davalı idarenin itirazı nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planına dahil edildiği tarih olan 2006 yılı esas alınarak, davacı ve müdahil davacının 20 yıllık zilyetlikle iktisap süresini tamamlayamadıkları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacıların tescil taleplerini reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz parçasının mülkiyetinin kime ait olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif, bilirkişi raporu, tanık beyanları ve hava fotoğrafları incelendiğinde, davacıların taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun zilyetliklerini ispatladıkları ve taşınmazı avlu olarak kullandıkları gözetilerek, davalı Hazine'nin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.